Monrovya'daki bu köprüde eski isyancı bir asker, savaşta tecavüze uğramış bir kadının portresini yapıştırmamıza yardım etti. | TED | على هذا الجسر في مونروفيا, جندي متمرد سابق ساعدنا على الصاق صورة لسيدة يُعتقد انها اغتصبت اثناء الحرب. |
Bu zamanı ayarlamanıza yardım etti. | Open Subtitles | هذا ما ساعدنا على معرفة الجدول الزمنى الحقيقى |
Onu meydandan çıkarmamıza yardım etti. | Open Subtitles | لقد ساعدنا على حمله خارج الساحة |
- Bunu yapanları öldürmelerine yardım ettik ya. | Open Subtitles | ونحن ساعدنا على قتل الرجال الذين فعلوا ذلك |
Yetimler için bir okul yapılmasına yardım ettik. | Open Subtitles | ساعدنا على بناء مدرسة للأيتام. |
Boltzmann'ın katkıları entropi kavramını anlamamıza yardımcı oldu. | TED | و مساهمة بولتزمان كانت أنه ساعدنا على فهم الإنتروبيا. |
Kelly Kline'ı bulmakta yardım et ve sürüye geri dönebilirsin. | Open Subtitles | ساعدنا على تتبع مكان (كيلي كلاين) وسنرحب بعودتك إلى المجموعة. |
Sana yaptığı şeyler için biraz adalet bulmamıza yardım et. | Open Subtitles | ساعدنا على تحقيق العدل لأي شخص قام بفعل مشين معه |
Şef, bu İç İşleri meselesinde bize yardım eden Teğmen Park. | Open Subtitles | يا رئيس, هذا الملازم "بارك", الذي ساعدنا على الشؤون الداخلية. |
Dr. McKay'in onları yok etme planını gerçekleştirmesine yetecek kadar süre Çoğalıcı filosunu uzakta tutmamıza yardım etti. | Open Subtitles | لقد ساعدنا على تعطيل أسطول (المستنسخين) ِ لمدة طويلة تكفي للدكتور (مكاي) لوضع خطة |
Kaçmamıza yardım etti. | Open Subtitles | لقد ساعدنا على الفرار |
bak, bu biraz alışıImadık,ama eli bize birçok dosyada yardım etti yani yardımcı olmaktan mutlu olurum. | Open Subtitles | اسمع، (إيلاي) شخص غير طبيعي لكنه ساعدنا على حل الكثير من القضايا العالقة لذا فأنا سعيدة لأني أرد له الجميل |
Ama Dane onun izini buraya, Los Angeles'e kadar sürmemize yardım etti. | Open Subtitles | لكنّ (دان) ساعدنا على تقفّي أثرها هنا في (لوس أنجلس) |
Wiley'e kriz geçirten sinyali izlememize yardım etti. | Open Subtitles | من ساعدنا على تعقب الإشارة التي زادت سرعة جهاز تنظيم ضربات القلب لـ (وايلي) |
Kim kaçmamıza yardım etti? | Open Subtitles | هه؟ من ساعدنا على الهرب؟ |
Yetimler için bir okul yapılmasına yardım ettik. | Open Subtitles | ساعدنا على بناء مدرسة للأيتام. |
Birbirimize karşılıklı yardım ettik Sydney. | Open Subtitles | ساعدنا على الوضع بعضهم البعض حرّ، سدني. |
Biliyorum bu çok büyük bir kelime ama gördüğümüz davranışlara yeni bir açıdan bakmamıza ve anlamamıza yardımcı oldu. | TED | أعلم أنها كلمة قوية جدا، لكن ذلك ساعدنا على إعادة صياغة وفهم السلوكيات التي كنا نراها. |
- Bizimle gel. Guthred'in salıverilmesine ve teslim edene kadar kefaretin korunmasına yardım et ve eminim ki mükâfatlandırılacağız. | Open Subtitles | ساعدنا على تحرير (غوثريد) وحماية الفدية حتى تسليمها، |
Bu konteynırları bulmamıza yardım ederseniz, ücretinizi 500,000 dolara çıkarırız. | Open Subtitles | ساعدنا على أن نجد الحاويتين $ونحن سنرفع أجرك إلى 500,000 |
Şef, bu İç İşleri meselesinde bize yardım eden Teğmen Park. | Open Subtitles | يا رئيس, هذا الملازم "بارك", الذي ساعدنا على الشؤون الداخلية. |