ويكيبيديا

    "ر لها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yok
        
    • yoktu
        
    • zorunda değilsin
        
    Diğerleri için öyle, onlarda benim hareketlerim yok. Open Subtitles لبقية اللاعبين، كنها دون، ر لها التحركات بلدي.
    Bunun benim bağlantılarımla bir işi yok, değil mi? Open Subtitles هذا وولدن] و [أبوس]؛ ر لها أي علاقة مع اتصالات بلدي، أليس كذلك؟
    Tamam, ama en azından benim çocuklarım yok. Open Subtitles حسنا، ولكن على الأقل أنا دون وأبوس]؛ ر لها أطفال.
    Benim kısır döngü ilişkilerim yoktu. İlişkilerimin arasında bir kısır döngüm vardı. Open Subtitles أنا ألم وأبوس]؛ ر لها نمط العلاقة، كان لي نمط بين علاقة.
    -Gerçek şu ki, Simon'dan önce de faal bir sosyal hayatım yoktu. Open Subtitles في الحقيقة، لم أكن وأبوس]؛ ر لها حقا حياة اجتماعية كبيرة قبل سيمون سواء.
    - Bunu yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles - أنت تعرف، دون لكم وأبوس]؛ ر لها للقيام بذلك.
    Bak ... yani ... benimle sohbet etmek zorunda değilsin. Open Subtitles الاستماع، دون لكم وأبوس]؛ ر لها للحديث معي.
    Bana resim çizmene gerek yok. Open Subtitles كنت دون وأبوس]؛ ر لها ل رسم لي رسم تخطيطي.
    Aramak zorunda olduğunu düşünmene gerek yok. Open Subtitles كنت دون وأبوس]؛ ر لها لجعل نعتقد أنت gonna الكلمة.
    - Benim sevimli çekmecem yok. Open Subtitles - I دون أبوس]؛ ر لها الشيء الجيد درج. - كل شخص لديه واحد.
    Hayır, tamam mı? Bende yok! Bir tamponum yok ve büyük ihtimalle bir daha ihtiyacım olmayacak! Open Subtitles لا، أنا لا و [أبوس]؛ ر لها حشا و ربما لن تحتاج إلى واحد مرة أخرى.
    -İçinde fare kapanı yok ya? Open Subtitles كنت دون وأبوس]؛ ر لها مصيدة فئران هناك، أليس كذلك؟
    Şey...birbirimiz dışında pek ortak yönümüz yok. Open Subtitles نحن دون وأبوس]؛ ر لها حقا شيء مشترك لكن بعضها البعض.
    İbnelik yapmana gerek yok dostum. Open Subtitles أنت دون أبوس]؛ ر لها أن يكون ديك، المتأنق.
    Bizim için bu kadar süslenmene gerek yoktu. Open Subtitles أنت ألم وأبوس]؛ ر لها للحصول على يرتدي كل ما يصل بالنسبة لنا.
    Hayır, numaran bende yoktu ve birşey söylemek istedim. Open Subtitles لا، أنا ألم وأبوس]؛ ر لها رقمك وأردت أن أقول لك شيئا.
    Beyaz bir atı yoktu ama kaloriferli bir BMW si vardı. Open Subtitles وألم، ر لها حصان أبيض، لكنه لم يملك BMW مع سخان العمل.
    - Aslında hiç uçuş puanım yoktu. Open Subtitles - لم أكن وأبوس]؛ ر لها في الواقع أي ميل.
    Söylediğim her şeyi yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles كنت دون وأبوس]؛ ر لها أن تفعل كل ما أقول.
    Bunu yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles كنت دون وأبوس]؛ ر لها للقيام بذلك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد