| Eski kocan için kocan için yapılmış bir mabette çalışıyorsun. | Open Subtitles | إذاً تعملين مع زوجكِ السابق في مكان ملك له |
| Eski kocan sokağın karşısına mı taşınmış? | Open Subtitles | زوجكِ السابق .. إنتقل إلى نفس هذا الشارع؟ |
| Geçen gün yolda, eski kocanla karşılaştım. Hala çatlağın teki olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | ألتقيت زوجكِ السابق في الشارع قبل أيام ، هو ما زال مجنوناً |
| Bir şey daha var. Kocanla yattım, eski kocanla. | Open Subtitles | هناك أمر آخر لقد ضاجعتُ زوجكِ، زوجكِ السابق |
| Görünüşe göre, eski kocanız bir işte ortakmış. | Open Subtitles | يبدو أن زوجكِ السابق كان شريكاً في مشروع |
| Eski eşiniz, size yakınlaşmaya ya da iletişim kurmaya kalkıştı mı? | Open Subtitles | هل زوجكِ السابق إقترب منكِ أو حول الإتصال بكِ في أية حال؟ |
| Eski kocanı toplantıya getiriyor. | Open Subtitles | سيُدخل زوجكِ السابق فى هذه المناظرة |
| Böyle olduğu an, Eski kocanın avukatları hesaplarımı dondurur ve zorlukla kazandığım 3.3 milyon dolarım kuş olur uçar. | Open Subtitles | بمُجرّد أن يحدث ذلك، فإنّ مُحاميي زوجكِ السابق سيُجمّدون حساباتي، وستتلاشى الـ3.3 ملايين دولار المُكتسبة بمشقة الأنفس. |
| Avukat hanım, eski kocanızı mahkemeden attığımı sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتُ أني قدّ طردتُ زوجكِ السابق من المحكمة أيتها المستشارة؟ وجود الد. |
| Eski eşin burada... Mike! | Open Subtitles | .. مرحباً، زوجكِ السابق |
| Eski kocan senden on yıl genç ve iki beden zayıf biriyle evlendiğinde konuş bunu benimle. | Open Subtitles | تحّدثي معي عندما يتزوّج زوجكِ السابق فتاة أصغر بعشر سنوات، وأنحف منكِ مرّتين |
| Eski kocan birçok şeydi ama hayalet değil. | Open Subtitles | زوجكِ السابق كان يفعل الكثير من الأشياء ولكنه ليس شبحًا |
| Söyledim ya kadın Eski kocan hakkında konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | أخبرتكِ يا امرأة، لا أريد التحدّث عن زوجكِ السابق. |
| eski kocanla tanışmak için ölüyorum. | Open Subtitles | أنا أتحرّق شوقًا للقاء زوجكِ السابق |
| Dişlerini Carlos'a batırmadan önce senin eski kocanla ve Mike'la çıkıyordu. | Open Subtitles | (قبل أن تغرس أنيابها في (كارلوس (كانت تواعد زوجكِ السابق و (مايك |
| Victor, bana, eski kocanla olan fotoğraflarını gösterdi. | Open Subtitles | فيكتور ) أراني الصور التي بينكِ وبين زوجكِ السابق ) |
| eski kocanız silahlı soygun peşinde. | Open Subtitles | زوجكِ السابق بصدد القيام بعملية سرقة، و يقحمكِ بها معه. |
| aslında eski kocanız hakkında birkaç soru sormak istiyorum | Open Subtitles | في الحقيقه اردت طرح بعض الأسئله عليك بشأن زوجكِ السابق |
| Eski eşiniz Ned Quinn'le ilgili birkaç soru soracağız. | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى أن نسألكِ بضعة أسئلة حول زوجكِ السابق "نيد كوين". |
| Keeler, Eski kocanı toplantıya getiriyor. | Open Subtitles | سيُدخل زوجكِ السابق فى هذه المناظرة |
| Eski kocanın evlendiği kadını tanımadığını söylemiştin. | Open Subtitles | و أنتِ قلتِ أنّ زوجكِ السابق لم يكن يعلم طبيعة المرأة الذي تزوّجها |
| Bayan Landau, eski kocanızı susturun, yoksa ben susturacağım. | Open Subtitles | أسكتِ زوجكِ السابق سيدة (زوي) أو سأفعل انا. |
| Eski kocandan iyidir. En azından iyi bir işi var. | Open Subtitles | هو أفضل من زوجكِ السابق هو حصل على عمل جيد |