Kütüphaneyi düzenlemeye yardım ettim, FBl'ı da öyle. | Open Subtitles | ساهمت في تأسيس تلك المكتبة كما فعلت بهذا المكتب. |
Tanrı yardımcım olsun, o yasanın geçmesine ben yardım ettim. | Open Subtitles | ومازاد الطين بلة انني ساهمت بصياغة هذه القوانين |
Ben sadece Apple'ın interneti kaçırmasında etkili olmadım. Birkaç yıl sonra, Bill Gates'in de aynı şeyi yapmasına yardım ettim. | TED | وبذلك لم أساهم فقط في جعل شركة Apple تخفق في توقع ظهور الإنترنت، بل وبعد سنوات قليلة ساهمت في جعل بيل جيت ، يكرر الخطأ نفسه. |
Ve bu özellikler onların ve bizim başarımıza katkıda bulunmuştur. | Open Subtitles | وقد ساهمت هذه الميزات في نجاحهم ونجاحنا. |
Bu raporda, diyor ki Abu Ghraib'i yaratan çevredir, başarısız liderlik böyle bir istismarın yaşanmasına ve uzun süre boyunca daha yüksek otoritelerce duyulmadan saklı kalmasına katkıda bulunmuştur. | TED | يقول الجنرال أن البيئة هي التي خلقت أبو غريب نتيجة لتقصير القيادة و التي ساهمت في حدوث مثل هذه الإساءات، كما ساهمت في استمرارها دون اكتشافها من قِبَل السلطات العليا ولمدة طويلة من الزمن. |
Savcının seçim kampanyasına cömert bir katkıda bulunmuştum. | Open Subtitles | لقد ساهمت بشكل رائع في حملة انتخاب محامين المنطقة |
- Bu dünyaya bir katkıda bulunmuştum. | Open Subtitles | شعرت وكأني حقا قد ساهمت في هذه الحياة |
Tam tersine, demokrasinin Batı'nın yükselmesine ve modern dünyanın yaratılmasına katkıda bulunduğunu düşünüyorum. | TED | على النقيض من ذلك، أعتقد بأن الديموقراطية ساهمت في صعود الغرب وتكوين العالم الحديث. |
Yeniden dekore edilmesine bile yardım ettim. | Open Subtitles | كما أنني ساهمت باعادة تصميمها |
Vi Rose'a bir kastım yok ama her düzenlemeye ben yardım ettim. | Open Subtitles | - حسنا ، أقصد ، ليس لدي شيئ ضد (فاي روز) لكنني ساهمت في جميع التدابير |
Şehrin tepesinde sarı pencerelerimiz insan sırlarına dair onların paylarına da katkıda bulunmuştur. | Open Subtitles | ...فى هذه المدينة لابد ان نوافذنا العالية ساهمت ...فى كشف أسرارنا |
Ama bunun canlılar üzerindeki etkisi çok daha büyük olmuştur çünkü Deccan patlamaları dünyadaki hayatın tarihindeki en büyük dönüm noktalarından birine katkıda bulunmuştur. | Open Subtitles | لكن الآثار المترتبة على ، الحياة كانت أكثر دراماتيكية لأن إنفجارات الـ (ديكان) ساهمت في أحد أعظم نقاط التحول في تاريخ الحياة على الأرض |
Yoldaş Wanda Gruz, yeni Polonya'nın yaratılmasına büyük ölçüde katkıda bulunmuştur. | Open Subtitles | الرفيقة (فاندا قروز) التي ساهمت بشكل كبير... بتأسيس بولندا الجديدة. |
Margaret, yaratılmasına yardım ettiği bir yalanın içinde sıkışıp kalmıştı. | Open Subtitles | عاشت (مارجريت) في وهم بأنها ساهمت في الإبتداع |