Bu sabah işleri hızlıca hallettiğimizden "Belki de eve gitmem." diye düşündüm. | Open Subtitles | منذ انجزناها بسرعة هذا الصباح ان أفكر ربما لن أذهب الى البيت |
Şey, Belki de bu yolla değil. Neden rahatlamıyorsun, Barbara. | Open Subtitles | ربما لن نراهم بتلك الطريقة لم لا تتمديين يا باربرا |
Fakat bilirsin, bundan bir hafta sonra, Muhtemelen onu hatırlamayacağım bile. | Open Subtitles | هل تعرف أنه بعد أسبوع من الآن ربما لن أذكره أبداً |
Şuna bir bak. Muhtemelen bir daha yarışamayacaksın, dava edileceksin. | Open Subtitles | ربما لن تكون قادر بعد الان على التسابق, سيتم مقاضاتك. |
Seni bir daha asla göremeyeceğimi bilmeme rağmen, senden bir kez vazgeçtim. | Open Subtitles | لقد تخليت عنكى يوما وأنا على علم إنى ربما لن أراكى ثانيةً |
Gelecek sefere seni kurtaracak bir kurşun geçirmez cam olmayabilir. | Open Subtitles | في المرة القادمة ربما لن يكون هنالك زجاج مصفح لإنقاذك |
- Belki çekimi etkisiz hale getirebilir. | Open Subtitles | تفجير نواة المرسى سيعادل الترتيب التعاقبيّ. وبعدها مجددًا، ربما لن يُجدي نفعًا. |
Buna rağmen seni karının dırdırından Belki de kurtaramadım, ha? | Open Subtitles | ربما لن ينقذك ذلك من غضب زوجتك العنيف، أليس كذلك؟ |
Belki onlar haklıdır. Belki de kim olduğumuzu asla değiştiremeyiz. | Open Subtitles | ربما هم محقـّون ربما لن نتمكن أبدًا من تغيّر هويتنا |
Peki, eğer gerçekleşirse Belki de senin artık bu oyuncaklara ihtiyacın kalmayacak. | Open Subtitles | عندما يحدث ذلك ربما لن تحتاج شخصيات متحركة على طاولتك بعد الان |
Belki de bizim tarafımızda bir mafya olmasının zararı yoktur. | Open Subtitles | حسنا، ربما لن يضر أن يكون رجل عصابات في صالحنا. |
Belki de asla kavga etmem çünkü bu herifin sicili nasıldır, bilmiyorum. | Open Subtitles | ربما لن أخوض العراك أبدًا لأنني لا أعلَم الماضي القضائي لهذا الرجل. |
Öyleyse Muhtemelen bana bu mucizevi ilacın yapımında kullanılanları söylemeye çekinmezsin. | Open Subtitles | حسناً ، إذاً ربما لن تمانع بإخباري مكونات هذا الدواء المعجزة |
Muhtemelen bu dökümü için 20 milyonun üzerinde bir dolar almazsınız. | Open Subtitles | ربما لن تحصل دولار واحد فوق الـ 20 مليون لهذا الهراء. |
Bilgin olsun, eğer içeri girmeseydin şu an ben Muhtemelen burada olmazdım. | Open Subtitles | للسجل، وإذا لم تذهب إلى أسفل، وأنا ربما لن يكون في الصورة. |
Çünkü büyük ihtimalle benim asla böyle bir şey yapma ihtimalim olmayacak. | Open Subtitles | لإن هذا شيئ ربما لن تتاح لي الفرصة ابدا ان اقوم به |
Bu iş için daha iyi bir kahraman olmayabilir, evlat. | Open Subtitles | ربما لن يكون هناك بطل أفضل لهذا العمل , يافتى |
Bir daha şansımız olmayabilir. Benimle gel. | Open Subtitles | لاحقاً ربما لن يحصل هذا أبداً تعالي معي الاّن |
Bir dakika canım. Bir daha böyle bir şansımız olmayabilir. Onunla hiç konuştun mu? | Open Subtitles | أنتظري قليلاً,عزيتي.ربما لن تتاح لنا هذه الفرصة مجدداً.هل تحدثتي معه,بعد؟ |
- Belki de bundan daha kötüye gitmez. - Evet, öyle umalım. | Open Subtitles | ربما لن تصبح أسوء من ذلك نعم, دعنا نتمنى ذلك |
Yani Belki bir şey olmayacak ama en azından bazı şeyler söylendi. | TED | ربما لن يحدث شيء، لكنني قلت ما يجب قَوله على الأقل. |