"رجل حكيم" - Translation from Arabic to Turkish

• Bilge bir adam
• bilge biri
• bilge adam
• Akıllı adamsın
• akıllı bir adamsın
• bir bilge
• bilge adamın
• zeki bir adam
• bilge bir adamsın
• bilge bir adammış
• akıllı bir adamsınız

Bir zamanlar Bilge bir adam bir yol ayrımına gelirsen yürü demiş.
قال رجل حكيم ذات مرة إذا كانت هناك شوكة على الطريق التقطها

Senin gibi bilge biri buna nasıl inanır?
جدي ، كيف تستطيع أنت رجل حكيم أن تؤمن بذلك ؟

bilge adam şöyle der, "Affetmek kutsaldır... fakat geç kalan pizzaya tam para ödeme."
قال رجل حكيم التسامح شيء مقدس ولكن لا تدفع سعر البيتزا كاملاً إذا تأخرت

Akıllı adamsın, Don Altobello. Senden öğrenecek çok şeyim var.
أنت رجل حكيم دون التوبيلو أنا سأتعلّم الكثير منك

Şehirli olmana rağmen akıllı bir adamsın.
انت رجل حكيم إبالرغم من أنك من المدينة.

Ancak zamanında bir bilge hiçbir zaman sırf inanmak istiyorsun diye bir şeye inanma demiş.
لكن رجل حكيم قال مرة إننا يجب ألاّ نصدق شيئاً فقط لأننا نريد أن نصدقه

Her bilge adamın oğlu bilir. Aşk nedir?
و هذا ما يعرفه ابن كل رجل حكيم

Amcan zeki bir adam, ancak şaşırtıcı derece berbat bir şair.
عمكِ رجل حكيم و شاعر سيء بشكل مثير للصدمة

Sen nazik bilge bir adamsın.
أنت عالجتني أنت رجل حكيم ونادر

Çok bilge bir adammış.
حسناً، إنه رجل حكيم.

Tek bir ömür bile yaşamamış biri için çok akıllı bir adamsınız profesör.
أنت رجل حكيم أيها البروفيسور بالنسبة إلى رجل لم يعش إلى الآن إلاّ لمرّة واحدة!

Bilge bir adam bana daha önce şöyle demişti: "Hiçbir haham kimseyi kurtaramaz"
أخبرني رجل حكيم ذات مرة أنه ليس هناك حاخاما يمكنه حماية أحد

Savaş ne kadar zorsa zafer o kadar tatlıdır. Bilge bir adam, bana bu dünyada sadece bir kural olduğunu söylemişti...
رجل حكيم أخبرني ذات مرة أنه هناك قاعدة في هذا العالم

Bir zamanlar bilge biri bana saplantı için toy insan işidir demişti.
لقد أخبرني رجل حكيم مرة أن الهوس ، أمر الرجال الشباب

Sanırım Selmak söyledikleri kadar bilge biri. Ben de seninle geliyorum.
أعتقد ان سلماك رجل حكيم كما يقولون ساذهب معك .

bilge biri şöyle demiş: "Ödediğin şeyler bedel sana kattıkları ise değerdir."
قال رجل حكيم ذات مرة: "السعر هو ما تدفعه، والقيمة هي ما تحصل عليه".

Hissettiğim gibi görünüyorum, bilge adam.
نعم، أُشاهدُ الطريقَ أَشْعرُ أننى رجل حكيم

Akıllı adamsın. Doğru tercih yaptın.
رجل حكيم لقد قمت بالخيار الصحيح

Sen akıllı bir adamsın. İşte oldu. İki kağıt ver yeter.
أنت رجل حكيم إنتهيت , الحساب دولاران

Kırmızı şapkalı bir bilge zamanında bana şöyle demişti...
رجل حكيم بقبعة حمراء , قال لي ذات مرة

"Yolculukların sonu aşıkların buluşmasıdır, her bilge adamın oğlu bilir bunu."
" تنتهي الرحلات في تجمع المحبين " " كل أبن رجل حكيم يعرف الموت "

zeki bir adam bir keresinde, "ölmek, rüzgâra karşı çıplak durup güneşte yok olmaktan başka bir şey değildir" demiştir.
رجل حكيم قال ذات يوم ما هو الموت سوى الوقوف عارياً للرياح تنتظر

Çok bilge bir adamsın.
أنت رجل حكيم جداً

Marshall, büyükbaban Olaf çok bilge bir adammış.
(مارشال) ، جدك (أولفا) كان رجل حكيم.

akıllı bir adamsınız, müdür bey.
أنت رجل حكيم أيها المدير