ويكيبيديا

    "سبب وجودك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olma sebebin
        
    • olmanın sebebi
        
    • olma nedenin
        
    • olma sebebiniz
        
    • olmanın nedeni
        
    • bulunma amacın
        
    • bulunma sebebin
        
    • yüzden buradasın
        
    • olmanın tek sebebi
        
    Senden arta kalanları yiyeceğim ama ikimizde biliyoruz ki burada olma sebebin bu değil. Open Subtitles سآكل هذه السلطة لكن كلانا يعلم ان هذا ليس سبب وجودك هنا
    Burada olma sebebin de bu değil mi? Open Subtitles وهذا هو سبب وجودك هنا أليس كذلك؟
    Savunma avukatlarının anlaşma yapmak için debelenmesi çok eğlenceli ama burada olmanın sebebi bu değil. Open Subtitles بقدر ما أنا أستمتع بسماع محامو الدفاع ,يترجوني من أجل عقد صفقة هذا ليس سبب وجودك هنا
    Onunla baş etmen şimdi burada olmanın sebebi. Open Subtitles توليك لأمره هو سبب وجودك هنا فى المقام الاول
    Resimdeki arkadaşın, burada olma nedenin mi demiştin? Open Subtitles صديقتك التي في الصورة ، تقول أنها سبب وجودك هنا؟
    - Evet. Cesede gelince, burada olma sebebiniz o. Open Subtitles أجل، أمّا بالنسبة إلى الرفات، فذلك هو سبب وجودك هنا.
    Bildiğim kadarıyla zır delisin. Ama burada olmanın nedeni bu değil. Open Subtitles وكل ما اعرفه ، انك تبدو مثل المجنون الريفي ولكن هذا ليس سبب وجودك هنا
    Burada bulunma amacın ne senin? Open Subtitles ما سبب وجودك هنا؟
    Ama işin tuhafı, senin burada bulunma sebebin bu değil. Open Subtitles لكن لغرابة الامور هذا ليس سبب وجودك هنا
    Suratıma değil, etrafa bak. Bu yüzden buradasın. Open Subtitles لا تنظر إلي وإحم ظهري فما سبب وجودك هنا؟
    Burada olma sebebin bu! İşte bu! Open Subtitles هذا سبب وجودك هنا هذه
    Senin burada olma sebebin bu değil mi? Open Subtitles أليس هذا سبب وجودك هنا؟
    İşte burada olma sebebin bu Elena. Open Subtitles فلن تبقى لي توأمة لأندمج معها، لذا يا (إيلينا) هذا سبب وجودك هنا.
    Burada olma sebebin o mu? Open Subtitles هي سبب وجودك هنا؟
    - Sakın o çok sevdiğin annen, zaten tüm bu kargaşanın içinde olmanın sebebi. Open Subtitles أن البسالة المحفوظة في المحاكاة هي سبب وجودك في هذه الفوضى من البداية
    - Sakın o çok sevdiğin annen, zaten tüm bu kargaşanın içinde olmanın sebebi. Open Subtitles إن البسالة المحفوظة في المحاكاة هي سبب وجودك في هذه الفوضى من البداية
    Burada olmanın sebebi, Kubbe indikten sonra neler yaptığımı görmekse kendimi babamdan uzak tutmak yaptığım en iyi şeydi. Open Subtitles لذا إن كان سبب وجودك هنا لتري كيف حالي منذ زوال القبة التخلص من والدي كان أفضل شيء قمت به على الإطلاق
    Belki de düşündüğün gibidir. Burada olmanın sebebi nedir? Open Subtitles ربما هذا ما تظنه سبب وجودك هنا
    Şöyle diyelim, Ajan Douglas burada olma nedenin. Open Subtitles دعنا نقول ان العميلة دوجلاس هي سبب وجودك هنا
    Şey, kaçış. Burada olma nedenin de bu. Open Subtitles حسناً ، لقد هرب وهذا سبب وجودك هنا
    Burada olma sebebiniz bu değil. Open Subtitles ذلك ليس سبب وجودك هنا
    Ama burada olmanın nedeni bu değil. Open Subtitles وكل ما اعرفه ، انك تبدو مثل المجنون الريفي ولكن هذا ليس سبب وجودك هنا
    Burada bulunma amacın ne senin? Open Subtitles ما سبب وجودك هنا؟
    Hayır. Burada bulunma sebebin bu. Open Subtitles لا, هذا سبب وجودك هنا
    Aynı düşmana ve aynı sorunlara sahibiz. Bu yüzden buradasın işte, o kadar. Open Subtitles لدينا نفس العدو ونفس المشكلة، وهذا هو سبب وجودك هنا، هذا السبب
    Burada olmanın tek sebebi var. Özel olarak çağırıldın. Open Subtitles سبب وجودك الوحيد هنا هو أنه تم طلبك شخصياَ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد