Onunla konuşamazsın. O sen ya da arkadaşların gibi değil. | Open Subtitles | لا يمكنك التحدث إليه إنه ليس مثلك أو مثل زملائك |
Eski hapishane arkadaşlarınla tekrar buralarda dolaşabileceğini sanıyorsun. | Open Subtitles | لو تفكر أني سأبقى هنا برفقة زملائك القدامى في السجن |
Eğer asker öldürdüysen asker arkadaşlarının gözünde sen de bir askersindir. | Open Subtitles | إذا قمت بقتل جندي فأنت في عيون زملائك الجنود جندي أيضا |
meslektaşların cesaretine saygı duyabilir ama kimse seninle çalışmak istemeyecek. | Open Subtitles | زملائك واحترام شجاعتك ولكن لا أحد يريد العمل معك، موافق؟ |
Takım arkadaşlarından birinin fazladan eğitime ihtiyacı var. | Open Subtitles | أحد زملائك في الفريق في حاجة إلى قليل من التدريب الإضافي. |
Hapishane koridorunu geçip IRA'daki eski arkadaşlarına... elini uzatman yeterliydi. | Open Subtitles | كل ما كان يجب عليك فعله هو المشي في بهو السجن ومصافحة بعض زملائك القدامى في الجيش الجمهوري |
Lütfen beyler bu davranışla hem Meslektaşlarınız hem de buradaki çalışanların gözünden düşüyorsunuz. | Open Subtitles | أيها الرجل إن تصرفاتك لا ترفع من قدرك فى نظر زملائك و لا فى نظر الزبائن الموجودين |
arkadaşlarını ve meslektaşlarını koz olarak kullanıyorsun, kabul edecek kadar namuslu ol. | Open Subtitles | تريدين التأثير على أصدقائك و زملائك على الأقل تمتلكك الحشمة لتعترفي بذلك |
Eğer meslektaşlarının yanından acilen ayrılman gerekirse bunu son çare olarak bullanabilirsin. | Open Subtitles | إن احتجت أعذار لترك زملائك هذا طريقة الأخيرة إن احتجت للمغادرة سريعا |
Bütün iş arkadaşların söylüyor zaten. | Open Subtitles | اتعرف زملائك في الشرطة؟ جميعهم يقولون الشيء نفسه |
Aynısını diğer çalışma arkadaşların için de söyleyebilmeyi isterdim. | Open Subtitles | أتمنّى بأنّني يمكن أن أقول نفس حول البعض من زملائك. |
Takım arkadaşların sana dayandı, sen de çöktün. | Open Subtitles | زملائك في الفريق اعتمدوا عليك ولكنك انهرت تماما |
arkadaşlarınla vedalaşman ve 503 numaralı odaya gidip daha iyi bir hayata başlaman için 3 dakikan var. | Open Subtitles | أمامك ثلاث دقائق لتوديع زملائك السابقين واحضر إلى الغرفة 503 للإستعداد إلى حياة أفضل |
Tek başına seyahat ediyorsun, otel odalarında arkadaşlarınla oda servisinden bir şeyler ısmarlıyorsun. | Open Subtitles | تسافرين وحدك تجلسين في فنادق تحصلين على خدمة غرف مع زملائك |
Sınıf arkadaşlarının ailelerinin olduğu bir kutu gelirse onları indirmeme yardım etmeyecek misin? | Open Subtitles | لو حصلت على صندوق به والدي أحد زملائك ألن تساعدني في القضاء عليهم؟ |
Tüm okul arkadaşlarının okuldan aynı zaman diliminde çıkmasını sağla. | Open Subtitles | اتفق مع زملائك اللعينين لتخرجوا من المدرسة في الوقت ذاته |
meslektaşların Stargher'e ne yapmak istediğinizi soruyorlar. | Open Subtitles | زملائك يريدون ان يعرفوا ماذا يفعلوا مع ستيرجر ؟ |
Bu yeni tarzının iki ay devam etmesine izin verdim ama meslektaşların da şikâyet etmeye başladıklarına göre sana her sabah oğluma verdiğim tavsiyenin aynısını vereceğim. | Open Subtitles | لقد تركت مسألة التسريحة الجديدة هذي تمر بسلام خلال الأشهر الماضية ولكن زملائك الآن يشتكون منك |
Üniformalı bir kaç fotoğrafını bulmak için iş arkadaşlarından birini aradım. | Open Subtitles | لذا فاتصلت بأحد زملائك لأحضر لك صوراً بالزي الرسمي |
Senin peşindeki, ilahiyat öğrencilerini pek sevmiyor. Sınıf arkadaşlarından birini yakalamış. | Open Subtitles | ملاحقك لا يحب طلاب الحلقات الدراسيه لقد طارد احد زملائك |
Ara sıra iş arkadaşlarına söz ver. | Open Subtitles | كن مرتبطاً مع زملائك فى العمل راعى احاسيسهم و شعورهم |
Ama teorileriniz, Meslektaşlarınız arasında pek kabul görmedi. | Open Subtitles | لكن نظرياتك فشلت في كسب القبول بين زملائك |
Korkudan ödün patlıyordu, bu yüksek sesli ve ateşli arkadaşlarını nasıl idare edeceğini merak ediyordun. | Open Subtitles | كنت تتعرق تتسائل كيف ستقود هذه الفرقة, مجموعة من زملائك |
meslektaşlarının senden daha çok ilgi çekmesinden mi korkuyorsun? | Open Subtitles | هل تخشى أن زملائك في المعمل الجنائي سيسرقون الأضواء ؟ |
Ve işyerinden birkaç arkadaşın seni o odanın etrafında gezindiğini görmüş vardiyan dolduğu halde. | Open Subtitles | وبعض من زملائك في العمل رأوك تتطفل في أنحاء الغرفة حيث توجد المواد الكيميائية بعد إنتهاء مناوبتك |
Bazen işler şöyle işler, siz ölseniz de, takım arkadaşlarınız daha fazlasını öldürür. | Open Subtitles | أحيانا يمكن أن يكون مثل، هل يموت لكن زملائك في الفريق التقاط أكثر. |
İlham verici cesaretiniz ve silah arkadaşlarınıza yüksek bağlılığınız en yüksek hizmet gelenekleriyle uyum sağlıyor. | Open Subtitles | إن إثارتك الحماس ، وتفانيك التام من أجل زملائك هو التزام منك بأعلى تقاليد الخدمة |
Meslektaşlarınızdan bir kaçının karakterleriyle ilgili sorunları olduğunu biliyorsunuz ama siz benim korumam altındasınız. | Open Subtitles | بعض من زملائك لديهم صعوبه مع اسلوبك التعليمي |
Bir odada meslektaşlarına... oturduğunu düşün. | Open Subtitles | هل يمكن أن تتخيل، أن تجلس في غرفة مع مجموعة من زملائك |
Ama tıpkı Alman iş arkadaşlarınızın size söylediği gibi yatırım başka bir yere kaydırılırsa anlaşmanızın değeri ne olurdu? | Open Subtitles | أما إذا صُرح الترخيص لجهة أخرى فكما أخبروك سابقا . سيؤول الترخيص لصالح زملائك الألمان |