Bunu, beni anladığına onay olarak görüyorum, tamam mı Zane? | Open Subtitles | سأعتبر هذه على أنها موافقه و واقعا سمعتني حسنا يازين |
Evet olarak kabul ediyorum Bunu. Geri gelirsem işler çok çirkinleşir. | Open Subtitles | سأعتبر هذه نعم لأني إن عدت لهنا سيكون الأمر بشعاً |
Ve konuyla alakasız olmasından dolayı Bunu "ota evet" olarak alıyorum. | Open Subtitles | ولأجل تلك الطبيعة المصطنعة سأعتبر هذه كنعم على جلب الحشيش |
Tereddüt ettin. Bunu hayır olarak kabul ediyorum. | Open Subtitles | أنتِ تترددي ، لذا سأعتبر هذه إجابة بالنفى |
Bunu bir İngiliz'den gelen bir iltifat olarak kabul edeceğim. | Open Subtitles | سأعتبر هذه مجاملة من شخص بريطاني |
Normal şartlarda, Bunu bir fırsat sayardım. | Open Subtitles | تحت ظروف عاديّة ، سأعتبر هذه فرصة |
- İnanılmazsın. - Bunu bir iltifat olarak alıyorum. | Open Subtitles | أنت غير معقول سأعتبر هذه مجاملة |
Tamam. Bunu bir söz olarak kabul ediyorum. | Open Subtitles | حسناً, سأعتبر هذه كلمة وعد منك |
Onu, onlara vermeyeceğim. Bunu bir evet olarak kabul ediyorum. | Open Subtitles | ـ لن أدعه يحصل عليها " ـ سأعتبر هذه إجابة بـ " نعم |
Bunu evet olarak kabul ediyorum. | Open Subtitles | سأعتبر هذه موافقة. |
Bunu övgü olarak kabul ediyorum. | Open Subtitles | سأعتبر هذه مجامله |
Bunu tavsiye olarak kabul ediyorum. | Open Subtitles | سأعتبر هذه نصيحة |
Bunu tavsiye olarak kabul ediyorum. | Open Subtitles | سأعتبر هذه نصيحة |
Bunu evet olarak kabul ediyorum. | Open Subtitles | سأعتبر هذه موافقة |
Bunu bir iltifat olarak kabul edeceğim. | Open Subtitles | سأعتبر هذه مجاملة لكنني جادة |
Oh, Bunu evet olarak alıyorum o zaman. | Open Subtitles | سأعتبر هذه إجابة بنعم إذن |
Bunu tebrik olarak alıyorum. | Open Subtitles | سأعتبر هذه تهنئة |
Bunu evet olarak saydım. | Open Subtitles | سأعتبر هذه الأجابة، نعم. |
Bunu evet olarak alıyorum. | Open Subtitles | سأعتبر هذه نعم لذا |
Bunu bir iltifat olarak alıyorum. | Open Subtitles | سأعتبر هذه مجاملة |