Seni, Rafe McCawley'le şehirden ayrılırken görmüşler. | Open Subtitles | وشوهدت وانت تحاول ترك المدينة مع رافع ومسي |
Rafe McCawley'yi öldürdüklerinde orada mıydın? | Open Subtitles | هل كنت هناك عندما حدث في رافع McCawley؟ |
Aynı Rafe gibi. | Open Subtitles | يبدو وكأنه رافع. |
Bebek bakıcısını bırak! Pantolonunu giy ve ellerin havada dışarı çık! | Open Subtitles | قوم من على جليسة الأطفال والبس بنطلونك واخرج رافع إيديك لفوق |
Silahlarınızı atın ve elleriniz havada dışarı çıkın. | Open Subtitles | ارمس السلاح اللي معاك واخرج وانت رافع اديك |
- Hidrolik kaldırıcı, nubuk deriden el yapımı dikişli oturak mı? | Open Subtitles | رافع هيدروليكيّ، مقاعد جلديّة بتخييط يدوي؟ |
Unutma asansör "kaldırıcı"; bir mil bir "kilometre" ve besin zehirlenmesi, "biftek ve böbrek pastası" demek. | Open Subtitles | تذكري أن المصعد اسمه"رافع" الميل اسمه "كيلو متر" ، والتسمم الغذائي اسمه "فطيرة لحم وكلية" |
Vazopresörü artırdığınız an, kalp ritmi düzenleyiciyi hazırlayın. | Open Subtitles | عندما نزيد من معدل رافع التوتر، نجهز الراجفة |
Bu tanıkların Estevez'in ellerinin havada olduğunu söylemesini, ve Çavuş Carroll'ın elinde silah görmesini açıklar. | Open Subtitles | هذا يفسر كيف الشهود قد يرون " إيستافيز " رافع اليدين ثم الرقيب " كارول " شاهده بسلاح في يده |
Elimi havada bırakma. | Open Subtitles | لا تتركني رافع يدي، يا رجل |
- Dr. Jung. Vazopresörü artırın. | Open Subtitles | طبيب (جونغ)، زِد معدل رافع التوتر |