Bu işi halledeceğim. Bira zamanı. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | وأنا سأصلح الأمر إنهوقتالطحن،حسناً،شكراًلكم. |
Ben bu meseleyi halledeceğim. | Open Subtitles | و أنا سأهتم بهذا الموضوع سأصلح الأمر , أعدك |
Kimse kıza dokunmasın. Ben halledeceğim. | Open Subtitles | لا أحد يمسّ الفتاة بسوء، سأصلح الأمر. |
Kızgınsın. Kızgın olmak hakkın ama bunu düzelteceğim. - Ben-- | Open Subtitles | إنّكَ غاضب ولكَ مطلق الحقّ في ذلك، ولكنّي سأصلح الأمر |
- 9. Bunun olacağını düşünemedim, ama düzelteceğim. | Open Subtitles | لم أتوقع حدوث هذا أبدا , لكنني سأصلح الأمر |
Lütfen beni dinle. Onu arayacağım. Ve bu işi düzelteceğim. | Open Subtitles | -أرجوكِ إستمعي ، سأتصل بها ، سأصلح الأمر |
Bu sefer nasıl çözeceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | ولا أعلم كيف سأصلح الأمر هذه المرة |
Bu sefer nasıl çözeceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | ولا أعلم كيف سأصلح الأمر هذه المرة |
Senin için bu işi halledeceğim | Open Subtitles | سأصلح الأمر من أجلك |
Bunu ben halledeceğim. Her şeyi düzelteceğim. | Open Subtitles | سأصلح الأمر سأصححه. |
Bunu o zamana kadar halledeceğim. | Open Subtitles | سأصلح الأمر قبل ذلك |
Tamam! Tamam, halledeceğim. | Open Subtitles | حسناً، لا بأس سأصلح الأمر |
Baba, söz veriyorum bu işi halledeceğim. | Open Subtitles | أعدك أنني سأصلح الأمر يا أبي |
Bana bir şans daha ver, söz veriyorum düzelteceğim. | Open Subtitles | امنحيني فرصة أخرى أعدك أني سأصلح الأمر |
Peki. Endişelenme artık. düzelteceğim. | Open Subtitles | حسناً توقفي عن القلق سأصلح الأمر |
Endişelenme, ben düzelteceğim. | Open Subtitles | لاتقلق، سأصلح الأمر |
- Özür dilerim. Bir şekilde düzelteceğim. | Open Subtitles | سأصلح الأمر بطريقة مــا. |