Tamamıyla. Tren son hızda giderken, koruma onu trenden aşağı atmış. | Open Subtitles | تماماً، فلقد رماه الحارس من القطار وهو يسير مسرعاً |
Lopez vurulduğunda elinde silah yokmuş. Yere atmış. | Open Subtitles | لوبيز لم يكن معه مسدس حينما لقي حتفه، لقد رماه |
Şuna bakın. Bunu pencereden atmış olmalı. | Open Subtitles | انظر إلى هذا، يبدو أنه قد رماه من النافذة |
Yaptığı atı bozdu ve çöpe attı. Brian'ı bir daha öyle bir proje yaparken görmedim. | TED | وجعل من الحصان الذي شكله من العجينة مجرد كومة و رماه في سلة المهملات لم أر برايان يقوم بنشاطٍ مماثل .مجددا أبداً |
Yaşlı Fırtına onu üstünden 5-10 kez attı. Sayısını tam olarak bilmiyorum. | Open Subtitles | الرعد القديم رماه أسفل خمسة مرات، عشرة مرات. |
Şüphelinin numarası olmalı. Cinayetten sonra atmıştır. | Open Subtitles | إنه رقم المجرم حتماً رماه بعد أن قتلها |
Belki olay yerinden kaçarken atmıştır. | Open Subtitles | لعله رماه أثناء هروبه من مسرح الجريمة |
İnsanların Evimize attığı Yumurtalardan Omlet Yaptım. | Open Subtitles | صنعت لك عجة من البيض الذي رماه الناس على بيتنا |
Görünüşe göre kafasına aldığı bir darbe yüzünden ölmüş sonra da biri onu beton kalıbının içine atmış. | Open Subtitles | يبدو أنه توفى من جراء ضربة على الرأس ثم رماه أحدهم فى تلك الإنشاءات |
Katil yakınlarda bir yere atmış olabilir. | Open Subtitles | لا شيء في الداخل. ربّما رماه القاتل في مكان قريب. |
Birisi atmış. Muhtemelen buradan bir yerden. | Open Subtitles | رماه أحدهم إلى الداخل ربما من هذا المكان |
Silahı burada. Köşeye doğru atmış. | Open Subtitles | ها هو مسدسه لقد رماه عند الزواية |
Birinin bunu atmış olabildiğine inanabiliyor musunuz? | Open Subtitles | هل يمكنكم التصديق بأن شخصا رماه خارجا? |
Sonra Raunak, onu aniden köprüden aşağı attı. | Open Subtitles | وقبل أن أستطيع التدخل،راوناك رماه من فوق الجسر |
Bilmiyorum insanlar attı ama sanırım bir çeşit bot | Open Subtitles | لا أعلم. لقد رماه البشر. أعتقد أنه نوع من القوارب. |
Bunu aldı. Tek kullanımlık telefon. 2 arama yapıp, attı. | Open Subtitles | قدّ أشترى هذا ،هاتف نقـّال، قام بعمل مكالمتين ، ثمّ رماه. |
Bu öneriye öfkelenen Şafak Tanrısı yükseldi ve Güneş Tanrısına bir ok attı. | TED | رماه إله الفجر بسهم؛ غضباً من اقتراحه. |
Şey, belki Tyson satmıştır ya da atmıştır, ve Seth bulmuş olabilir. | Open Subtitles | حسناً، ربّما باعه (تايسون) له أو رماه ووجده (سيث). |
Belki de atmıştır. | Open Subtitles | -ربّما رماه . |
Onu iyi açıyla hiç göremedim ama yere attığı bir sigara izmaritini aldım. | Open Subtitles | ولم أتمكن مِن أخذ نظرة عن كثب، ولكن إلتقطتُ عُقب سجائر كان قد رماه |