Bir eşim yoktu ve senin de benimle gitmeyi çok istediğini biliyordum. | Open Subtitles | حسنا، لم يكن لدي رفيق و كنت أعرف مدى رغبتك في مرافقتي |
Kendini takıma bu kadar erken göstermek istediğine emin misin? | Open Subtitles | هل أنت واثق من رغبتك في الظهور بالفريق مُبكراً ؟ |
Sevgili babanla ilgili gerçeği bilmek istiyorsun... ama intikam defterinde nediyor... | Open Subtitles | اذا كانت رغبتك بمعرفة تصميم والدك لا توجه ثأرك الى |
Lanet olası. O lanet saçını istediğin gibi kesebilirsin. | Open Subtitles | تبا انت تستطيعين قص شعرك, على اي حال هذه رغبتك. |
Bunu tekrar açmak istediğinden emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد من رغبتك في الخوض في هذا كله من جديد |
Söyle ve isteğini yerine getireyim... ..ve seni yeraltının efendisi olarak damgalayım. | Open Subtitles | أخبرنى و سأحقق رغبتك و أعينك حاكما على العالم السفلى |
senin ne kadar çok istediğini biliyorum, ve hayal kırıklığına uğramanı istemiyorum. | Open Subtitles | نعم، ولكني أعرف مقدار رغبتك في الطفل ولا أرغب أن تكوني محبطة |
Neden bir hançer istediğini kim bilebilir ki? | Open Subtitles | كيف يمكن لأي شخص أن يخمن سبب رغبتك في خنجر؟ |
Onun gibi bir kızdan neden ayrılmak istediğini anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أفهم سبب رغبتك بالإنفصالِ عن فتاةٍ مثلها. |
Gertrude, yukarıya kadar çıkmak istediğine emin misin? | Open Subtitles | جيتريد هل انت متاكدة من رغبتك فى الذهاب لاعلى؟ |
Bu okuldan ayrılmak istediğine emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد في رغبتك مغادرة هذه المدرسة؟ |
Çabucak söyle, kötü bir zaman mı, yoksa gitmek mi istiyorsun? ... | Open Subtitles | أجيبيني بسرعة، نعم للتوقيت السيء أم أنها تعبر عن رغبتك بدخولي؟ |
Hastalarini becermek istemenin bitmesini mi istiyorsun? | Open Subtitles | تريد أن تتوقف عن رغبتك بمضاجعة المريضات؟ |
Bu taslaklar senin istediğin restorasyon fikirlerine göre çizildi. | Open Subtitles | لقد قُصِد من هذه الرسومات أن تعكس رغبتك فى ترميم المكان برمته |
Claire, bunu yapmak istediğinden emin misin? | Open Subtitles | كلاير، هل أنتِ واثقة من رغبتك في فعل هذا؟ |
3 çayı isteğini yerine getirmek, bir an için dünyanın hala nazik olduğunu görmek, senin için bir rahatlama oluyor. | Open Subtitles | لذلك إنه تحرير لك لإشباع رغبتك في شئ ما كشاي بعد الظهر حيث يبدو حتى و لو للحظة أن العالم متحضر |
Bender, unutulmamak için arzunu anlıyorum ama bunun için bir heykele gerek yok ki. | Open Subtitles | أفهم رغبتك في ان نتذكرك يا بيندر لكنك لا تحتاج تمثال لأجل هذا |
Seni istemediğin bir şey için zorlayacağımı hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | أنا لم أحلم أبدا بإجبارك على عمل شىء ضد رغبتك |
Yine de bu, beni neden bu olayda istemediğini açıklamıyor. | Open Subtitles | ذلك ما يزال لا يفسر عدم رغبتك في إشراكي بالقضية. |
Bu yüzden mi geri gelmek istedin, Bana korkmadığını göstermek için? | Open Subtitles | أهذا هو السبب، رغبتك في الوعدة لتظهر لي أنك لست خائف؟ |
Sevgili kızımı arzu ettiğini duymak içimi ferahlattı. Konuştuğumuz gibi yükünden kurtul. | Open Subtitles | أخبار رغبتك تجاه ابنتي المحبوبة تسعد قلبي، تخلصي من العقبة كما تناقشنا. |
Wittenberg'e okumaya dönmek isteğin hiç de hoş gelmiyor bize. | Open Subtitles | ام عن رغبتك فى ان تعود الى الدراسة فى وتنبرج فانه مخالف اشد المخالفة لارادتنا |
Sayın Piskopos beni savunmak istediğinize emin misiniz? | Open Subtitles | سيدي الأسقف هل أنت متأكد من رغبتك بتمثيلي? |
Kendi ailenle olan ilişkini feda ettin ve sırf kişisel arzun için programımdaki her çocuğun gelişimini tehlikeye attın Ben. | Open Subtitles | ضحيت بعلاقتك بعائلتك وعرضت تقدم البرنامج للخطر بالنسبة لكل طفل في برنامجي فقط لتحقيق رغبتك الشخصية |
O konuda gerekeni yapma konusundaki isteğine saygı ve hayranlık duyuyoruz. | Open Subtitles | نحترم ونحترم رغبتك ليعمل الذي كان ضروري في تلك المسألة. |