Bir zamanlar Bilge bir adam bir yol ayrımına gelirsen yürü demiş. | Open Subtitles | قال رجل حكيم ذات مرة إذا كانت هناك شوكة على الطريق التقطها |
Bir zamanlar Bilge bir adam bir yol ayrımına gelirsen yürü demiş. | Open Subtitles | قال رجل حكيم ذات مرة إذا كانت هناك شوكة على الطريق التقطها |
Senin gibi bilge biri buna nasıl inanır? | Open Subtitles | جدي ، كيف تستطيع أنت رجل حكيم أن تؤمن بذلك ؟ |
bilge adam şöyle der, "Affetmek kutsaldır... fakat geç kalan pizzaya tam para ödeme." | Open Subtitles | قال رجل حكيم التسامح شيء مقدس ولكن لا تدفع سعر البيتزا كاملاً إذا تأخرت |
Akıllı adamsın, Don Altobello. Senden öğrenecek çok şeyim var. | Open Subtitles | أنت رجل حكيم دون التوبيلو أنا سأتعلّم الكثير منك |
Şehirli olmana rağmen akıllı bir adamsın. | Open Subtitles | انت رجل حكيم إبالرغم من أنك من المدينة. |
Ancak zamanında bir bilge hiçbir zaman sırf inanmak istiyorsun diye bir şeye inanma demiş. | Open Subtitles | لكن رجل حكيم قال مرة إننا يجب ألاّ نصدق شيئاً فقط لأننا نريد أن نصدقه |
Her bilge adamın oğlu bilir. Aşk nedir? | Open Subtitles | و هذا ما يعرفه ابن كل رجل حكيم |
Amcan zeki bir adam, ancak şaşırtıcı derece berbat bir şair. | Open Subtitles | عمكِ رجل حكيم و شاعر سيء بشكل مثير للصدمة |
Sen nazik bilge bir adamsın. | Open Subtitles | أنت عالجتني أنت رجل حكيم ونادر |
Çok bilge bir adammış. | Open Subtitles | حسناً، إنه رجل حكيم. |
Tek bir ömür bile yaşamamış biri için çok akıllı bir adamsınız profesör. | Open Subtitles | أنت رجل حكيم أيها البروفيسور بالنسبة إلى رجل لم يعش إلى الآن إلاّ لمرّة واحدة! |
Bilge bir adam bana daha önce şöyle demişti: "Hiçbir haham kimseyi kurtaramaz" | Open Subtitles | أخبرني رجل حكيم ذات مرة أنه ليس هناك حاخاما يمكنه حماية أحد |
Bilge bir adam bana daha önce şöyle demişti: "Hiçbir haham kimseyi kurtaramaz" | Open Subtitles | أخبرني رجل حكيم ذات مرة أنه ليس هناك حاخاما يمكنه حماية أحد |
Savaş ne kadar zorsa zafer o kadar tatlıdır. Bilge bir adam, bana bu dünyada sadece bir kural olduğunu söylemişti... | Open Subtitles | رجل حكيم أخبرني ذات مرة أنه هناك قاعدة في هذا العالم |
Bir zamanlar bilge biri bana saplantı için toy insan işidir demişti. | Open Subtitles | لقد أخبرني رجل حكيم مرة أن الهوس ، أمر الرجال الشباب |
Sanırım Selmak söyledikleri kadar bilge biri. Ben de seninle geliyorum. | Open Subtitles | أعتقد ان سلماك رجل حكيم كما يقولون ساذهب معك . |
bilge biri şöyle demiş: "Ödediğin şeyler bedel sana kattıkları ise değerdir." | Open Subtitles | قال رجل حكيم ذات مرة: "السعر هو ما تدفعه، والقيمة هي ما تحصل عليه". |
Hissettiğim gibi görünüyorum, bilge adam. | Open Subtitles | نعم، أُشاهدُ الطريقَ أَشْعرُ أننى رجل حكيم |
Akıllı adamsın. Doğru tercih yaptın. | Open Subtitles | رجل حكيم لقد قمت بالخيار الصحيح |
Sen akıllı bir adamsın. İşte oldu. İki kağıt ver yeter. | Open Subtitles | أنت رجل حكيم إنتهيت , الحساب دولاران |
Kırmızı şapkalı bir bilge zamanında bana şöyle demişti... | Open Subtitles | رجل حكيم بقبعة حمراء , قال لي ذات مرة |
"Yolculukların sonu aşıkların buluşmasıdır, her bilge adamın oğlu bilir bunu." | Open Subtitles | " تنتهي الرحلات في تجمع المحبين " " كل أبن رجل حكيم يعرف الموت " |
zeki bir adam bir keresinde, "ölmek, rüzgâra karşı çıplak durup güneşte yok olmaktan başka bir şey değildir" demiştir. | Open Subtitles | رجل حكيم قال ذات يوم ما هو الموت سوى الوقوف عارياً للرياح تنتظر |
Çok bilge bir adamsın. | Open Subtitles | أنت رجل حكيم جداً |
Marshall, büyükbaban Olaf çok bilge bir adammış. | Open Subtitles | (مارشال) ، جدك (أولفا) كان رجل حكيم. |
akıllı bir adamsınız, müdür bey. | Open Subtitles | أنت رجل حكيم أيها المدير |