Adalet sistemi düzeldiğinde onu yargılanması için geri getireceğim. | Open Subtitles | وعندما يتم إصلاح النظام القضائي هنا سأعيده ليخضع للمحاكمة |
Parayı ben alacağım, eğer bağlantım uygunsa yarın parayı geri getireceğim. | Open Subtitles | سآخذها , و إن كانت أتصالاتي متوفرة سأعيده أليكم غداً |
Bu para için endişelenmeyin Mösyö, en kısa zamanda geri vereceğim. | Open Subtitles | . لا تقلق سيدي بشأن المال. سأعيده لك حالما يمكنني ذلك. |
Sadece içindeki benim içeceğim, bu yüzden yıkayıp sana geri vereceğim. | Open Subtitles | إلا أنه يحتوي على شرابي ، لذا سأغسله، ثم سأعيده إليك |
Seni tok ve tek parça halinde getiririm. | Open Subtitles | و سأعيده كما كان ، مطعوما و سليما . أضمن لك ذلك |
Akşam payımı aldığımda yerine koyacaktım. | Open Subtitles | كنت سأعيده بنفسي في نهاية اليوم عندما آخذ حصتي |
Oh, onu hiç vakit kaybetmeden geri getireceğim. | Open Subtitles | أوه، أنا سأعيده في سعة من الوقت |
ama babamı almaya gideceğim, onu buraya geri getireceğim, | Open Subtitles | لكنني سأحضر والدي سأعيده إلى هنا |
İyi. Çünkü öyle yada böyle onu geri getireceğim. Sizle yada sizsiz. | Open Subtitles | جيد، لأنني سأعيده بمساعدتكم أو بدونها. |
Bunların doğru olduklarını anladığında, sana geri vereceğim. | Open Subtitles | سأعيده إليك حينما تجد أن تلك الأمور قد تحققت. |
Sana geri vereceğim. Muhasebecimle bir sorunum var. Ne oldu? | Open Subtitles | سأعيده إليك، عندي مشكلة مع حسابي، ماذا يحصل؟ |
Bu ağır bir suçturmasa örtüleri de ağır bir suç aşkım zaten geri vereceğim. | Open Subtitles | انها جريمة مفارش المائدة جريمة ، عزيزتي ـ سأعيده ـ امي لايمكنك ابقاءه معك |
Onu pazar 6 civarında falan geri getiririm. Olur. | Open Subtitles | حسناً، سأعيده يوم الأحد حوالي الساعة السادسة |
Daha sonra yerine koyacaktım. | Open Subtitles | سأتفحصه،ثمّ سأعيده |
Sadece Kraliyet Düğünü için, daha sonra iade edeceğim. | Open Subtitles | إنه فقط لأشاهد الزفاف الملكي وبعدها سأعيده مباشرةً |
İki gün içinde karşılığını fazlasıyla öderim. | Open Subtitles | خلال يومين، سأعيده إليك مضافاً إليه الفائدة. |
Sonra sana bedenini geri veririm çünkü bu senin için önemli. | Open Subtitles | وبعدها سأعيده لكٍ لأنه يبدو مهما جدا لكِ |
Onu Electrelane konserine götürerek kendisini geri getireceğimi sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنني سأعيده عبر ادخاله لمهرجان الكتروني |
Tamam, bekle. geri koyacağım. İşte oldu. | Open Subtitles | حسناً مهلاً سأعيده إلى مكانه هكذا تعالي برفقتي |
Çok fazla miktar para olduğunu biliyorum, ama geri ödeyeceğim. | Open Subtitles | اعرف انه كان كثيراً من المال لكني سأعيده لك .. |
Onu hemen geri gönderirim. | Open Subtitles | سأعيده بعد قليل |
Ama onu efendime geri verecektim, yemin ederim. | Open Subtitles | في أعلى المستنقعات كنت سأعيده لك سيدي |
-Bir şey değil... geri götüreceğim. -İyi tamam. | Open Subtitles | ـ ليس شيء مهم، سأعيده ـ حسناً، جيد |