Ama artık geçerli değil. Tiberyus öldü. | Open Subtitles | لكنها لم تعد سارية المفعول فطيباريوس قد مات |
Eğer yanlışsa, Cob, hiçbir emir geçerli değildir. | Open Subtitles | ليس هناك اوامر سارية يا كوب إذا كانت خاطئة |
Çok güçlü bir direği var Kuş kadar zarif. | Open Subtitles | لها سارية عجيبة غير ملحوظة بينما نسرع . إرفع الشراع |
Yapabilsem bütün izleyicilerimi teker teker bayrak direğine çekip sizleri selamlardım. | Open Subtitles | إن كان بإمكاني، كنت لرفعت كل واحد منكم لأعلى سارية علم |
"Bayrak direğinin orada durdu Ve kafasını üşüttü." | Open Subtitles | أنة يقف بجانب سارية العلم اصاب نفسة بالانفلونزا |
Teknenin direğini yerleştirirken kasını incitti. Uzanıyor. | Open Subtitles | أصيب بشد عضلى بينما كان يرفع سارية القارب، لذا فهو يرقد الآن |
Dostum yaşıyor ve kredi kartları tekrar geçerli. | Open Subtitles | رفيقي حيّ و بطاقاته الإئتمانية سارية مجدداً |
Yeni hükümet bütün sınırları kapattı, vizeniz ve pasaportunuz artık geçerli değil. | Open Subtitles | الحكومة الجديدة أغلقت كل الحدود لذا تأشيرتك أصبحت غير سارية وجواز سفرك كذلك |
Yeni hükümet bütün sınırları kapattı, vizeniz ve pasaportunuz artık geçerli değil. | Open Subtitles | الحكومة الجديدة أغلقت كل الحدود لذا تأشيرتك أصبحت غير سارية وجواز سفرك كذلك |
Albay Caldwell'e söyle General O'Neill'ın emri hâlâ geçerli. | Open Subtitles | ردا على الكولونيل كالدويل أوامر الجنرال أونيل ما تزال سارية |
Yaban hayatın kuralları burada bile geçerli ve ilk yemek bulanlar Karakaralar oluyor. | Open Subtitles | حتى هنا ، فإن قواعد الحياة البرية لا تزال سارية. الكراكارس هم أول من يعثر على الغذاء. |
Burası askeri bir üs. Askeri kanun hala geçerli. | Open Subtitles | هذه قاعدة عسكرية القوانين العسكرية لا تزال سارية |
Aynı zamanda üç kurban ve bayrak direği de görüş hatında. | Open Subtitles | صحيح ؟ و أيضاً لها رؤية مع كل ضحاينا الثلاثة و سارية العلم |
Maria'nın kafatasının yatak direği tarafından nasıl çatlatıldığını hala çözemedik. | Open Subtitles | مازلنا لا نستطيع أن نعرف كيف أن جمجمة ماريا تحطمت بواسطة سارية السرير |
Vinç, inşaat alanı treyler, bayrak direği. | Open Subtitles | رافعة. موقع البناء. المقطورات، سارية العَلم. |
Yaptığımız en kötü şey, bir çocuğun iççamaşırını bayrak direğine çekmekti. | Open Subtitles | أسوأ ما فعلناه كان وضع السروال الداخلي لأحد الشبان على سارية العلَم |
Benim zamanımda bunun yolu bayrak direğine oturup... | Open Subtitles | في أيامنا كنّا نقضي وقتنا في تحدّي سارية العلم والسمكة الذهبية |
Festivalin doruk noktası yeniden süslenen 25 metrelik bir bayrak direğinin yani kutsal sunağın tekrar yerine dikilmesidir. | Open Subtitles | ذروة الاحتفال لبس الملابس الجديده للذبح سارية علم ارتفاعها متر 25. |
Kavga ederken bayrak direğinin üzerine düştük. | Open Subtitles | وقتالنا تسبب بقوطنا على سارية العمل |
Sence başka bir velinin arbasının üzerine daha düşmeden önce bayrak direğini tamir ederek başlamalı değil miyiz? | Open Subtitles | ألا تعتقدين بأننا يجب أن نبدأ بإصلاح سارية العلم قبل أن تسقط على سيارة أحد أولياء الأمور مجدداً ؟ |
Plakalar güncel. Araştırır mısın lütfen? | Open Subtitles | اللوحات سارية المفعول هلا بحثت فيها ؟ |
eğer sağa dönersen, seni California Amarillo, Flagstaff a götürür | Open Subtitles | واذا ذهبت لليسار الذي سيأخذك إلى سارية علم ارميلو |
Yılın öğretmeni direğe asılıyor ve kimse bir şey bilmiyor mu? | Open Subtitles | حسنًا, لقد تم تعليق أستاذ العام أعلى سارية العلم ولا أحد يعرف لماذا؟ |