ويكيبيديا

    "سألتِني" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sormuştun
        
    • sorduğun
        
    • sordun
        
    • sorarsan
        
    • sorduğunda
        
    Dün sormuştun buraya gelme sebebimi, neyi özlediğimi. Open Subtitles لقد سألتِني بالأمس عن سبب شوقي للعودة إلى هنا
    Teknede hiç o kadar korktum mu diye sormuştun ya? Korktum. Open Subtitles حين سألتِني على متن قاربي إن كنتُ قد خفتُ هكذا قبلًا، نعم
    Hatırlıyor musun uzun zaman önce... istediğim şeyler için... neler yapabileceğimi sormuştun? Open Subtitles أتتذكّرين قبل وقتٍ طويل عندما سألتِني عمّا أنا مستعدٌّ لفعله لأنال مرادي؟ ماذا فعلت؟
    Bunu sorduğun zaman öpüşmeyi kastetmiyordun ve bunu sen de biliyorsun. Open Subtitles حينما سألتِني ذلك، لم تكوني تسألين عن قُبلةٍ، وإنّك لتعلمين ذلك.
    Buna rağmen sen benimle kutlamak istedin eğer sen hamile olsaydın seninle kalır mıydım diye sordun ve nasıl kaçacağımızı ve evleneceğimizi tasvir ettin. Open Subtitles مع ذلك، أردتِ الاحتفال سألتِني إن كنتُ سأساندكِ لو كنتِ حبلى وبعدها تصوّرتِ أن نهرب سويّاً ونتزوّج
    - Bana sorarsan, hemen Chris'e yağcılık etmeye başlamalıyız. Open Subtitles إذا سألتِني, علينا أن نتملّق كريس في الحال ماذا؟
    Ve bunu en son sorduğunda aynen böyle cevaplamıştım. Open Subtitles ولقد أخبرتكِ ذلك في آخر مرة سألتِني فيها
    Bana öteki taraf hakkında yapabileceğin bir şey var mı diye sormuştun. Open Subtitles سألتِني ما إن كان هناك شيء يمكنك فعل بخصوص الجانب الآخر.
    tüm insanlar nerede sormuştun ve ben teorize Open Subtitles سألتِني عن مكان البشر وكانت نظريتي لكِ
    Elizabeth Jarvis'in evinde neye baktığımı sormuştun ya? Open Subtitles ما هذا؟ أتذكرين منزل (إليزابيث جافيس) حين سألتِني عمّا أبحث؟
    Blake'e neden kızgın olmadığımı sormuştun. Open Subtitles سألتِني لمَ لم أغضب منه
    Ona niye kızmadığımı sormuştun. Open Subtitles سألتِني لمَ لم أغضب منه
    Bana rüyamda ne gördüğümü sormuştun. Open Subtitles سألتِني بماذا أحلم.
    Bana en sevdiğim kitabı sormuştun. - Evet. Open Subtitles سألتِني ما كتابي المفضّل
    Bunu sorduğun zaman öpüşmeyi kastetmiyordun ve bunu sen de biliyorsun. Open Subtitles حينما سألتِني ذلك، لم تكوني تسألين عن قُبلةٍ، وإنّك لتعلمين ذلك.
    Bunu sorduğun zaman öpüşmeyi kastetmiyordun ve bunu sen de biliyorsun. Open Subtitles حينما سألتِني ذلك، لم تكوني تسألين عن قُبلةٍ، وإنّك لتعلمين ذلك.
    Şu daha önce sorduğun sorular vardı ya hani şu cevaplamadıklarım. Open Subtitles بشأن الأسئلة التي سألتِني إيّاها قبل قليل... تلكِ الأسئلة التي لم أُجب عليها.
    Bu sabah ofisimde dünyamızı kurtarmak için oğlumu nasıl feda edebildiğimi sordun? Open Subtitles -حقاً؟ هذا الصباح في مكتبي، سألتِني كيف يمكنني أن أكون على إستعداد لترك ابني يموت لمعالجة عالمنا
    Üzgünüm ama sen sordun. Open Subtitles آسف, و لكنكِ أنتِ سألتِني.
    - O kızla ne yapacağımı bilmiyorum fikrimi sorarsan çoğu kez gerçekten benim kızım mı diye düşünüyorum Open Subtitles - لا أعلم مالذي خلق تلك الفتاة شيئاً بالتنقيط إذا سألتِني إنني أتساءل أحياناً ما إذا كانت ابنتي فعلاً
    Bana sorarsan, bir avuç zengin bürokrat. Open Subtitles إنّهم حفنة من البيروقراطيين لو سألتِني.
    Ama sen sorduğunda, seninle konuştum. Hatırladın mı? Open Subtitles لكن عندما سألتِني أنتِ، أردتكِ أن تدخلي فعلاً.
    Ancak bana adayı sorduğunda bu bana hayatta kalmak için etkisinden hala kurtulamadığım zor şeyleri ve seçimleri hatırlattı. Open Subtitles لكن حين سألتِني عن الجزيرة فذكّرتنيبكلّالعُسرات... والقرارات الصعبة التي اُضطررت لاتّخاذها وما زال تأثيرها لا يبارحني

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد