Düşündüm ki orada oturup senmiş gibi davranırsam, sorumluluklarının yükünü hissedersem yaptıklarını neden yaptığını belki anlarım diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أني ربما لو جلستُ هناك وأتظاهر أن أكون أنت سأشعر بثقل مسؤولياتك وربما أفهم سبب فعلك ما تفعله |
İnsanların neler olduğu hakkında fikri yok neden yaptığını anlamaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | شخصاً الذين لا يملكون أدنى فكرة عن ماذا يحدث والآن يحاولون معرفة سبب فعلك لهذا |
Bunu neden yaptığını anlamak istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تعرف أنني أفهم سبب فعلك لهذا |
Şimdi neden yaptığını anladım. | Open Subtitles | الآن أعلم سبب فعلك لذلك. |
Oliver, dinle. Ne yaptığını ve bunu neden yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | (أوليفر)، أعي ما تفعله، وأعي سبب فعلك إيّاه. |
Yaptığın şeyi neden yaptığını anlıyorum. | Open Subtitles | أتفهم سبب فعلك لفعلتك |
Hâlâ bütün bunları neden yaptığını anlamıyorum. | Open Subtitles | ما زلت لا أفهم سبب فعلك هذا |
- Bunu neden yaptığını anlamıyorum. - Kapıyı kapat. | Open Subtitles | لا أفهم سبب فعلك هذا - أغلق الباب - |
- neden yaptığını söyle bana. | Open Subtitles | أخبرني سبب فعلك هذا فحسب |
Lincoln, bunu neden yaptığını biliyorum. Ve sana minnettarım da, aksi takdirde ölecekti. | Open Subtitles | (لينكولن)، أعرف سبب فعلك لذلك، وأنا شاكرة لك، لأنّه كان سيموت... |
- Bunu neden yaptığını anlıyorum. | Open Subtitles | -أتفهم سبب فعلك هذا |