Anlıyorsun, öyleyse, eğer bu konuda anlaştıysak, bu sandviçi yiyeceğim. | Open Subtitles | انت تفهم, لذا سأكل هذه الشطيره اذا كان لدينا اتفاق |
Sanırım yalnız yiyeceğim. Bir menü görebilir miyim,lütfen? | Open Subtitles | أظن انني سأكل لوحدي هل يمكن أن أرى القائمة، رجاء؟ |
- İyi değil. - Tanrım! Kırkayak yiyeceğim! | Open Subtitles | انه ليس بجيد ياللهي, سأكل حشرة أم اربع واربعين |
Dinle beni ibne, taşaklarını kahvaltımda yerim. | Open Subtitles | أستمع ألي, أيها المتحاذق سأكل خصيتك للأفطار |
Ben istediğim şeyi istediğim zaman yerim, sağolasın. | Open Subtitles | أتعلم شيئاً؟ سأكل ما أريد متى أردت, شكراً لك. |
Ellerime alabileceğim en büyük bifteği yiyeceğim. | Open Subtitles | سأكل أكبر قطعة لحم أستطيع أن أمد يدي عليها. |
Düşündüm de. Galiba yemeğimi burada yiyeceğim. | Open Subtitles | بعد إعادة التفكير أعتقد أنني سأكل عن أثنين |
Hayır. Sanırım odamda yiyeceğim. | Open Subtitles | شكرا , لا اعتقد انى سأكل فى مقصورتى |
yiyeceğim çünkü sonuçta o pirinç benim. | Open Subtitles | سأكل ذلك الرز لانها حصتى من الرز |
- Yemeyeceksin. - Pirincimi yiyeceğim. | Open Subtitles | انت لن تأكله سأكل نصيبى من الرز |
Aslında, sanırım sonra yiyeceğim. | Open Subtitles | في الواقع، أعتقد أنني سأكل لاحقاً. |
Ama bu akşam yiyeceğim, içeceğim ve iyi zaman geçireceğim. | Open Subtitles | لكني سأكل وأشرب وأحظى بوقت ممتع. |
Ben sadece pislik yiyeceğim ve götümü çubuklarla sileceğim! | Open Subtitles | سأكل التراب وامسح مؤخرتي بعيدان |
Ben yerim, eğer bana şarkı söylersen ve kuruyan hafızamı tazelersen | Open Subtitles | سأكل, إذا كُنت تُغني لي و تجدد جفاف ذاكرتي |
Ama bir dahaki sefere yerim ama Clarice bana yemeği kendi getirir ve benden ne istediğini söylerse. | Open Subtitles | ولكن المره القادمه التى سأكل بها إذا أحضرت لى كلاريس الطعام بنفسها وتخبرنى ماذا تريد |
Normanca öğrenirim! Fok balığı yerim! | Open Subtitles | سأتعلم النورماندية, سأكل الفقمة |
Merhaba Phil. 5 dolar verirsen bu solucanı yerim. | Open Subtitles | مرحبا فل سأكل هذه الدوده مقابل 5 دولار |
Davis beni alıyor. Arabada yerim. | Open Subtitles | ديفيز سيقلني , سأكل في السيارة |
Bana o tavuktan biraz bırakın, kızlar yoksa döndüğümde Lucius'u yerim. | Open Subtitles | , أبقو لى بعضاً من الدجاج , فتيات . و إلا سأكل "لوسيوس" عندما أعود |
Hayır, beni bekleme, ben dışarıda yiyorum. | Open Subtitles | لا, لا تنتظرني, سأكل في الخارج |
Annie, senin için buradaki bütün toprağı, çalıları, hatta köpek kemiklerini yerdim. | Open Subtitles | آني، سأكل كل هذهِ الاوساخ في هذا الفناء من اجلكِ وكُلّ الأعشاب الضارة |
Sonra aklıma geldi. Gidip pudingimi yiyeyim, birazcık bastırayım açlığımı dedim. | Open Subtitles | وقلت في نفسي سأكل البودنغ نعم , سوف أكلها |
Bir tabak makarna yiyecektim sonra otele gidip deliler gibi sevişecektik. | Open Subtitles | كنت سأكل طبق لنجويني كنا ذاهبين للفندق تركنا عقولنا خارجاً |