ويكيبيديا

    "ستتحسن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • düzelecek
        
    • iyi olacak
        
    • düzelir
        
    • iyileşeceksin
        
    • olacaksın
        
    • iyileşecek
        
    • düzeleceğini
        
    • iyiye
        
    • yoluna girecek
        
    • iyileşir
        
    • düzelecektir
        
    • düzeliyor
        
    • hissedeceksin
        
    • iyileşeceğini
        
    Hey, endişelenme. Her şey, Eğlence gelince düzelecek. Open Subtitles لا تقلق، ستتحسن الأجواء عندما يصل الترفيه
    Bence, bu turne giderek daha iyi olacak anlamına geliyor. Open Subtitles لذا أظن أن ذلك يعني أن الجولة ستتحسن أكثر فأكثر.
    Dürüst olmak gerekirse, ırk konusu Amerika'da düzelir mi bilmem. TED لنكون صريحين، أنا لا أعرف إذا كانت علاقات الأعراق ستتحسن.
    Seni buluşma yerine götürüyorum, Joe sana bir doktor bulacaktır ve doktor da seni tedavi edecek iyileşeceksin. Open Subtitles سأعيدك إلى جو حيث سيحضر لك الطبيب سيقوم الطبيب بمعالجتك ستتحسن
    Sık dişini dostum. İyi olacaksın. Open Subtitles ألم شديد من مكان الإصابة يا صديقي ستتحسن.
    Üzülmeyin. Scarlett iyileşecek ve başka çocuklarınız olacak. Open Subtitles إن سكارليت ستتحسن وسيكون هناك أطفال آخرون
    Sizi anlıyorum. Nereden bildiğimi sorma ama işlerin düzeleceğini biliyorum. Open Subtitles أفهم هذا، ولا تسألوني كيف أعرف هذا، ولكن ستتحسن الأمور.
    Bu arada, bundan sonra her şey daha da iyiye gidecek. Doğru mu? Open Subtitles بالمناسبة، أنها ستتحسن من هنا، حسناً، صحيح؟
    Her şey yoluna girecek. Söz veriyorum. Open Subtitles الأمور ستتحسن قريبًا، أعدك بذلك.
    Sadece onu çok özlüyorum. Biliyorum kızım. Ama düzelecek. Open Subtitles اعلم ذلك ولكن ستتحسن الاوضاع أريد تأجيل الزفاف
    Karşı kıyıya geçebilirsek, her şey düzelecek, tamam mı? Open Subtitles و لو استطعنا فحسب العبور للجانب الآخر ، فإن الأمور ستتحسن عندها ، أتدرين ذلك ؟
    Yalan söylemekten ve hiçbir şey düzelmeyeceğe halde düzelecek demekten nefret ediyorum. Open Subtitles أكره أن أخبر الناس أن الأمور ستتحسن بينما ليست كذلك
    Eğer onun için bir tane yakalayabilirsek, annem daha iyi olacak. Open Subtitles لو تمكنا من اصطياد واحدة منها من أجلها، فإن أمي ستتحسن كثيرا
    Evet, annem çok yakında yine iyi olacak. Open Subtitles نعم، أمي ستتحسن حالتها مجددا خلال وقت قصير
    Pasaportunuzla paranız size iade edilse, hafızanız düzelir mi? Open Subtitles هل ستتحسن ذاكرتك لو عاد لك جواز سفرك وأموالك؟
    Seni buluşma yerine götürüyorum, Joe sana bir doktor bulacaktır... ve doktorda seni iyileştirecektir... iyileşeceksin. Open Subtitles سأعيدك إلى جو حيث سيحضر لك الطبيب سيقوم الطبيب بمعالجتك ستتحسن
    Biraz fazla plâstik israf etmişsin ama zamanla daha iyi olacaksın. Open Subtitles أنت تُهدِر القليل من البلاستيك، لكنك ستتحسن فيها.
    Karın atlatacaktır, Cedric. İyileşecek. Open Subtitles ستتحسن حالتها يا سيدريك ستكون على مايرام
    Beslenme alışkanlığı bir kez değiştirirsen her şeyin kendiliğinden düzeleceğini mi söylüyorlar? Open Subtitles هل قالوا لك بأنك ستتحسن إذا توقفت عن ذلك؟
    Sen de olayların, bir gün daha iyiye gideceğine olan inancını asla kaybetmeyeceğine dair bir şeyler söylemiştin. Open Subtitles وقلتِ ألا نتوقف عن التصديق بأن الأمور ستتحسن
    Her şey yoluna girecek. Hep öyle olur. Open Subtitles حسنا، الأمور ستتحسن دائما ما تتحسن
    Ne kaybedersin ki? Konuşman iyileşir. Arkadaşlarını arayabilirsin. Open Subtitles ستتحسن في النطق و تزور اصدقائك من على الهاتف
    Biliyorum, üzücü bir şey dostum ama düzelecektir. Open Subtitles أعلم أنك متضايق يا صديقي و لكن الأمور ستتحسن
    Ama unutmuşum, sen tam da her şey düzeliyor dediğim an halıyı ayağımın altından çekmeye bayılıyorsun. Open Subtitles و لكنى نسيت من جديد أنك الشخص الذى يتلذذ بتمزيق الأوصال بمجرد أن أشعر و كأن الأمور ستتحسن نوعاً ما
    Oh, hadi ama. Trafiğe çıkalım... Daha iyi hissedeceksin. Open Subtitles لا تحزن , إذهب و اعمل في تحريك السير و ستتحسن
    - Doktor bazı testler yapıyor ama iyileşeceğini söyledi. Open Subtitles الدكتور مازال يجري بعض الفحوصات لكنه قال أنها ستتحسن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد