Bu muhafız sadece 18 yaşında ve tüm yaşamını Zaofu'da geçirmiş. | Open Subtitles | هذا الحارس عنده 18 سنه فقط عاش فى زاوفو حياته باكملها |
Dün gece Zaofu'ya giren saldırganlara yardım ettiniz mi? | Open Subtitles | هل ساعدت المعتدين فى دخول زاوفو الليله الماضيه؟ |
Umarım biz Zaofu'ya gelmeden Hava Tapınağı'nda Tenzin ile konuşmayı başarabilir. | Open Subtitles | آمل أنها تستطيع الاتصال بـ تينزين في معبد الهواء في الوقت الذي نصل فيه إلى زاوفو |
Umarım Pabu ve Naga Zaofu'da iyidirler. | Open Subtitles | أتمنى أنه هو وناجا بخير عند عوتهم إلى زاوفو |
Zaofu ile yetinmeyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | . عن خططها للهجوم . علمت انها لم تتوقف عند زاوفو |
Ayrıca Korra canlı olarak Zaofu'da ne işinize yarayacak? | Open Subtitles | - ولماذا أردتم كورا حية عندما كنا في زاوفو |
Zaofu'ya geldikten sonra Korra yeni hava bükücü olan ve annesi, Lin'in üvey kardeşi olan Opal'le tanışmıştır. | Open Subtitles | , بعد الوصول إلى (زاوفو) , (كورا) قابلت (أوبل) متحكمة بالهواء جديدة , التي والدتها هي أخت (لين) الغير الشقيقة المنفصلة |
Korra Zaofu'da güven içinde beklerken Tenzin hava bükücüleri eğitimlerine başlamaları için Kuzey Hava Tapınağı'na getirmiştir. | Open Subtitles | فى حين لاتزال (كورا) امنه فى زاوفو احضر (تنزن) مسخرى الهواء الى معبد الهواء الشمالى لبدا تدريبهم |
Bu arada, hava bükücü Zaheer Zaofu'nun etrafını kuşatmaktadır. | Open Subtitles | (فى تلك الاثناء, مسخر الهواء (زاهير يقترب اكثر من زاوفو |
Zaheer Zaofu'ya sızarak Korra'yı kaçırmaya teşebbüs etmiştir. | Open Subtitles | (زاهير) تسلل الى مدينة زاوفو وحاول اختطاف الأفاتار |
Zaofu'da neler oldu? | Open Subtitles | ما الذي حدث معك في زاوفو |
Zaofu'da beni ektiğin için çok teşekkürler. | Open Subtitles | الشكر لتركي هناك في زاوفو |
Zaofu'dan ayrıldığımızdan beri yaptığımız onca güzel şeyi gördüğüne göre, artık ortaya çıkıp bize yardım etmediğine üzülüyor olmalısın. | Open Subtitles | لذا , الآن بما إنك ِ رأيت ِ كل الخير الذي قمنا بها منذ غادرنا (زاوفو) , فلابد وأنك ِ آسفة لأنك لم تأتي وتساعديننا |
- İnanınız ki, siz barışsever Zaofu'lulardan geriye kalan temsilcileriniz benimle, şafak vakti şehrin dışında buluşup şehrinizin kayıtsız şartsız teslimiyetini sunana kadar intikam almaya çalışmayacağım. | Open Subtitles | كونوا مطمئنين بإنني لن أنتقم , من مواطنيّ (زاوفو) المسالمين طالما ممثليكم المتبقين |
Zaofu, kendi kendini yönetmeye devam edemez. | Open Subtitles | تقف في طريق المنطق لا يمكن لـ(زاوفو) أن تستمر بحكم نفسها |
Beni Zaofu'ya saldırmaktan alı koymanızın tek yolu beni bedenen durdurmanızdır. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة التي ستمنعيني بها من الزحف إلى (زاوفو) هي إذا أوقفتيني جسديا |
Korra, eğer kazanırsan, Zaofu'da ne istersen o olacak. | Open Subtitles | , يا(كورا) , إذا فزتي (تستطيعي القيام بمهما تريديه بـ(زاوفو |
Zaofu'luları getirin, Ulu Birleştirici'nin önünde diz çöksünler. | Open Subtitles | جلب مواطني (زاوفو) للإنحناء أمام الموحدة العظيمة |
Neyse ki, hava bükücüler ile Opal Korra'yı kurtarmış ve Zaofu'dan kaçmışlardır. | Open Subtitles | (لحسن الحظ , الأطفال المتحكمين بالهواء و(أوبل) قد أنقذوا (كورا (وهربوا من (زاوفو |
Konuyu hemen ciddi meselelere getirmek istemem ama Zaofu'da neler olduğunu öğrenmem lazım. | Open Subtitles | , الآن , أكره أن أدخل مباشرة في الموضوع (لكن أريد أن أسمع عما حدث في (زاوفو |