| Onun, dünyayı fethetmesine yardım ettik ama servetini kazandığı anda, bizi terk etti. | Open Subtitles | ساعدناه لغزو العالم ولكن بعدما كون ثروته تجاهلنا |
| Ona fazlasıyla yardım ettik ve parayı o alıyor. | Open Subtitles | لقد ساعدناه كثراً,وهو يحصل على كل المال |
| Onlar bizi fark edene kadar onun kaçmasına yardım ettik. | Open Subtitles | مالم إكتشفوا بأنّنا ساعدناه على تجنّب. |
| Ona yardım edersek beni temize çıkarabileceğini söylemişti, haksız mıyım? | Open Subtitles | حسنٌ، قد قلت أنّه كان ينوي تبرئتي، صحيح؟ إن نحن ساعدناه في أمره؟ |
| Evet. Ona yardım edersek, bize yardıma söz verdi. | Open Subtitles | نعم , لقد وعد بمساعدتنا لو ساعدناه |
| Şart koşmadan ona yardım etseydik Cross daha değerli ve daha işbirlikçi olabilirdi. | Open Subtitles | ربما كان كروس اكثر قيمه , اكثر تعاونا لو ساعدناه بلا شروط |
| Ona daha önce de yardım ettik, ve hiç bir açıklama yapmadan çekip gitti! | Open Subtitles | لقد ساعدناه من قبل, و لقد رحل بعدها دون أن يوضح لنا شيئا! |
| Ve O çalıları ve ağaçları yaparken, biz de yardım ettik. | Open Subtitles | و عندما صنع الأشجار و الشجيرات.. ساعدناه نحن في صنع كل ذلك *** هذا الفيلم يدخل في إطار الفانتزيا الخيالية و يجب ألا نأخذ هذا الإسقاط على أي محمل ديني أو عقائدي واقعي *** |
| Daha demin ona yardım ettik. Düşünsene. | Open Subtitles | لقد ساعدناه,فكروا فى الأمر |
| Hepsi bu. Jake firmamıza geldi ve dişçiyi dava etmesine yardım ettik. | Open Subtitles | اتى (جاك) لشركتنا، و ساعدناه فى مقاضاة طبيب الاسنان |
| Hafif kabahatle suçlanıyordu. - Cinayetle suçlanmasına yardım ettik. | Open Subtitles | ساعدناه الى تهمة قتل |
| O mevkiye yükselmesine biz yardım ettik. | Open Subtitles | ساعدناه على الترقي بعد ذلك |
| Biz de çalmasına yardım ettik. | Open Subtitles | وإننا ساعدناه في سرقته. |
| Yılan yakalamasına yardım edersek bizi kurtarır. | Open Subtitles | اذا ساعدناه بصيد الأفعى فسوف يخرجنا |
| Belki ama eğer yardım edersek, bahardaki ulusal yarışmalara kadar her şeyde sponsorumuz olacak. | Open Subtitles | ربما , اذا ساعدناه ، يقوم برعايتنا أثناء " النهائيات الدولية " فى فصل الربيع |
| Belki ona kim olduğu konusunda yardım edersek sonunda mutlu olabilir. | Open Subtitles | رُبما إذا ساعدناه على أن يكون كما يريد. |
| Ya daha fazlasını hatırlaması için ona yardım edersek? | Open Subtitles | ماذا لو ساعدناه على تذكر المزيد؟ |
| - Elijah'ın Klaus'u öldürmesine yardım edersek, kardeşimi geri getireceğini söyledi. | Open Subtitles | وعد إنّ ساعدناه لقتل (كلاوس) فسيعيدها لنا. |
| - Elijah'ın Klaus'u öldürmesine yardım edersek, kardeşimi geri getireceğini söyledi. | Open Subtitles | وعد إنّ ساعدناه لقتل (كلاوس) فسيعيدها لنا |