Ceneviz olayını biliyoruz. Oyuncu atış yapmak üzereyken ona herhangi bir şekilde dokunamazsınız. | Open Subtitles | نعلم بشأن جنوى لا تستطيع لمس الشخص الذي يرمي الكرات أثناء رميه للكرة |
- Güzel atış! - Bu avda Peter Pan'a ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | رميه جيده - لا غرفة ل"بيتر بان" في هذا الصيد - |
Pekâlâ, iyi deneme. Kötü bir atıştı. Kötü bir atış. | Open Subtitles | حسناً ، لقد كانت محاوله جيده لقد كانت رميه سيئه ، كانت رميه سيئه |
Bu harika bir atıştı! | Open Subtitles | رميه جيده , احسنت |
İngilizce konuşmasını yeni düzelttim sizse onu büyük bir çöp sıkıştırıcısına atmak istiyorsunuz. | Open Subtitles | الان توصلت لجعله يتكلم الانجليزية ثانية وأنتم تريدون رميه في محدلة نفايات عملاقة |
İlk kurbanların bulunduğu barajı besleyen herhangi bir akıntıdan 400 mil uzaktaki bir akarsu koluna atılmış. | Open Subtitles | تم رميه في رافد مائي يبعد 400 ميل عن السد الذي وجدت فيه الجثث الأولى |
'Hangimiz hata yaptı' diyerek ve sonunda onu bulduğunuzda otobüsün altına atmaya çalışın. | Open Subtitles | ويسألون "من منكم فعلها؟" وتبدأون في خيانة بعضكم أنت تحاول رميه تحت الاتوبيس |
Sakin olun teğmen. Hala atış hakkınız var. Sıkı atış. | Open Subtitles | حسنا ليوتيننت بهدوء فمازالت لدينا رميه اخري |
O babamın 20 geçerli atış yaptığı, 10 devrelik maçtı. | Open Subtitles | تلك كانت مباراة الجولة العاشرة رمى فيها عشرون رميه |
Daha önce kimse bir sezonda 106 serbest atış atmamıştı, o yüzden anlamı büyüktü. | Open Subtitles | لم يلعب أحدٌ 106 رميه حرة في موسم واحد من قبل ولهذا، إنها تعني شيئاً |
83'de buraya geldiğimde serbest atış birinciliğinden plaket vermişlerdi. | Open Subtitles | أعطوا تذكار لشخص واحد لعبَ رميه حرة |
- İyi atıştı. - Teşekkürler. | Open Subtitles | ـ رميه موفقه ـ شكراً |
İyi atıştı Kent. Devam. | Open Subtitles | رميه جيدة كينت إستمر بذلك |
Müthiş bir atıştı. Kesinlikle. | Open Subtitles | رميه جيده متأكد |
İyi atıştı Cindy. | Open Subtitles | رميه جميله سيندي |
Önceki sahibi atmak istemiş belli ki. | Open Subtitles | حسناً، أظن أن المالك السابق عمد على رميه في القمامة |
Her istediğinizi yapma fikriyle heyecanlandık... ...ister bir damarı, ister bir kemiği değiştirmek isteyelim... ...ya da belki mikro elektronikte daha dayanıklı bir şey... ...belki bir fincan kahve içip... ...suçluluk duymadan atmak için... ...belki ilaçlarınızı cebimizde taşımak için.. ...vücudunuzun içine veya... ...çöle göndermek için. Cevap bir ipek ipliğinde olabilir. | TED | نحن متحمسون لفكرة أنه أي شيء تريد القيام به، سواء أردت تعويض وريد أو عظم، أو ربما إلكترونيات مجهرية أكثر استدامة، ربما شرب القهوة في كوب ثم رميه دون الشعور بالذنب، ربما حمل الأدوية في الجيب، إيصالها إلى داخل الجسم أو عبر الصحراء، الجواب قد يكون في خيط الحرير. |
Ölümüne dövülmüş ve lisenin havalandırmasına atılmış. | Open Subtitles | لقد ضرب حتي الموت وتم رميه فى مضخة الهواء لمدرسة ثانوية |
Veya Profesör Shafir'in bana söylediği gibi, "Bu, insana yüzmeyi öğretip de onu fırtınalı bir denize atmaya benzer." | TED | أو كما قال لي الأستاذ شافير، "هذا أشبه بتعليم السباحة لأحد ما، ومن ثم رميه في بحر هائج." |
Güzel şut baba! | Open Subtitles | لكن اعتقد ان هذا يستطيع الأنتظار رميه جميله يا ابي! |
Böylece ateşe atıp, yanışını izleyebilirim. | Open Subtitles | حتى أتمكن من رميه في النار ومشاهدته وهو يحترق. |
- İyi bir vuruş. - Teşekkür ederim efendim. | Open Subtitles | رميه جيده - شكرا لك , سيدى - |