Beş dakika içinde seni ararım. Bu kadar hızlı bağlantı kuramazlar. | Open Subtitles | سأتصل بك هناك بعد خمس دقائق لن يستطيعوا المراقبة بهذة السرعة |
O zaman yolladıktan beş dakika sonra seni ararım. Tamam. | Open Subtitles | سأتصل بك بعد خمس دقائق من ارسالهم ، الى اللقاء |
Bu konuşma bana bir servete maloluyor. 20 dakika içinde indiğimizde seni ararım. | Open Subtitles | سوف أكون في لوس أنجلس في 20 دقيقة ، سأتصل بك عندما نهبط |
Birkaç günlüğüne iş için şehirden ayrılıyorum. Döndüğümde seni arayacağım. | Open Subtitles | سوف أغادر البلدة لأجل العمل لعدة أيام سأتصل بك لاحقا |
Yarın olduğuna göre, 15 dakika içinde seni arayacağım. | Open Subtitles | و بما أننا في الغد بالفعل سأتصل بك خلال 15 دقيقة |
Bir muhasebeciyle dövüşmeye benzer bu. Vergilerim ödenmesi gerektiğinde ararım seni. | Open Subtitles | كلا, سيكون ذلك مثل قتال محاسب سأتصل بك عندما أحتاج لدفع ضرائبي |
Tabii ki seni arayacaktım. Seni unuttuğumu sanmadın, değil mi? | Open Subtitles | بالطبع كنت سأتصل بك هل تضنين إنني تجاهلت أمركِ ؟ |
Bir iki gün izin yapın tekrar toparlandığımızda sizi ararım. | Open Subtitles | خذي بضعة ايام للراحة عندما نعيد التنظيم ، سأتصل بك |
Sonra seni ararım ya da daha iyisi e-mail atarım. | Open Subtitles | سأتصل بك لاحقاً أَو بشكل افضل، سأرسل لك بريد إلكتروني |
Hayır, araç ayarladım, yeri ve zamanı için seni ararım. | Open Subtitles | كلا، لدي سيارة، سأتصل بك وأبلغك عن الزمان والمكان لاحقاً. |
Aldığımda seni ararım. Bir kereliğine de olsa doğru olan şeyi yapmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | سأتصل بك عندما احصل عليها كنت فقط احاول عمل الصواب ، لمرة واحدة |
Nerede olduklarına dair elime bir şey geçerse... Doğrudan seni ararım. | Open Subtitles | لو حصلت على أي دليل عن مكان وجودهم، سأتصل بك مباشرةً |
Üzgünüm. Döndüğüm zaman seni ararım. Hoşça kal. | Open Subtitles | . أنا آسفة ، سأتصل بك حينما أعود إلى اللقاء |
Beş dakika içinde seni ararım, nerede buluşacağımızı söylerim. | Open Subtitles | سأتصل بك هنا فى خلال 5 دقائق واخبرك اين سنلتقى |
Yarın seni ararım, tabii senin hat boş olursa. | Open Subtitles | سأتصل بك غدا , إذا استطعت الوصل إليكِ عبر تلك الاشاره المشغوله |
O da yeterli. Onu aldıkları zaman seni ararım. | Open Subtitles | هذا جيد بما يكفى سأتصل بك عندما يلقون القبض عليه |
Gönderdikten 5 dakika sonra seni arayacağım. Hoşçakal. | Open Subtitles | سأتصل بك بعد خمس دقائق من ارسالهم ، الى اللقاء |
- Tamam. seni arayacağım. Görüşürüz. | Open Subtitles | ـ سأكون في المنزل طيلة اليوم ـ حسناً، سأتصل بك حينها |
Beni geri istiyorsan, uzak durmalısın. seni arayacağım. | Open Subtitles | إذا كنت ترغب فى رجوعى ، إبقى بعيدا سأتصل بك |
Günüm gittikçe iyileşiyor ama Seni sonra ararım, seni seviyorum, hoşça kal! | Open Subtitles | يومي على وشك أن يصبح أفضل سأتصل بك أحبك, مع السلامه |
Çok üzgünüm, seni arayacaktım. | Open Subtitles | آ سفه جداً، كنت سأتصل بك وأعتذر بخصوص ذلك |
Uzun uzun konuşabileceğimiz bir zamanda sizi ararım. | Open Subtitles | سأتصل بك عندما نستطيع ان نتحدث وقتا اطول |
Bu bilgiyi takıma sunacağım ve eğer ilgilerini çekerse sizi arayacağım. | Open Subtitles | سوف أقدم هذه المعلومات الى الفريق وان كانوا مهتمين سأتصل بك |
seni daha sonra arayacağım seni daha sonra arayacağım bir dakika,seni daha sonra arayacağını söylüyor ama telefon numaramı bile almadı numarasını almadın mı ? | Open Subtitles | سأتصل بك لاحقا سأتصل بك لاحقا لحظة ، يقول أنه سيتصل بك لاحقا |
Bak Şef, şu anda çok doluyum. Seni sonra ararım. | Open Subtitles | أنا مشغول للغاية الآن أيها القائد سأتصل بك فيما بعد |