| karın seni boşanma anlaşmasında kazıkladı mı? | Open Subtitles | ماذا حدث؟ هل انتصرت عليك زوجتك في اتفاقية الطلاق؟ |
| karın göğsünde mavi bir yıldız dövmesi ile Kahire'de. | Open Subtitles | زوجتك في القاهرة بوشم نجمة صغيرة على ثديها. |
| Eşiniz hâlâ dinleniyor ama her şey fevkalade geçti. | Open Subtitles | زوجتك في غرفة الإنعاش، جرت العملية بشكل رائع |
| Eşiniz üçe beş kala geldi ve son dakikaya kadar alım yaptı. | Open Subtitles | جاءت زوجتك في الثالثة إلا خمس دقائق لسحب آخر دقيقة |
| Lowertown'da bir barda Karınız olmayan bir kadınla birlikteydiniz. Kafe Havana'da. | Open Subtitles | كنت مع امرأة ليست زوجتك في بار في الطرف الاخر من المدينة |
| Her gece Eşini dışarı yollamak ve geri gelmesini beklemek. | Open Subtitles | ليس سهل أن تخرج زوجتك في كلّ ليلة وتتوقّع منها أن تعود. |
| Bir yıl içinde çocuğunu ve karını kaybetmeyi hayal dahi edemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع ان اتخيل فقدان طفلك و زوجتك في عام واحد |
| Sen de git, bu akşam karınla evinde yemeğini ye. | Open Subtitles | وستتناول العشاء مع زوجتك في المنزل الليلة. |
| Ama bu zengin adam yardım etmek istiyor. Bu konuda karına katılıyorum. | Open Subtitles | اذا كان يريد مساعدتك، فأنا مع زوجتك في هذا. |
| Taze, kokulu balık yemim de var ama kokusundan karın sana yaklaşmayabilir | Open Subtitles | لديَ أطباق السنَور الطازجة، فأنت لن تستطيع أن تطبخ مع زوجتك في البيت |
| Şu karın, senin evinde ortağımla birlikte. | Open Subtitles | في هذه اللحظة شريكي يحتجز زوجتك في بيتكما. |
| Kıssadan hisse, aileni birarada tut ve karın artık ağzına almıyorsa, karşılaştığın fırsatları kaçırma, öyle mi? | Open Subtitles | الدروس المستفادة هنا هو أن أبقي العائلة سوياً يبنما أمرح بعيداً إذا لم ترغب زوجتك في ممارسة الجنس بعد الآن |
| karın şu anda dairemde, tekerlekli sandalyesinde ağlıyor. | Open Subtitles | حسناً؟ زوجتك في شقتي الآن تبكي على مقعد متحرك |
| Sadece söylüyorum, karın aşağıda, ve sana burada ben bakıyorum. | Open Subtitles | ،ما اقوله هو زوجتك في الأسفل، وأنا أعتني بك هنا في الأعلى |
| karın Blair evinde, ve patlamak üzere. | Open Subtitles | زوجتك في بلير هاوس، وهي على وشك أن تنفجر. |
| Sayın Başkan. şu anda Eşiniz istirahat ediyor. | Open Subtitles | سيدي الرئيس زوجتك في حالة مستقرة الآن |
| - Bay Başkan, Eşiniz şu anda dinleniyor. | Open Subtitles | سيدي الرئيس زوجتك في حالة مستقرة الآن |
| Eşiniz boş zamanını böyle mi geçiriyor? | Open Subtitles | أذلك ما تفعله زوجتك في وقت فراغها؟ |
| Karınız yaşamaya devam edecek. Nasıl hayatta kalacak? | Open Subtitles | ستستمر زوجتك في العيش كيف لها أن تواجه الحياة ؟ |
| Karınız eve devamlı geç geliyor. | Open Subtitles | زوجتك في الغالب تعود متأخرة للبيت |
| diğer mermi Eşini başından vurmuş. | Open Subtitles | أظن أنك شعرت بالتوتر الثانية ضربة زوجتك في رأسها |
| Hafta ortasında karını yemeğe çıkarmak istiyorsan başkasıyla yatıyorsun demektir. | Open Subtitles | إذا خرجت مع زوجتك في منتصف الإسبوع، فأنت تكيد شخص ما |
| Sen de kızını uzaklara gönderip oğlun ve karınla Otel Cortez'de yaşadın. | Open Subtitles | اذن أنت أرسلت ابنتك بعيداً, لكنك عشت مع ابنك و زوجتك في الكورتيز |
| Ama bu zengin adam yardım etmek istiyor. Bu konuda karına katılıyorum. | Open Subtitles | اذا كان يريد مساعدتك، فأنا مع زوجتك في هذا. |