Öyle söyledi bana. Belki sen de gerçek annem değilsindir. | Open Subtitles | أخبرني بهذا للتو و ربما أنتِ لستي أمي الحقيقية أيضاً |
Belki sen kaçıp saklanabilirsin, her zaman yaptığın gibi. | Open Subtitles | ربما أنتِ فقط تهربين وتُخفين نفسكِ عن الأنظار مثلما تفعلين دائماً |
Belki sen tatlı ve hoş olduğumu düşünüyorsun, ama ben sadece kendimi düşünüyorum ve insanları nasıl etkileyeceğimi. | Open Subtitles | ربما أنتِ تعتقدين أنني حقا لطيفة وجميلة لكني فقط أفكر بنفسي وكيف أؤثر بالناس |
Bilmiyorum. Belki de sen haklısın. Belki de baba olmaya hazır değilim. | Open Subtitles | أنا لا أعلم حبيبتي، ربما أنتِ محقة قد لا أنفع أن أكون أباً |
Belki de sen, babanı kaldırımda bırakıp dondurma almaya gittiğin için kendini hiç affetmedin Amy. | Open Subtitles | ربما أنتِ لم تسامحي نفسك أبداً يا آيمي لـ ترك والدك على الرصيف بينما أنتِ في الداخل تشترين الآيـس كريـم |
O da iktidarsız hissediyordu. - Belki de senin hissettiğin gibi. | Open Subtitles | وبنفس الكلمة ، كان يشعر بالعجز ربما أنتِ تعرين بذلك أيضًا |
Beni bu dünyaya getirmiş olabilirsin ama asla beni annem olmadın. | Open Subtitles | ربما أنتِ من أحضرتني إلى العالم لكنكِ لم تكونِ قط والدتي |
Belki sen kendini tanımıyorsundur. | Open Subtitles | بل ربما أنتِ التي لا تعرفين نفسكِ |
Belki sen kurtaramazsın ama ben kurtarırım. | Open Subtitles | ربما أنتِ لا تستطيعين , ولكنني أستطيع |
Belki sen ve Sutton, siz o kadar da farklı değilsinizdir. | Open Subtitles | ربما أنتِ و " ساتن " ليس بينكما إختلاف إطلاقاً |
Belki sen ve ben birlikte dans bile edebiliriz. | Open Subtitles | ربما أنتِ وأنا نحظى برقصةٍ معاً |
- Aslında, Belki sen bana yardım edebilirsin. | Open Subtitles | في الواقع, ربما أنتِ تستطيعين مساعدتي |
Belki sen biraz şarap alırsın. | Open Subtitles | ربما أنتِ تريدين بعض النبيذ |
Ama Belki sen ediyorsun. | Open Subtitles | ولكن ربما أنتِ تريدين |
- Belki de sen S harfiyle okuyorsun. | Open Subtitles | نعم ، لكن ربما أنتِ تهجئتها خطأ لا لم أفعل |
Belki de sen bana sevmeyeceğim bir yönünü gösterdin. | Open Subtitles | ربما أنتِ أريتيني جانب منك . لا أعلم أنه سيعجبني |
Belki de sen başkasının ayık kalmasına yardım etmelisin. | Open Subtitles | ربما أنتِ على إستعداد لمساعدة شخص أخر على أن يقلع عن الشرابّ. |
Ya da gerçeği söyleyip kibarlık yapıyordur. Belki de sen haklısındır. | Open Subtitles | أو أنها تقول الحقيقة وتتصرف بلطف فقط ربما أنتِ محقة - |
Belki de sen sandığım kadar ilginç değilsindir. | Open Subtitles | ربما أنتِ لستِ مثيرة للإهتمام كما تعتقدين. |
- Belki de bir şekilde bu cinayete bulaştınız. | Open Subtitles | ربما أنتِ متورطة في شيئاً أكبر منكِ. |
Haklı olabilirsin. Önümüzde şiddetli çatışmalar olabilir. | Open Subtitles | ربما أنتِ على حق قد يكون هناك معارك عنيفة |