ويكيبيديا

    "رشوة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • rüşvet
        
    • para
        
    • satın
        
    • rüşveti
        
    • rüşvete
        
    • ödeme
        
    • rüşvetle
        
    • rüşvetin
        
    • sus payı
        
    • rüşvettir
        
    • rüşvetleri
        
    Orada kalmasına izin vermeleri için bir milyon dolarlık bir rüşvet önermiş. Open Subtitles و عرض عليهم رشوة بمليون دولار اذا سمحوا له أن يعيش هناك
    Kanıtı yok etmek için bir güvenilire rüşvet vermeye ne dersiniz? Open Subtitles ماذا عن رشوة أمين لتدمير دليل ؟ ماذا عن ذلك ؟
    Belki de birinden rüşvet aldı, işin ucunu bağlayamadı... ve hak ettiğini aldı. Open Subtitles ربما أخذ رشوة من أحدهم ولم ينفذ ما طلب منه فنال ما يستحقه
    Bekle bir dakika. Geri aldırabilmek için kreşin müdürüne rüşvet verdim. Open Subtitles مهلاً، كان عليّ رشوة مدير الحضانة من أجل أن أعيده إليها
    Bugün bütün paramı elektronik postam için insanlara rüşvet vererek harcadım. Open Subtitles لقد انفقت كل نقودى اليوم فى رشوة الناس من اجل بضاعتى
    Pekâlâ, apaçık rüşvet olan bu biletleri alınca eğer için rahat olacaksa iyi o zaman, sana iyi eğlenceler. Open Subtitles حسناً , اذا كنتُ تشعر بـ الراحة أخذ ما هو واضح رشوة بعدها ، بكل الوسائل أقضي وقت ممتعاً
    Baban rüşvet, sahtekârlık ve halkın güvenini sarsmayı içeren 18 suçlamayla suçlanıyor. Open Subtitles لقد أتّهم بـ18 تهمة تهم رشوة , وإحتيال , وإنتهاك ثقة العامة
    Bu rüşvet sayılır, her iki rolde de almak yanlış olur. Open Subtitles هذه قد تكون رشوة والتي سيكون خطأ أخذها في أي حال
    Sahte bir veli toplantısı için bir hademeye yaylı okla rüşvet verdim. Open Subtitles لقد رشوة البواب بنشابة ليتظاهر بأنه أستاذ في اجتماع الأساتذة وأولياء الأمور
    Adamlarına rüşvet teklif ettim ama davaları uğrunu ölmeyi yeğlediler. Open Subtitles حاولت رشوة رجاله في السابق، لكنهم يفضلون الموت لأجل مبادئهم.
    Bir Cumhuriyet memuruna rüşvet vermeye çalışmaktan derhal hapishaneye atılırsınız. Open Subtitles سيؤدي بك إلى السجن فوراً لمحاولة رشوة ضابط لدى الجمهورية
    - Yani bu düpedüz rüşvet. - Hayır, Sayın Kongre Üyesi. Open Subtitles ـ هذه إذاً رشوة مباشرة ـ لا يا حضرة عضو الكونغرس
    Şirketteki isim ortaklarından biri olan Adrian Boseman... ..müvekkilinin vergilerden kaçmasını sağlamak için rüşvet olarak 800.000 dolar aldı. Open Subtitles واحد من الشركاء الاسم في الشركة أدريان بوسمان، قبل رشوة قدرها 800،000 دولار ليعين زبوناً على التهرب من الضرائب
    Alamıyordunuz. rüşvet vermeniz gerekiyordu. TED أنت لا تستطيع الحصول عليه. ينبغي أن تقدم رشوة.
    Kendinizi polis memuruna rüşvet vermek isteyen adamın yerine koyun. TED ضع نفسك في موقف الخاطف الذي يرغب في رشوة رجل الشرطة.
    Eğer memur dürüst biriyse, rüşvet vermekten tutuklanmak gibi büyük bir ceza alırsınız. TED وإذا كان رجل الشرطة نزيه، فستحصل على عقوبة صارمة لكونك أُقِفت في مسألة رشوة.
    Buna karşılık, dolaylı anlatım sayesinde gizli bir rüşvet teklif ederseniz dürüst olmayan bu memur bunu bir rüşvet olarak yorumlar bu durumda da bir mebla ödersiniz. TED ومن ناحية أخرى، باستعمال اللغة غير المباشرة، إذا قدمت رشوة مستترة، آنئذٍ الشرطى الغير نزيه يمكن أن يؤولها كرشوة، وفي هذه الحالة تكون دفعت مكافاءة ذهابك حراً،
    Fakat rüşvet verecek ve para cezasını ödeyecek yeterince param yoktu. TED لكن لم أكن أملك مالاً يكفي لدفع رشوة أو غرامة بعد الآن
    İsraillidir ama bizimle işbirliği yapıyor. Ona iyi para ödüyoruz. Open Subtitles إنه إسرائيلى لكن لا تقلقو منه فقد قبل رشوة كبيرة
    Çünkü yapabilecek herkes ya öldü ya da satın alındı. Open Subtitles لأن الشخص الذي يتمكن من ذلك أما قتل او تلقى رشوة
    rüşveti kabul etti çünkü cinayetlerle onu bağdaştıracağımız hiç aklına gelmedi şimdi de o elimde. Open Subtitles لقد اعترفت بأن هذه رشوة لأنها لم تعتقد اطلاقاً بأننا سنربط تلك الجرائم بها و الآن انا تمكنت منها
    Jüride olsaydım gün gibi açık bir rüşvete bakıyor olurdum. Open Subtitles لو كنت في هيئة المحلفين فأنني انظر لـ رشوة واضحة كوضوح الشمس
    Soruşturmayı yapan kişi iş kolay olsun diye ödeme almış olabilir. Open Subtitles لذا ، من المُمكن أن يكون قد تمت رشوة المُحقق بوظيفة مُغرية
    Gene de dünyadaki pazar güçleri arayıp belirli bir ücret karşılığında rüşvetle mücadele eden bir servis kurmadılar. TED ولكن قوى السوق حول العالم لم تقم أي خدمة تستطيع بها الإتصال ودفع رسوم , و مكافحة الحاجة إلى رشوة
    Bu rüşvetin evlat edinmeye itiraz etmemesi için kabileyi ikna etmek üzere verildiğini öğrenmek sizin için de sürpriz olur muydu? Open Subtitles هل سيُفاحئك لتعلمي انّ هذا كان رشوة فُعلت لتقنعي القبيلة على عدم الإعتراض على التّبني
    Billy, Al'dan sus payı alıyorsa bu çok mantıklı. Open Subtitles - نعم، حسنا، من شأنه أن يكون له معنى إذا كان (بيلي) قد أخذ رشوة ماليةً من (آل).
    Gösteri dünyası hakkında bir şey bilmiyor olabilirim ama size iyiliği dokunacak insanlara hediye dağıtıyorsanız bunun adı rüşvettir. Open Subtitles انتظر لحظه، قد لاأعرف شيئاً عن صناعة الترفيه لكن عندما تبدأ بإرسال الهدايا لأناس ! بإمكانهم نفعك، فهذا يسمى رشوة
    Hükümet kurumlarına verilen rüşvetleri, karşıtlara yapılan tehditleri anlattılar. Open Subtitles رشوة الأجهزة الحكومية وتهديدات لمن يعترض طريقهم...

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد