Yani bu olaylar orada çalışmaya başladığın ilk gece mi başladı? | Open Subtitles | إذآ ذلك بدأ يحدث لك منذ أول يوم للعمل لك هناك؟ |
Her şey ailemizin temiz hava almamız gerektiğini düşünmeleriyle başladı. | Open Subtitles | كل ذلك بدأ عندما قرر والدينا ان نقوم ببعض التغيير |
Bunların hepsi sizin yürüyüşe olan bağlılığınız, aile ve arkadaşlarınızı organize etmeniz ve genişletilmiş misyonumuza olan inancınız sayesinde başladı. | TED | وكل ذلك بدأ بالتزامك ببدء المشي، وموافقتك على تنظيم أصدقائك وعائلتك وإيمانك بمهمتنا الكبيرة. |
Bu olay geniş alanlara yayılarak gerçekleşmeye başladı. | TED | والمثير في الأمر، أن ذلك بدأ ينتشر على صعيد واسع النطاق. |
Bence bu, eğlence sektöründe gerçekleşmeye başladı. | TED | وأعتقد أن ذلك بدأ الان بالحدوث في عالم الإعلام والترفيه أيضا. |
Hepsi, Şubat 2010'da bu resimle başladı, Sian Ka'an'ı ilk ziyaret ettiğim zaman | TED | وكل ذلك بدأ بهذه الصورة في فيفري 2010 عندما زرت أول مرة سيان كان |
Ama kıtlık ortaya çıktığında, fazla sıcak ve soğuklar ve kuraklık çıktığında, insanlar açlıktan ölmeye başladı. | TED | لكن حين ظهر الإحتياج وحين ظهرت المحاسن والمساوئ وظهر الجفاف، بعد ذلك بدأ الناس يموتون جوعا. |
Ancak son aylarda bu durum değişmeye başladı. | Open Subtitles | ولكنفيالأشهرالقليلةالماضية.. كل ذلك بدأ بالتغير |
Her şey mükemmel görünüyordu ama sonra kötü hissetmeye başladı. | Open Subtitles | سار الأمر بشكل ممتاز ثم بعد ذلك بدأ يشعر بالغثيان ونحن فى طريق العودة |
Sanırım her şey Arc en Ciel'de dans ettiğimiz gece başladı. | Open Subtitles | ...أعتقد أن ذلك بدأ تلك الليلة... ... عندما كنا نرقص معاً |
Telefonu açtı ve daha sonra birisiyle konuşmaya başladı. | Open Subtitles | وقام بالرد عليه، وبعد ذلك بدأ بالحديث مع أحدهم |
Benim için bu bağımlılık yaklaşık yedi yıl önce Paris'te başladı. | Open Subtitles | بالنسبة لي , كل ذلك بدأ في باريس قبل سبع سنوات مضت |
Geçen hafta sonu bebeklik resimlerini gördüm ve kâbuslar yeniden başladı. | Open Subtitles | صادفت صور طفل ماونتي في نهايه الأسبوع وعند ذلك بدأ الكابوس مرةً ثانية |
Sonra gerçekten ne istediğine odaklanmaya başladı ve gerçekten de odaklandı. | Open Subtitles | وعند ذلك بدأ يتقبل بمجامع قلبه، ذلك الأمر بشأن التركيز على ما يريده وبدأ فعلا بالمحاولة |
Kamu hizmetinde çeşitli yerlere dağılmış bir aile tarihi ve hepsi Johannes Van Der Bilt ile başladı. | Open Subtitles | التاريخ العائلي البارز لخدمة الحكومة وكل ذلك بدأ مع يوهانس فاندير بلت |
Ona söylememiştim, ve ben henüz açıklayamadan ağlamaya ve "Tanrı'nın planları"'ndan bahsetmeye başladı, ...ve peşinden benim için bir şeyler yapmaya başladı, ...sonuç olarak ben de devam ettirdim. | Open Subtitles | و قبل أن أتمكّن من تفسير ذلك بدأ بالبكاء و الكلام عن تدبير الخالق و بدأ بتقديم خدماته لي أيضاً و لذا سايرتُ الأمر |
Bir çaresine bakarız. Gitmek zorundayız. Çoktan başladı. | Open Subtitles | علينا أن نفعلَ ذلك بدأ الأمرُ و حان الوقتُ لتعجيله |
Sonradan bana babam hala hayatta olsaydı onun söyleyeceği tarzda şeyler söylemeye başladı ve ondan hoşlandığımı anladım. | Open Subtitles | لكن بعد ذلك بدأ في قول اشياء ليّ ربما ابي كان سوف يقولها لو كان لا يزال حياً وعرفت انني معجبة به |
İnsanlar, hayaletler, iblisler hepsi mühürlendiğimiz zaman peşimize düşmeye başladı. | Open Subtitles | أناس، أشباح، وشياطين، كلّ ذلك بدأ حينما إرتبطنا. |
Başta masumca başlamıştı ama sonra bana bir şeyler anlatmaya başladı ve durduramacağım kadar derin bir hale geldi. | Open Subtitles | لقد بدأ الأمر بشكل بريئ في البداية، وبعد ذلك بدأ بإخباري أشياء عنه، وأصبح الأمر عميقاً جداً للتوقف. |