Güzel soru, çünkü bu "korkunç yer" benim evim ve misafir falan çağırmamıştım. | Open Subtitles | سؤالٌ لطيف، لأنّ هذا المكان الكئيب هو بيتي وأنا ولمْ أدعُ أيّ زائرين |
Sonrasında sormak isteyebileceğiniz bir soru olabilir: biraraya geldiğimizde ne oldu? | TED | وهناك سؤالٌ آخر ربما يخطر على بالكم ماذا حدث عندما تلاقى الفصيلين ؟ |
Acımasız bir soru olduğunu biliyorum fakat verilere bir göz atın. | TED | أعرف بأنه سؤالٌ قاسٍ، لكن لنلق نظرة على البيانات. |
Tek bir sorum var aslında: Bu evle ilgili bityeniği ne? | Open Subtitles | في الحقيقة عندي سؤالٌ واحدٌ فقط ما عيبُ هذا المكان ؟ |
Son bir sorum var ve söz veriyorum bir daha bu konuyu açmayacağım. | Open Subtitles | سؤالٌ أخير، و أعدكِ بأني لَن أطرحَ هذا الموضوع ثانيةً |
Bir soru daha efendim, Lordlara söz geçirmek için gerekli olan dört yüz bin hakkında. | Open Subtitles | هناك سؤالٌ واحدٌ فقط, سيدي, بخصوص الأربعمائة ألف للسيطرة على اللوردات. |
Evet, bir aday için güzel bir soru, kaldı ki, cevabım da şu, elbette ki... | Open Subtitles | أجل, هذا سؤالٌ جيدٌ للمرشح، وجوابي عنه سيكون طبعاً |
Bir soru: hikayene bağlı kalacak mısın, yoksa dişlerinin dökülmemesini mi istersin? | Open Subtitles | سؤالٌ واحد، هل تريدين أن تتمسّكِ بتلك القصة أم أنّكِ تريدين المحافظة على أسنانكِ ؟ |
Evet, en nihayet, tanıştığımıza sevindim, zira, sana hep sormak istediğim bir soru vardı. | Open Subtitles | أجل من الجميل أن ألتقي بك أخيراً، لأن لدي سؤالٌ واحد، لطالما أردت أن أسألك إياه. |
Sadece bir soru sorarsınız ama Tehlike en iyi cevabı vermek isterdi. | Open Subtitles | سؤالٌ عابر كأي سؤال يلقيه المرء لكن دانجر أراد أن يجيبه بأفضل ما يستطيع |
Harika bir soru, aklının nereye kaydığını biliyorum, iki tanesinde var. Ama... | Open Subtitles | سؤالٌ رائع, يعجبني تفكيرك إثنان منهم فالحقيقة |
Çok ilginç... ve de güzel bir soru sordunuz. | Open Subtitles | هذا سؤالٌ مثيرٌ حقاً عدا عن كونه في محلّه |
Buradaki asıl soru işin mahiyeti. | Open Subtitles | ثمّةَ سؤالٌ أكبرُ هنا من تورّط الرعايا هنا |
Güzel bir soru. Meğer yeni ofisimin termostatı yeni ofisimde değilmiş. | Open Subtitles | سؤالٌ جيد تبين أن منظم الحرارة لمكتبي الجديد |
Masum olduğunuzu söylüyorsunuz, bu da masumane bir soru. Neden sorun olduğunu anlamıyorum. | Open Subtitles | إنّه سؤالٌ بريء؛ فأنت تقول بأنّك بريء لا أرى ما هي المُشكلة |
Herkesin aklındaki soru şu, "Bunu nasıl yapıyor?", tek bir adam sadece bir gecede tüm dünyayı nasıl dolaşabiliyor? | Open Subtitles | سؤالٌ في أذهان الجميع في عقلك طيلة حياتك كيف يفعلها ؟ |
Cevapladığın her soru yeni bir soru yaratıyor. | Open Subtitles | إن كل سؤالٍ تجيب عليه يقودك إلى سؤالٌ آخر |
Hayır, o sarı çıyandan nefret ediyorum, ve soracak bir sorum var. | Open Subtitles | كلا، لكني أكرهُ ذلكَ الصيني اللعين و لديَ سؤالٌ أسألكَ إياه |
Evet, aslında bir sorum var. | Open Subtitles | أجل، في الواقع لديّ سؤالٌ واحد فقط |
Bay Mao'ya bi sorum daha olacak, beklenen pazarlıkta.. | Open Subtitles | عنديّ سؤالٌ آخر للسيّد "ماو" في المفاوضات القادمة |
Sadece bir şey soracağım. | Open Subtitles | و يُتحدث بها في أجهزة الراديو البوليسيّة. 10-4 سؤالٌ واحد فقط. |
Bu hileli bir soruydu. Cevap bu kravat. | Open Subtitles | لقد كان سؤالٌ مخادع ، الجواب هو هذه الربطـة |