Bunu düşüneceğim ama söz vermiyorum. | Open Subtitles | سأفكّر في الأمر ملياً، لكن لا أقطع أيّ وعود |
Evet. Sen beni izle. Bir şey düşüneceğim. | Open Subtitles | نعم، أبقي رأسكِ منخفضاً واتبعيني، سأفكّر في وسيلة ما |
Gözetleme tekniklerim konusunda biraz daha düşüneceğim. | Open Subtitles | سأفكّر في الأمر وكأنه. تدريبٌ لمهاراتي في المراقبة |
- Bir şeyler düşünürüm. | Open Subtitles | هولن يتّصل ـ سأفكّر في شيئ. ـ هذه هى المفاتيح. |
Pardon. Belki daha sonra birşeyler düşünürüm. Daha sonrası yok. | Open Subtitles | أجل، آسفة، لعلي سأفكّر في شيء ما لاحقاً |
Bir sonraki fırtınada tekrar yıldırım düşürebilirler. Önce öde sonra düşünürüz. | Open Subtitles | أدفع، سأفكّر في الامر |
Sadece beraber yaptığımız şeyleri düşüneceğim. | Open Subtitles | سأفكّر في كافّة الشياء التي فعلناها معًا. |
Bunu düşüneceğim. - Uzatma. Beni bay Gekko'ya bağlar mısın lütfen? | Open Subtitles | سأفكّر في الموضوع - يـا له من أمر فظيع - |
Ama söylediğiniz şeyi düşüneceğim. | Open Subtitles | ولكنّي مع ذلك سأفكّر في ما قلتيه. |
Bir şeyler düşüneceğim. | Open Subtitles | سأفكّر في عمل شيء. سأفكّر في عمل شيء. |
Bunu düşüneceğim. | Open Subtitles | سأفكّر في الأمر. |
düşüneceğim. | Open Subtitles | سأفكّر في الموضوع |
düşüneceğim. Hoşçakalın. | Open Subtitles | سأفكّر في الأمر، وداعاً. |
Bunu düşüneceğim. | Open Subtitles | سأفكّر في الموضوع. |
Bunu biraz düşüneceğim. | Open Subtitles | إتعرف؟ سأفكّر في الموضوع فحسب |
Eminim bir şeyler düşünürüm. | Open Subtitles | مُتأكّدة أنّي سأفكّر في شيءٍ. |
Bir şeyler düşünürüm. | Open Subtitles | حسنًا، سأفكّر في شيء ما |
Beni bağışlayacağını nasıl düşünürüm ki? | Open Subtitles | فكيف سأفكّر في مسامحتك لي؟ |
Tamam tamam, düşünürüm. | Open Subtitles | أجل، أجل، سأفكّر في ذلك_BAR_ |
düşünürüm. | Open Subtitles | سأفكّر في ذلك |
Daha sonra düşünürüz. | Open Subtitles | سأفكّر في هذا لاحقاً |