ويكيبيديا

    "رآهم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gördü
        
    • görmüş
        
    • gören
        
    • gördüğü
        
    • görürse
        
    • gördüğünü
        
    • onları gördüm
        
    • onları gördüğüne
        
    • onları bir
        
    • onları gördüyse
        
    Bu doğru. Arkadaşım onları Delhi'ye, bir uçağa binerken gördü. Open Subtitles . انها الحقيقة لقد رآهم صديقى وهما يستقلان طائرة الى دلهى
    Belki onları pencereden gördü. Onun için geleceklerini biliyordu. - Sadece dakikaları vardı. Open Subtitles ربما رآهم عبر النافذة علم انهم كانوا يسعون خلفه
    Bir arkadaşım onları görmüş. Onu sorgulamışlar. Open Subtitles لقد رآهم صديق لى, وقد استجوبوه أى صديق هذا ؟
    Bu yüzden, bir kısmınız onları... daha önce etrafta görmüş olabilirsiniz. Open Subtitles لذا من المحتمل بأن معظكم قد رآهم معظهم من الجوار
    Kimse tam olarak bilmiyormuş, çünkü onları gören hiç kimse yaşamıyormuş. Open Subtitles لاأحد يعرف تماماً لأن ما من أحد رآهم و بقي حياً
    Dualarımız, bu sene, Tanrı'nın şefkatli kollarına almayı münasip gördüğü kardeşlerimizle birlikte. Open Subtitles صلواتنا مع إخواننا الذين رآهم الرب يستحقون أن يأخذهم بين ذراعه هذا العام
    Birisi akbabaların dönüp durduğunu görürse, bir şeyin öldüğünü anlar. Open Subtitles إذا رآهم أحد يحومون حول المكان سيعلموا بوجود قتيل بالتأكيد
    İkisini birlikte gördüğünü söyleyen tek kişi bile yok. Open Subtitles ولكن ليس هنالك شخص واحد قد رآهم معا ابدا.
    O fotoğrafları eski erkek arkadaşım ekmişti. Onun yatak odasında ikimizin fotoğrafları vardı. Ve onları herkes gördü. Open Subtitles تمّ إلتقاطهم من قِبل خليل سابق، لنا، في غرفة نومه، والجميع رآهم.
    Bence onları yemeğini çalmaya çalışırken gördü. Open Subtitles أعتقد بأنه رآهم يحاولون سرقة طعامه
    Sallanan kaç kişi gördü? Open Subtitles كم عدد الرجال الذي رآهم مشنوقين ؟
    Babam insanlara itimat etmedi. Onları bizden aşağı gördü. Open Subtitles أبي لم يثق في البشر، إذ رآهم أدنى منا
    Belki Bill onları görmüş ve diğer polisleri aramıştır. Open Subtitles لربما بيل رآهم واتصل بالضابط الآخر للابلاغ عني
    Marketteki bir çalışan onları bir kaç defa oradan alışveriş yaparken görmüş. Open Subtitles موظّف في متجر البقالة رآهم يتبضّعان هناك أكثر من مرّة
    Carlos da görmüş olmalı, ve korkmuş olmalı. Open Subtitles لا بد أن كارلوس رآهم أيضاً أظن أنه خاف، وهذا ما كان يجب عليه
    Sokakta yaşayan yaşlı adam burada öpüştüklerini görmüş. Open Subtitles و رآهم ذلك الرجل المسن الذي يقطن على الشارع يقبلون بعضهم هناك
    Bir gören olursa, tüm kariyerin mahvolur diye düşünüyordum. Open Subtitles إذا ما رآهم أحد، فذلك سيدمر كامل مسيرتك.
    Ne yazık ki onları canlı gören son kişi bendim. Open Subtitles للأسف أعتقد أنني كنتُ آخر من رآهم أحياءً
    Muhtemelen hayatında gördüğü ilk beyaz insanlar biziz. Open Subtitles اعتقد اننا اول اناس بيض قد رآهم
    Eğer askerlerim onları bir daha görürse, bütün köylüleri öldüreceğim. Open Subtitles إذا رآهم جنودى مرة أخرى سوف أقتل جميع الفلاحين
    Atlı bir memur onları burada gördüğünü söyledi. Open Subtitles وقد رآهم أحد الشرطيين السيّارين ينطلقون قبل قليل هنا
    Ve ne zaman onları gördüm en son ne zaman oldu? Open Subtitles - عندما رآهم آخر؟
    Muhafızlarımızdan birisi, yoldaşlarını öldürürken onları gördüğüne yemin etti. Open Subtitles أحد طوّافينا أقسم أنه رآهم يقتلون مرافقيه
    Ama onları bir arada gördüğünde... onu ve sevgilisini... 9:43 treni. Open Subtitles ولكن عندما رآهم هناك معاً هي وعشيقها القطار 9:
    Eğer Frank o gün onları gördüyse masadaki Chris Crawford değildi. Open Subtitles . الشعر . لقد .. لقد كان أحمر لو رآهم (فرانك) ذلك اليوم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد