Tabii ki, Mobile'deyken bir doktordan diğerine gittim. | Open Subtitles | بالطبع. أنا قد كنت في موبيل وأنا ذَهبت إلى طبيب بعد الآخر |
Az önce mağazaya gittim, Rose'un bedenine uygun hiç elbise kalmamış. | Open Subtitles | ذَهبت إلى محل الفساتين ولم أجد مقاس روز |
Başkan vekiliyle Irak'a gittim. | Open Subtitles | ذَهبت إلى العراق مَع نائبة الرئيس |
Ben kilise cemaat okuluna gittim Bay Holmes. | Open Subtitles | ذَهبت إلى المدرسة ضيّقة الأفق سيد هولمز |
Orada fazla hareket olmadığından İngiltere'ye gittim. SAS: | Open Subtitles | ـ ـ ـ لَكنَّنا لا نَحصَلُ عَلى الكثير مِنْ العملِ هناك، لذا ذَهبت إلى (إنجلترا)ِ |