Şimdi Ehliyet de alamayacağım. Çünkü bir de otla yakalandım. | Open Subtitles | لا يمكنني أن آخذ رخصة القيادة لأنهم وجدوا معي حشيش |
Ben almak için kanunen yükümlü değilim Ehliyet uzakta . | Open Subtitles | أنا مجبر من قبل القانون بأن أسحب رخصة القيادة خاصتك |
Ayrıca kendinle birlikte sosyal güvenlik numaranı, doğum belgeni ve Ehliyetini getirmeyi unutma. | Open Subtitles | ويجب أن تحضر معك بطاقة ضمانك الإجتماعي و شهادة الميلاد و رخصة القيادة |
Saniyeler de sürebilir, saatler de. ehliyeti alırken öbür parmak izini vermiş olabilir. | Open Subtitles | قد يستغرق ثوان، أو ساعات إذا إستعمل الإبهام الآخر من أجل رخصة القيادة. |
Ehliyetinizi görebilirmiyim lütfen? | Open Subtitles | دعني أرى رخصة القيادة الخاصة بك، من فضلك. |
Ehliyetim yanımda değil, ama sözüme güvenebilirsiniz. Bakın, şu benim. | Open Subtitles | لم أُحضر رخصة القيادة معي لكن خذها ككلمة صادقة |
Hayır. Ehliyetimi alır almaz işi bırakacağım. | Open Subtitles | لا ولكن بمجرد ان احصل على رخصة القيادة ساستقيل |
- Bak kötü bir geçirdim - Ehliyetiniz lütfen. | Open Subtitles | انظر ، لقد كان يوما سيئا للغاية رخصة القيادة من فضلك |
Sarah halan Ehliyet alınca sorun çıkacağını biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أنه سيكون هناك مشاكل لو أن عمتك سارة حصلت على رخصة القيادة |
Duggan adına Ehliyet ve Fransız nüfus cüzdanı kolaydı ama... şu üçüncü belge çok sorun çıkardı. | Open Subtitles | رخصة القيادة و بطاقة الهوية الفرنسية كانت كافية بما فيه الكفاية لكن تلك البطاقة الثالثة كانت بمثابة صداع كبير. |
Ehliyet ve 100 dolar açıktaydı. | Open Subtitles | رخصة القيادة بالاضافة إلى 100 دولار كانت خارجاً |
Kimlikler, Ehliyet, sigorta kartı. | Open Subtitles | بعض البطاقات , رخصة القيادة , الضمان الاجتماعي |
Pekala, Ehliyet ve ruhsat, lütfen. | Open Subtitles | حسنآ أوراق تسجيل السياة من فضلك رخصة القيادة رجأ |
Ehliyetini, yemek kulübü kartını ya da başka birşeyini göstersene. | Open Subtitles | أظهر لها رخصة القيادة الخاصة بك أو بطاقة العشاء في نادي أو شيء من هذا. |
Ehliyetini, yemek kulübü kartını ya da başka birşeyini göstersene. | Open Subtitles | أظهر لها رخصة القيادة الخاصة بك أو بطاقة العشاء في نادي أو شيء من هذا |
Bilirsiniz. Sürücü ehliyeti, kredi kartı, yada onun gibi şeyler. | Open Subtitles | أقصد رخصة القيادة , بطاقة الإئتمان أو شيء من هذا القبيل |
Peki, başlıyoruz. Eğer ehliyeti varsa onu bulabiliriz. | Open Subtitles | حسنا ها نحن نبدأ إذا استطعنا الحصول على رخصة القيادة يجب أن نكون قادرين على ايجادة |
Ehliyetinizi ruhsatinizi ve sigorta kartinizi görebilir miyim lütfen? | Open Subtitles | هل يمكن ان ارى رخصة القيادة والتسجيل؟ وثيقة التامين لو سمحتي؟ |
Bütün kimliklerim cüzdanda. Ehliyetim, ruhsatım, hepsi burada. | Open Subtitles | هذه أوراق هويّتي، كلّ شيء هنا رخصة القيادة والتسجيل |
Tam Ehliyetimi aldığım gün Sen arabayı kaybediyorsun. | Open Subtitles | أنا حصلت أخيرا على رخصة القيادة وانتي تخسرين السيارة لآلة بوكر |
Kanunlara göre araba sürerken Ehliyetiniz yanınızda olmalı. | Open Subtitles | أنت ملزم قانوناً بأن تحمل رخصة القيادة معك وقتما تقود السيارة. |
ehliyetin aslı. Onu geri istediğimi söylemiştim. | Open Subtitles | رخصة القيادة الأصلية قلت أنا اريدها ثانيا |
- Hayır. Ama ehliyetindeki fotoğrafı bana bir şeyler söylüyor. | Open Subtitles | لا، لكن وجهه في رخصة القيادة بدا لي مألوفاً |
Hayır. Ama Ehliyetteki fotoğraf gerçekten de çok tanıdıktı. | Open Subtitles | لا، لكن وجهه في رخصة القيادة بدا لي مألوفاً |
Ehliyetinin iade edilmesini kutlamaya yardımcı olmak için biraz yeniledim. | Open Subtitles | بعض التعديلات كي يكون بوسعك الإحتفال باسترجاع رخصة القيادة |
Ehliyetinde delik var. | Open Subtitles | ماذا وجدت ؟ يوجد ثقب في رخصة القيادة |
Evet. Açarsan ehliyette sırıtan suratımı görürsün. | Open Subtitles | أجل، إذا فتحتها سترين رأسي الضخم المبتسم على رخصة القيادة. |
Müsabaka öncesi alkol testlerine katılmayı reddetmesinden ötürü 1968'de sürücü Ehliyetine geçici olarak el konuldu. | Open Subtitles | علقت رخصة القيادة 1968. الفشل السابق للإذعان لإختبارات الكحول المستوية. |
Ehliyetimde yazıyor. | Open Subtitles | ستجده في رخصة القيادة |