ويكيبيديا

    "رأوا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gördüler
        
    • görmüş
        
    • görmüşler
        
    • gördüklerini
        
    • gören
        
    • görürlerse
        
    • gördüğünü
        
    • görünce
        
    • görüp
        
    • gördüklerinde
        
    • gördükleri
        
    • görürse
        
    • görüyorlar
        
    • görürlerdi
        
    • görülmüş
        
    Ve neye benzediğini biliyorlar çünkü fotoğraflarını neredeyse her yerde gördüler. TED ويعرفون ما تبدو عليه لأنّهم رأوا صور لها في كلّ مكان.
    Birkaç saat süren yol boyunca yüzeyde öylece ilerleyen bu siyah şekli gördüler. Open Subtitles بضع ساعات في رحلة صيد، رأوا هذا الرقم سوداء على السطح فقط المبحرة.
    Binadaki birkaç kişi silah sesini duymuş, sokaktaki şahitler de parlamayı görmüş. Open Subtitles عدّة أشخاص في المبنى سمعوا صوت الرصاصة. وشهود في الشارع رأوا الوميض.
    Komşulardan, yangın sırasında kurbanı şüpheli biçimde biriyle tartışırken görmüşler mi öğren. Open Subtitles وأنظر لو رأوا الجيران الضحيّة يتفاعل مع أيّ شخص مشبوه أثناء الحريق.
    Bize hikayeleri, gördüklerini ve sevdiklerini anlatmaya karar vermelerini sağladık. TED تركناهم يقرروا ان يخبرونا بالقصص. يخبرونا بما رأوا يخبرونا بأحبتهم.
    Işıkları gören bir çok insan var ve hayvanların acayip davranmaya başladığını söylüyorlar. Open Subtitles الكثير من الناس رأوا أضواءً و يشتكون من حيواتهم التي تتصرف بطرق غريبة
    Eğer Cadillac'ınızı inşaat alanında görürlerse acil servis yardım etmeyi reddedebilir. Open Subtitles إذا ما رأوا السيارة فى موقع البناء فربما لن يقوموا بمساعدتك
    Dışarıda park halinde üç araç gördüler, biri resmi plakalı. Open Subtitles رأوا ثلاث سيارات كانت متوقفة هناك، واحد مع لوحات الحكومة.
    Formda olmayan kişiler, daha formda olan kişiler ile kıyaslandıklarında uzaklığı daha çok, bitiş çizgisini daha uzak gördüler. TED ورأى الأفراد الغير أكفاء بدنيًا المسافة أبعد، رأوا خط النهاية أبعد، من أولئك الذين في هيئة بدنية أفضل.
    O ve benzerleri matematiği derin bir felsefik oyun olarak gördüler fakat yine de bir oyun. TED هو وغيره ممّن حاولوا ذلك رأوا الرياضيات لعبةً فلسلفية عميقة ولكن لعبة ليس إلا.
    Kızımın sınırlı yanlarının farkındaydılar. Ama aynı zamanda güçlü taraflarını da gördüler ve onu olduğu gibi değerlendirdiler ve kabul ettiler. TED لقد عرفوا حدود إعاقتها. ولكنهم أيضاً رأوا قدراتها، احتفوا بها كما هي.
    Neden ne olduğunu gerçekten görmüş olan insanlarla, konuşmuyorsun da makinelerle konuşuyorsun acaba? Open Subtitles لماذا لا تتحدث مع الناس الذين رأوا بالفعل ما حدث وليسوا آلات ؟
    Birkaç tanık olaydan birkaç dakika önce yukarı çıkan birini görmüş. Open Subtitles بضعة شهود عيان رأوا شخصًا يصعد للطابق العلويّ قبل مقتله بلحظات.
    Gerçekliği olduğu gibi görmüşler gibiydi, ama belli ki görememişler. TED ويبدو إنهم رأوا الحقيقة كما هي ولكن كلا
    Tepelere inen paraşütçüler görmüşler. Open Subtitles يقولون انهم رأوا مظليين يهبطون فوق التلال
    Bu üçü, burada bir kavga gibi bir şey gördüklerini söylediler. Open Subtitles هؤلاء الشبان الثلاثة رأوا ما يمكن أن يكون مشاجرة تجري هنا
    Atalarınız belki de bu güzel yaratıkları son gören insanlardır. Open Subtitles أسلافك.. قد يكونوا اخر الاشخاص الذين رأوا تلك المخلوقات الجميلة
    Birini tehlikeli madde kıyafetiyle görürlerse de aynı şey olur. Open Subtitles ونفس الشيئ ينطبق إن رأوا شخصا يرتدي بذلة للمواد الخطرة.
    Hepsi de böyle bir şeyi ne gördüğünü ne de yaşamadığını söyledi. Open Subtitles لمْ يقل أيّ واحدٍ منهم أنّهم رأوا أو واجهوا أيّ سوء سُلوكٍ.
    Bence bir sürü insanın kendilerine karşı olduğunu görünce çok korktular. Open Subtitles أعتقد أن الخوف أصابهم عندما رأوا العديد العديد من الناس ضدهم
    - Diğerlerine de bu adamı görüp görmediğini sorabilir misiniz acaba? Open Subtitles اريدك ان تسأل الآخرين لو كانوا قد رأوا هذا الرجل ؟
    Bu, otomotiv şirketinin Bay Onarılabilirlik'in hiçbir etkisinin olmadığını gördüklerinde TED هذا ما فعلته شركة السيارات عندما رأوا أنه لا يوجد تأثير للأستاذ.
    Farkına vardıkları, sorularının cevaplarının her yerde olduğuydu; sadece dünyayı gördükleri lensleri değiştirmeleri gerekiyordu. TED الذي أدركوه هو أن الإجابات عن أسئلتهم توجد في كل مكان؛ كانوا بحاجة إلى تغيير العدسات التي رأوا بها العالم.
    Peki ya dışarıdaki herkes kendilerini onlara doğru yaklaşırken görürse? Open Subtitles ماذا سيحصل إذا خرج الجميع و رأوا أنفسهم قادمون إليهم؟
    Ön bahçede eski bir ağaç kütüğü görüyorlar mı diye sor. Open Subtitles نطلب منهم إذا رأوا على جذع شجرة قديمة في الفناء الأمامي؟
    Gelecegi görürlerdi. izin verin o teknolojiyi kullanayim. Open Subtitles لقد رأوا المستقبل، دعني أستخدم هذه التكنولوجيا،
    Hollands Diep tarafında, abluka yakınında bir cenaze arabası görülmüş. Open Subtitles رأوا العربة قريبا من منطقه الحصار في اتجاه الهولاندز ديب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد