The Little, Brown'daki Patronlarım Masters'la ya da Johnson'la ilgilenmiyor. | Open Subtitles | رؤسائي في شركة ليتل براون ليسوا مُهتمين بماسترز أو جونسون. |
Patronlarım, işe okul gazetesine yazarak başladığımı hatırlayıverdiler. | Open Subtitles | رؤسائي يذكرون بدايتي في تحرير الصحيفة الطلابية |
Üstlerim ölüm emri çıkardılar. Ne anlama geldiğini biliyor musun? | Open Subtitles | رؤسائي أصدروا أمر قتل ضدّه هل تفهمين ما يعنيه ذلك؟ |
Üstlerim benim kayboluşumu sorgularken, paranoya seviyesinde şüpheci ve hoşgörüsüz tavırlar sergilediler. | Open Subtitles | عندما استجوبني رؤسائي عن اختفائي، أظهروا قدراً من الشك والتعصّب مبنياً على الخوف. |
Amirlerim iki gün içinde Washington'dan gelecek. | Open Subtitles | رؤسائي يطيرون في من دي. سي . ، في يومين. |
Belki üstlerime seni önerebilirim. | Open Subtitles | أنظر,أستطيع أن اتكلم مع رؤسائي بكلمات طيبه عنك |
Patronlarım çıkarlarını layıkıyla temsil edebileceğimi düşünüyor. | Open Subtitles | رؤسائي يشعرون بأن بوسعي تمثيل رغباتهم بشكل جيّد. |
Bu iş uzayıp giderse, Patronlarım teşkilatı tüm gücüyle harekete geçirebilir. | Open Subtitles | اذا طال الأمر, ربما رؤسائي سيقومون بدفع قوات الشرطة للتحقيق بشكل أقوى |
Patronlarım dikkat çekmek için 5,000$'lık takım elbise giyiyor. | Open Subtitles | بالطبع رأيت رؤسائي يستخدمون بدلات بسعر 5000 دولار ليجذبوا الإنتباه |
Patronlarım araya bir kaç kişiyi sokup benim için bir davetiye bulmayı başarmışlar. | Open Subtitles | نعم , رؤسائي أستطاعو أزالة بعض القيود والحصول على دعوة من أجلي |
Yüzbaşı, SG-1'in bu görevdeki lideri siz olduğunuza göre,... ..Üstlerim size diplomatik olmanız gerektiğini hatırlatmamı istedi. | Open Subtitles | كابتن، أنت قائدة إس جي 1 في هذه المهمة، رؤسائي أمروني بتذكيرك بان تكوني دبلوماسية |
Üstlerim, insani tarafını kurtarmak için seni canlı yakalamamı isterdi. | Open Subtitles | رؤسائي يطلبون مني اعتقالك حياً ليتمكنوا من تحرير النصف الأفضل بك |
UİD'ye cevap vermiyorum... tabii Üstlerim aksini söyleyene kadar... | Open Subtitles | لا آخذ أوامر من آي أو أي وما عدا ذلك أوجه مباشرة من قبل رؤسائي |
Çünkü Amirlerim, herkesin güvende olduğunu bilmek istiyor. | Open Subtitles | لأنه عندما تحدثت مع رؤسائي طلبوا مني التأكد بأن كل شخص بخير |
Amirlerim, derhal birkaç Sırp'ı enseleyip ihv hakkında sorgulamak istiyorlar. | Open Subtitles | والآن رؤسائي يريدون خطف بعض الصرب، واستجوابهم حول هذه الطائرة المفقودة. |
Tüm saygımla, General, sanırım bunu üstlerime iletmem gerekecek. | Open Subtitles | مع احترامي سيدي اللواء ارى انه علي ابلاغ رؤسائي |
Evet, bir FBI ajanı olarak üstlerime karşı gelemem. | Open Subtitles | بصفتي عميل لمكتب التحقيقات الفيدرالي ، لا يمكنني عصيان رؤسائي |
Albay Braddock... üstlerimle konuştum ve salıverilmeniz konusunda anlaştım... tek gereken sadece bir kez itirafını filme almamıza izin vermen. | Open Subtitles | أيها الكولونيل برادوك لقد تحدثت إلى رؤسائي و رتبت لاطلاق سراحك لو سمحت لنا فقط بتصوير اعترافك مرة واحدة فحسب |
Kaseti izleyip patronlarıma verdim ve pek ilgilenmediler. | Open Subtitles | أخبار سيئة. شاهدت الشريط ومررته إلى رؤسائي ولم يثر إهتمامهم. |
Yarın sabah amirlerime toplantıda her şeyi anlatacağım. | Open Subtitles | لديّ اجتماع مع رؤسائي صباح الغد لأخبرهم بكلّ شيء |
İş vaktinde soruşturma yapabilmeniz için patronlarımdan izin almalıyım. | Open Subtitles | سأحتاج إلى ترخيص من رؤسائي لأسمح بإجراء مقابلات خلال وقت العمل. |
Operasyonla ilgili size daha fazla bilgi vermek için üstlerimi ikna ettim. | Open Subtitles | لقد أقنعت رؤسائي ليسمحوا لي أن أخبرك بالمزيد عن العملية |
İnan bana, Üstlerimin onayı olmasa burada olmazdım. | Open Subtitles | صدقني , لم أكن لأتواجد هنا بدون الموافقة من رؤسائي |
Evet, o günden beri amirlerimin gözü üzerimde. | Open Subtitles | نعم، ومنذ ذلك الحين رؤسائي أبقوني على مقود ضيّق. |
Bayan Navon, ben emirleri yalnızca üstlerimden alırım. | Open Subtitles | سيدة نافون أنا أتلقى أوامري فقط من رؤسائي |
Patronların ünlerini korumak için ne gerekiyorsa yaparlar. | Open Subtitles | رؤسائي يقومون بما يتطلب ليقوموا بحماية سمعتهم |
Şansım yaver gitti. Üslerim yoğun çabalarımı karşılıksız koymadı. | Open Subtitles | كنت محظوظًا بأن رؤسائي,قدروا العملي الشاق |
Patronum, şehrin yarısının onu aradığını söylüyor. | Open Subtitles | إنه قاتل بارد. إن رؤسائي يمشطون المدينة بحثاً عنه. |