ويكيبيديا

    "رياضة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • spor
        
    • sporu
        
    • spordur
        
    • spora
        
    • beden
        
    • sporudur
        
    • oyun
        
    • sporun
        
    • sporları
        
    • sporla
        
    • Sport
        
    • oyunu
        
    • oyundur
        
    • egzersiz
        
    • jimnastik
        
    Güçlü yanlarınızı ortaya çıkaran bir spor bulmak da zaman alabilir. TED من الممكن أن يتطلب إيجاد رياضة تتوافق و نقاط قوتك وقتاً.
    Şimdi bir spor branşını fethedeceksin, hayatta bundan daha iyi bir duygu yoktur. Open Subtitles عندما تبرع في رياضة ما لا يوجد شعور أفضل من ذلك في العالم
    Bir amigo salonu açmak, amigoluğun bir spor olarak görülmesi için çabalayacağım. Open Subtitles أفتح صالة تشجيع , وأطارد في حقوق كون التشجيع رياضة معترف بها
    Dalga mı geçiyorsun? Futbol gibi vahşi bir sporu izlemem. Open Subtitles أنت تمزح ، لا اريد مشاهدة رياضة عنيفة ككرة القدم
    Çünkü bana sorarsan sex bir spordur racquetball gibi. Open Subtitles لأنه بالنسبة إلي الجنس رياضة تماماً كالراكيت
    Çok sevdiğin bir restoran, hobilerin ya da yaptığın bir spor var mı? Open Subtitles هل لديك اي مطاعمٍ مفضلة ؟ . او هوايات , او رياضة ؟
    Karşınızda Ken Miles Amerika'nın en iyi spor araba sürücülerinden biri. Open Subtitles الخروج وكين مايلز، واحد من أفضل سائقي رياضة السيارات في أمريكا.
    Tatlım, buzdolabında güveç var. Bu akşam yine spor dersine gidiyorum. Open Subtitles حبيبي، هناك طعام في الثلاجة، سأذهب لصف رياضة الدراجة مجدداً الليلة.
    Kazadan sonra yalnızca yeniden yürümeyi değil, seçtiği spor dalı olan dağcılığa da geri dönmeyi hayal etti. TED بعد حادثته، لم يحلم باستعادة قدرته على المشي فقط، لكنه أيضًا حلم بالعودة إلى رياضة تسلق الجبال المفضلة لديه.
    Duş almak için, üyesi olduğum spor salonunun bir şubesine kadar 40 blok boyunca yürüdüm. TED للاستحمام، كان عليّّ المشي مسافة 40 مبنى إلى قاعة رياضة.
    Bir süre hiç spor yapmadım, hiç arkadaşım olmadı ve kendimi dışlanmış ve üzgün hissettim. TED لم أمارس أي رياضة لفترة من الزمن، لم يكن لدي العديد من الأصدقاء وشعرت أنه تم التخلي عني وانتابني الحزن.
    Zorlu bir spor müsabakasında ya da topluluk önünde konuşmak zorunda olduğunuzda size fazladan enerji sağlayabilir veya odaklanmanıza yardımcı olabilir. TED فقد يكون مفيداً لإعطائك دفعة من النشاط والتركيز، عندما تمارس رياضة تنافسية مثلاً أو عندما تلقي خطاباً علنياً.
    Ama aramak için biraz zaman harcarsanız, kişisel ihtiyaçlarınıza uygun bir spor bulabilirsiniz ve eğer bulursanız, pek çok yararı vardır. TED لكن إذا أمضيت بعض الوقت في البحث، فستجد رياضة تلائم حاجاتك الفردية، و إذا وجدتها، فستكون هناك الكثير من الفوائد.
    “Bitirdikten sonra, Armstrong kravatını düzeltti, yünden bir spor ceket giydi ve göz kamaştıran ışığa doğru ilerledi. TED بعد أن فرغنا ، استعدل ارمسترونغ ربطة عنقه، ولبس معطف رياضة صوفي، ثم خرجنا في الوهج.
    Aynı malzemeyi spor ayakkabılarınızın altına koyduğunuzu hayal edin. TED تخيلوا أخذ نفس المادة، ووضعها في أسفل حذاء رياضة.
    Bazı insanlar yüzmenin tek kişilik bir spor olduğunu düsünüyor, sadece denize dalar ve ilerlersiniz. TED بعض الناس يعتقدون ان السباحة رياضة فردية، انت فقط تغطس في البحر.
    İnkar etmenin alemi yok, eğer avlanma bir sporsa, bu bir kan sporu. Open Subtitles ليس هناك من ينكر ذلك، إذا كان الصيد رياضة فهي اذا رياضة الدم.
    Örneğin, avcılığı, ABD genelinde milyonlarca kişi tarafından zevk alınan bir sporu, seven insanlara bir göz atalım. TED دعونا ننظر مثلاً إلى من يحبون الصيد، وهي رياضة يستمتع بها الملايين في أرجاء الولايات المتحدة.
    Hayır anlamadınız. Plaj voleybolu olimpik bir spordur. Open Subtitles لا لا أنتن لا تفهمن ذلك الكرة الطائرة الشاطئية هي رياضة أولمبية
    Kışın sert şartlarında, çetin bir spora dönüştü. Open Subtitles تحديات الشتاء القاسية تتحول إلى رياضة وعرة.
    beden eğitimi öğretmeni, arabayı yol kenarında terkedilmiş ama motoru çalışır halde bulmuş. Open Subtitles وجد معلّم رياضة هذا الشيء مهجوراً على جانب الطريق، المحرّك يعمل، و لا أحدَ في الجوار.
    Ve temel ders, inanıyorum ki, şudur, aslında tasarım bir temas sporudur. TED والدرس الأساسي، كما أعتقد، هو أن التصميم حقيقة هو رياضة تواصل.
    Herkes beyzbol oynayamaz. Bu oldukça ayrıcalıklı bir oyun. TED لا يمكن للجميع لعب البيسبول, أنها رياضة خاصة جداً.
    Fanatikler, bir oyun veya sporun bir diğerinden doğal olarak daha iyi olduğunu tartışabilir. Open Subtitles الآن ، المتعصبون قد يقولون بأن رياضة أو لعبة هي أفضل من أخرى
    Kapalı alanda yapılan sporları çok ciddiye alıyoruz. Open Subtitles نأخذ مسألة رياضة الصالات بشكل جدي
    Düşünüyorum da bir sporla uğraşsam, açık hava ve biraz egzersiz, bana iyi gelirdi. Open Subtitles وفكرت لو أنني تعلمت رياضة أخرج للهواء الطلق وأمارس التمارين سيكون مفيداَ ل
    Çünkü şu büyük "Sport Chalet" mağazaları var. Open Subtitles الذي أكبر بـ 5 مرّات من رياضة الشاليهات...
    Mckay'ye hokey hakkında gerçek erkek oyunu değildir dediğimden bahsetme. Open Subtitles لا تخبرى مكاى عما قلته أن الهوكى ليست رياضة الرجال
    Bu çok şirin bir oyundur. Özellikle topu kafanda zıplatma kısmı. Open Subtitles هذه رياضة لطيفة لا سيّماً تنطيط الكرة على الرأس
    jimnastik dersi aldığınız herhangi bir gün okuldaki tuhaf bir gündür. Open Subtitles في أي يوم يكون لديك حصة رياضة... هو يوم مدرسي غريب...

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد