Belki de haklısın. Belki de, aslımı öğrenmenin vakti gelmiştir. | Open Subtitles | ربما أنت محقة، ربما حام الوقت لكي تتعرفي على حقيقتي |
Biliyor musun, Belki de zevki kötü olan sensin. Aslında- | Open Subtitles | أتدري، ربما أنت الشحض ذو الذوق السيء ، في الحقيقة |
Belki sen beni birkaç günlüğüne hapse atarsan... İşler düzelene kadar... | Open Subtitles | ربما أنت يمكنك وضعي في السجن لبضعه أيام حتى أتدبر الأمور |
Sıkma canını, sorun yok. Belki sen de beni motive ediyorsun. | Open Subtitles | لا تقلق لا بأس ربما أنت ايضا مجرد وسيلة تحفيز لي |
- Belki siz aç değilsiniz ama içinizdeki ufaklık açlıktan ölüyor olmalı. | Open Subtitles | ربما أنت لست، ولكن هذا الشخص قليلا داخل يجب أن يتضورون جوعا. |
Belki de ona hastanedeki hastamızdan söz etseniz iyi olacak. | Open Subtitles | أعذرني. ربما أنت يمكن أن تتكلم معها حول الإستشارة ؟ |
Evet, Belki de yaptıklarının sonuçlarını düşünmesi gereken sensin Bip. | Open Subtitles | حسنا، ربما أنت يجب أن تعتبر نتائج الذي عملت، باب. |
Shawn'u bunu yapacak kadar çok seven tek kişi Belki de sensin. | Open Subtitles | ربما أنت الشخص الوحيد في حياته الذي يهتم باعطاءه حقنة لكي توقظه |
Belki de haklısın. Belki de, aslımı öğrenmenin vakti gelmiştir. | Open Subtitles | ربما أنت محقة، ربما حام الوقت لكي تتعرفي على حقيقتي |
Belki de benden mantıksız olmamı istiyorsun böylece karşı koyabileceğin bir şeyler olur. | Open Subtitles | ربما أنت تريد مني أن أكون غير منطقية حتى يكون لديك شيءٌ مضاد |
Belki de bebek partisinde mini tartlardan aşırı miktarda yediniz. | Open Subtitles | ربما أنت زدت جرعتك من التشيكيز في إحتفال الطفل الرضيعَ. |
Rocco'nun döneceğini hiç sanmıyorum günün birinde Belki sen dönebilirsin. | Open Subtitles | أشك فى أنه سيرى أرضنا ثانية ولكن ربما أنت , يوماً ما |
- Belki sen haklısın. - Bu iş tam sana göre. | Open Subtitles | ربما أنت على حق هذا العمل هو ما أنت مصنوع من أجله |
Belki sen de şuan için mükemmelsin ve bunu bozmak istemiyorsun. | Open Subtitles | ربما أنت مثالياً فى الوقت الحالى و ربما أنت لا تريد أن تدمر هذا |
Guy, Belki sen içecekler için babama yardım edersin. | Open Subtitles | غاي، ربما أنت يُمْكِنُ أَنْ ساعدْ أَبَّي بالمشروباتِ. |
Belki sen ve annem beni biraz daha dinleseydiniz ve kendinize dikkat etseydiniz... | Open Subtitles | ربما أنت وأمي استمعتما لي اكثر وراعيتما نفسيكما أكثر |
Birisi onlar için kapıları açmış olmalı. Belki sen açtın ama yerini bilmiyordun. | Open Subtitles | شخص ما فتح المدخل ربما أنت ِ لكن لا تعلمين أين إنفتحت |
- ...kiminle evleneceği gibi. - Belki de çok fazla okuyorsunuz. | Open Subtitles | ـ عندما يقوم بتطليق زوجته ـ ربما أنت تقرأ أكثر من اللازم |
Muhtemelen, yıllar sonra nasıl bir his olduğunu görmek istedin. | Open Subtitles | ربما أنت تريد معرفة سلوكها في هذه السن الصغيرة |
Kim bilir, Belki senin hakkında konuştular. | Open Subtitles | حسنا , ربما أنت من كانوا يتكلمون عنه , من يدري ؟ |
Bu köpek meselesiyle ilgili bir şeyler biliyorsun Galiba Daphne. | Open Subtitles | ريما سأفعل هل تعرفين يا دافني ربما أنت محقه بشأن أمر الكلاب هذا |
Belki sende olmayabilir, burada olmayabilir ama bir yerlerde, birinde var. | Open Subtitles | ربما أنت لست ذلك الأمل و ربما ليس في هذا المكان ولكن يومًا ما في مكانٍ ما... |
Belkide sen ve arkadaşın bize yardım edebilirsiniz ? | Open Subtitles | ربما أنت وصديقك تستطيعان مساعدتنا ؟ |
Yani, kahretsin be Şerif onu son görmüş kişi sen olabilirsin. | Open Subtitles | أعني, سحقاً, ايها المأمور ربما أنت آخر شخص رآها |