önemli değil, onu da beraberinde getirebilirsin. | Open Subtitles | ذلك بخيرُ. أنت يُمْكِنُ أَنْ تَجْلبَه. |
önemli değil. Yine de havuzu temizlerim. Rahatsız etmezler. | Open Subtitles | ذلك بخيرُ. l يُمْكِنُ أَنْ ما زالَ نظيفَ البركةَ. |
Oh, önemli değil. | Open Subtitles | أوه، ذلك بخيرُ. |
sorun değil Bayan Purdy. Umarım seni uyandırmadım. | Open Subtitles | ذلك بخيرُ جداً، الآنسة بوردي , أَتمنّى بأنّني لَمْ أُوقظْك. |
Yorgunsanız sorun değil, ben devam ederim. | Open Subtitles | ذلك بخيرُ لو أنتم يا رجالِ مُتعِبون، أنا سَأَضْربُ ثانيةً. |
sorun değil Bayan Purdy. Umarım seni uyandırmadım. | Open Subtitles | ذلك بخيرُ جداً، الآنسة بوردي , أَتمنّى بأنّني لَمْ أُوقظْك. |
- önemli değil, onu bulacağız. | Open Subtitles | ذلك بخيرُ. نحن سَنَجِدُه. |
Tamam, önemli değil. | Open Subtitles | حَسناً، ذلك بخيرُ. |
O önemli değil. | Open Subtitles | أوه، ذلك بخيرُ. |
Oh, önemli değil. | Open Subtitles | أوه، ذلك بخيرُ. |
Hiç önemli değil, Bayan Florrick. | Open Subtitles | ذلك بخيرُ جداً، السّيدة Florrick. |
Oh, hayır, önemli değil. | Open Subtitles | أوه، لا، ذلك بخيرُ. |
önemli değil. | Open Subtitles | - أوه، لا. ذلك بخيرُ جداً. |
Burası da zor bir çevre ama sorun değil, kötü bir şey değil. | Open Subtitles | وهذه البيئةِ الكاملةِ مختلفةُ جداً. وذلك بخيرُ. ذلك بخيرُ. |
sorun değil. | Open Subtitles | ذلك بخيرُ جداً. |
- sorun değil. | Open Subtitles | نعم، ذلك بخيرُ. |
Eğer bir ev aramak istiyorsanız sorun değil. | Open Subtitles | lf تُريدُ النَظْر لa بيت، ذلك بخيرُ. |
sorun değil. | Open Subtitles | - لا، ذلك بخيرُ. |
- önemli değil. | Open Subtitles | - ذلك بخيرُ. |