| Ve o gördüğüm en güzel adamdı. | Open Subtitles | وكان أجمل رجلاً كنتُ قد رأيتهُ من أي وقت مضى |
| Tanrım, gördüğüm en küçümseyici insansın sen. | Open Subtitles | يا إلهي, أنتِ أكثر شخص غير مُتفهم رأيتهُ في حياتي. |
| - Birinci kattaki tuvaletlerin yakınında görmüştüm. | Open Subtitles | لقد رأيتهُ ببداية اليوم بقرب دوراتِ ميّاه الطابقِ الأول. |
| Sizle buluştuğum gün şu adam dikkatimi çekmişti, bugün yine Gördüm. | Open Subtitles | ذلك اليوم، لاحظتُ هذا الرجل حينما قابلتُكما، و رأيتهُ مجدّداً اليوم |
| Onu en son ne zaman gördün? | Open Subtitles | متى كانت اخر مرةٍ رأيتهُ فيها؟ |
| Onu son gördüğümde,anneme bir daha dokunacak olursa onu geberteceğimi söyledim. | Open Subtitles | آخر مرة رأيتهُ أخبرتهُ انني سأقتلهُ لو لمس أمي مرة آخرى |
| Genelde ufak sohbetler. - Onu en son ne zaman gördünüz? | Open Subtitles | ويكونُ كلاماً مختصراً في الغالب - متى رأيتهُ آخرَ مره؟ |
| Elinde silahla o adamı kovalarken gördüğüm kişisin sen. | Open Subtitles | أنت من رأيتهُ اليوم يطارد ذلك الرجل بسلاحه |
| Şimdiye dek gördüğüm en şaşırtıcı şeydi bu. | Open Subtitles | كان ذلك أدهش شيئ رأيتهُ في حياتي |
| Bu senin pencerenden gördüğüm adam değil. | Open Subtitles | -ليس هو نفس الشخص الذي رأيتهُ خارج النافذة |
| Hayatım boyunca gördüğüm en vahşi evlilik teklifiydi. | Open Subtitles | إنه أغرب طلب زاوج رأيتهُ بحياتي |
| Şüphesiz hayatımda gördüğüm en sevimli şey. | Open Subtitles | هذا وبلا شك.. ألطفُ شئ رأيتهُ في حياتي |
| - Roma'da görmüştüm. Bir eşin külfetinden mahrum. | Open Subtitles | لقد رأيتهُ هٌناك فى روما في غياب زوجتهِ. |
| Güvenlik ofisinde bir sessiz alarm tuşu var. Daha önce görmüştüm. | Open Subtitles | هنالك زر للإنذار الصامت في غرفة الحراس، رأيتهُ سلفاً |
| Dediğim gibi, onu o gün öğleden sonra camdan içeri bakarken görmüştüm. | Open Subtitles | إنّه مثلما قُلت. رأيتهُ بعد ظهر ذلك اليوم، ينظر من النافذة |
| Sonra, yürüyüşün olduğu o gün onu yolun karşısında Gördüm. | Open Subtitles | هذه هي نهاية الكابوس ثم رأيتهُ يوم العرض، عبر الشارع |
| Onu, bizi öldürmeye çalışan baş cadı avcısıyla birlikte Gördüm. | Open Subtitles | رأيتهُ للتو يتحدث إلى رئيس صائدي السحرة الذي حاولَ قتلنا |
| - Leland'ı en son ne zaman gördün? | Open Subtitles | متى كانت أخر مرة رأيتهُ فيها ؟ |
| Onu çiğ et yerken gördün, değil mi? | Open Subtitles | رأيتهُ يأكل اللحم النيء، صحيح؟ |
| En son gördüğümde parti merkezine doğru gidiyordu. | Open Subtitles | , آخر مرة رأيتهُ فيها . لقد كان مُتجه نحو الجزء المركزى هُناك |
| Söyleyebileceğim tek şey, onu son gördüğümde gayet iyiydi. | Open Subtitles | كلّ ما أعرفهُ هو آخر مرّة رأيتهُ كان ميسور الحال |
| Bundy'e ilk geldiğinizde ne gördünüz? | Open Subtitles | مالذي رأيتهُ حينما وصلت لسكن "بوندي"؟ |
| Bakın Doktor, ne gördüğümü biliyorum. | Open Subtitles | إسمعي دكتورة, أنا أعرف ما رأيتهُ |
| Dediğim gibi, vicdanım gördüklerimi, içimde tutmama engel oluyor. | Open Subtitles | كما قُلت، لا يُمكنُ لضميري تحمُّل عِبء ما رأيتهُ |