| Evet, küllerini savurdum, ama o küle dönmeden önce de birşeyler yapabilseydim çok daha iyi olurdu. | Open Subtitles | أجل , لقد نثرت رمادها لكن سيكون من الجميل فعل شيء قبل أن تكون رماداً |
| Abajurun üzerindeki şey küle benziyor. | Open Subtitles | هذا يَبْدو مثل رماداً على مظلّةِ المصباح هنا. |
| Onlar olmasaydı şimdiye küle dönmüştüm. Şerefe, canım. | Open Subtitles | لكنت رماداً الآن لولاهما بصحّتك يا عزيزتي |
| Bir yıl süren alevlerin ardından 30 yıllık küller gelir. | Open Subtitles | إنه كالنار واللهب في السنة الأولى ثم يصبح رماداً في الثلاثين عاماً التالية |
| küller, kül değildi. Çalışma odası, çalışma odası değil. | Open Subtitles | الرماد لم يكن رماداً وغرفة المكتب لم تكن غرفة مكتب. |
| Çoktan küle dönmüş olacaklar. | Open Subtitles | حينها سيكونون قد اصبحوا رماداً |
| Bütün bir irkin küle dönüsmesine izin verenin ayni adam olduguna inanmak zor. | Open Subtitles | صعب أن أصدق أنك ذات الرجل ... الذي ترك جنساً كاملاً يصير رماداً وغبار |
| Hiçbir kız kardeşimiz küle dönüşmeyecek! | Open Subtitles | لن تصبح أيّة أخت رماداً على الأرض |
| Ev şuan küle dönmüştü. | Open Subtitles | لكان المنزل رماداً الآن. |
| Mirasım küle döndü. | Open Subtitles | إرثي أصبح رماداً. |
| İsteklerini bu dünyada küller içinde bırakmasını göremezdim. | Open Subtitles | لم أستطع رؤيته يغادر هذا العالم رماداً |
| Hayran yandığı zaman küller aşağı serpilir. | Open Subtitles | ".. حينما يحترق العاشق" "يصير رماداً" |
| Senn vücudun ve kalbin küller. Onları dökmeliyiz. | Open Subtitles | إن جسمك وقلبك رماداً |