ceketini çıkartırken de bunu hissettim. | Open Subtitles | لقد لاحظت أنني شعرت بأنني أحببت ذلك عندما خلعت له سترته. |
Ben, göbeği çok büyük olduğu için ceketini açık tutması gereken bir aptal bulmayı beklemiyordum. | Open Subtitles | لم أتوقع مغازلة سمجة من شخص يبقى سترته مفتوحة لأن قضيبه أصبح عجوزاً للغاية |
Floyd ceketinin cebinde daima yedek bir silah taşırdı. | Open Subtitles | كان فلويد يحمل دائما مسدس آخر فى جيب سترته, |
Sağır.Üç ya da dört yaşınpla ceketinin içinde Reese Benton yazıyormuş. | Open Subtitles | اصم , عمره 3 او 4 سنوات مكتوب اسم ريس بينتون داخل سترته |
Kurbanların yakınları da ceketi kanlar içinde kaldı diye, tazminata mahkum oldu. | Open Subtitles | وحُكِم على أقارب الضحية، بغسل الدم من سترته. |
ceketinde kokain izlerine ve insana ait olmayan kıllara rastladım. | Open Subtitles | حسناً , لقد عثرتُ على آثار للكوكايين و شعرة لا تنتمي للبشر على سترته |
Ben, göbeği çok büyük olduğu için ceketini açık tutması gereken bir aptal bulmayı beklemiyordum. | Open Subtitles | لم أتوقع مغازلة سمجة من شخص يبقى سترته مفتوحة لأن قضيبه أصبح عجوزاً للغاية |
ceketini giyer, 38'lik tabancasını alır... ve saat 13.04'te evden ayrılır. | Open Subtitles | يضع عليه سترته ويتناول مسدسه عيار . 38 ويغادر فى الساعة 1: |
Peki şüphelimiz gibi kurnaz bir adam ceketini niye bıraktı? | Open Subtitles | إذاً لماذا رجل حذر كمشتبهنا يترك سترته بالاعلى هنا؟ |
Bilirsin, ceketini unutur sonra burnu büyür ve bazı g. tler ona Kleenex vermek yerine "Snot" derler. | Open Subtitles | لقد نسيَ سترته وأصيب بالزكام وبدلاً من إعطائه منديلاً حظيَ بهذا اللقب |
Birinin ceketinin cebinde 9 mm.'lik bir tabanca vardı. | Open Subtitles | واحدا منهم كان معه سلاح 8 مم.. معلقا داخل سترته |
Bulduklarında, deri ceketinin üzerinde kan olduğunu farketmişler. | Open Subtitles | .عثروا على دم على سترته الجلديه السوداء . تنتمى إلى أبنائه |
Sonra beni kollarıyla sarardı ben de ceketinin eski deri kokusunu koklardım. | Open Subtitles | وكانيضمنيبين ذراعيه، و كنت أشم رائحة سترته القديمة |
ceketinin sağ iç cebinde bir not defteri olmalı. | Open Subtitles | في جيب سترته الداخلي الايمن سيوجد دفتر ملاحظات |
Şey, ceketi bu sandalyede idi. Dolayısıyla bu sandalyede oturuyor olabilir. | Open Subtitles | سترته على الكرسي مستحيل أن يكون عليه |
Pekala, elimizde Russel'ın çantası, ceketi ve açılmış bir kutu Fuschida marka top var. | Open Subtitles | الموافقة، لذا عِنْدَنا حقيبةُ russell، سترته وصندوق مفتوح لfuschidas. |
Uyuşturucuyla kafayı bulmuş, Tommy'nin köpeğini tutuyormuş ve ceketinde Tommy'nin kanı varmış. | Open Subtitles | عالية على الغبار الملاك، عقد جرو تومي، و انه كان الدم تومي على سترته. |
Elini ceketine, kalp çarpıntısı nedeniyle ağrısı olduğunu bildiğim yere sıkıştırıp sokağın yukarısına doğru fırladı. | Open Subtitles | و بدأ فى تسلق شارع شديد الإنحدار و يده عالقة فى سترته حيث عرفت أنه يعانى ألما من خفقان قلبه |
Belki de babamın yeleğini tekrar yırtma zamanı gelmiştir. | Open Subtitles | ربما قد حان الوقت لوالدي أن يُمزق سترته ثانية |
Bir kere hava çok soğuktu ve bana montunu verdi. | Open Subtitles | مرة واحدة، عندما كان البرد، أعطاني سترته. |
Ellerindeki ve ceketindeki kanları yıkamaya çalışan birini bulduklarını söylemişler. | Open Subtitles | قالوا أنهم وجدوا ميكانيكي هناك يحاول أن يغسل الدماء من على يديه و سترته. |
Art niyet kralının Armani ceket kollarında saklı bir şeyler mi var diyorsun? | Open Subtitles | ماذا، اتظن أن ملك الدوافع القبلية "يخبئ شيئا تحت سترته"أرماني متى لم يكن كذلك؟ |
yeleği, kafama yiyeceğim iki kurşunu durdurdu. | Open Subtitles | سترته أخذت طلقتان كانوا سيكونوا فى رأسي |
- Bence o arabanın sahibinin, bu ceketin de sahibi olduğunu anlatıyor. | Open Subtitles | و يخبرني أنه أياً كان الشخص الذي فقد عربة تسوق فقد سترته أيضاً |
o da Ceketinden bir silah çıkarmış ve kardeşimi sol gözünden vurmuş. | Open Subtitles | سحب بندقية من سترته وأطلق علي أخي خلال عينه اليسرى. |