Kimya, bu büyük molekülleri yapmamıza izin verecek miydi? Bunu daha önce denememiştik. | TED | هل ستسمح الكيمياء بصنع هذه الجزيئات الكبيرة حقاً التي لم نتوصل إليها بتاتاً من قبل؟ |
Asıl soru annem buna izin verecek mi? - Tamam, 10$, izin verecek. | Open Subtitles | هذا واضح انه سيحاول لكن الراهن الحقيقي هل ستسمح له أو لا |
Tıbbi marihuana satın almamı sağlayacak tavsiye mektubunu da aldım. | TED | حصلتُ على رسالة التوصية التي ستسمح لي بشراء الماريجوانا الطبية |
Birkaç Nobel Ödülünün cesaretini kırmasına izin mi vereceksin? | Open Subtitles | هل ستسمح لرجلين حازا جائزة نوبل بإخافتك؟ |
Bu kardeşimize her gün öğlen namazından sonra izin vereceksin. | Open Subtitles | ستسمح لأخينا هذا بالتغيب عن عمله هنا كل عصر |
Çevre koruma ajansının, bu kadar spreye izin vereceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أن وكالة حماية البيئة ستسمح بهذه الكمية من الإثيل؟ |
Günün birinde Sahibim erkek kardeşinin kendisini yakalamasına izin verecek ve bütün çiftlik alev alacak. | Open Subtitles | يومًا ما ستسمح لشقيق السيد بأن يلحق بها وستحترق هذه المزرعة عن بكرة أبيها |
Birinin gelip onu tedavi etmesine izin verecek misiniz, vermeyecek misiniz? | Open Subtitles | هل ستسمح لشخص آخر كي يأتي ويساعده أم لا؟ |
Eğer gelin bu öldürülen kadın değilse, törenin devam etmesine izin verecek misiniz? | Open Subtitles | إذا العروس لم تكن هي المرأة المقتولة هل ستسمح بمضي المراسم |
Kalabalık bundan eğleniyor gibi gözüküyor ve oyuncular bitmesine izin verecek gibi. | Open Subtitles | الجماهير مستمتعة ويبدو أن الامبراطورية ستسمح لهم بالنهاية |
Söyle bana, Nikola, eğer başarılı olursak, gerçektende alıp gitmemize izin verecek misin? | Open Subtitles | لا يمكن لأي منّا القيام بذلك وحده أخبرني يا نيكولاس إن نجحنا حقّاً, هل ستسمح لنا بأخذه؟ |
Yakında genetik buluşlar ve daha da iyi tıbbi koşullar 100 yaşına kadar yaşamanın normal olduğunu düşünmemizi sağlayacak. | TED | وفي وقت قريب ، إكتشافات علم الجينات و الطب الحديث أيضا ستسمح لنا بالتفكير في أن 100 سنة هي المعدل الطبيعي للأعمار. |
Böylece güçün varlığı ve çevredeki bant genişliği bizlere tüm bu teknolojileri mümkün kılarak onları eşi benzeri görülmemiş şeylere dönüştürmemizi sağlayacak. | TED | فبوجود الطاقة والسعة الموجية في البيئة ستسمح لكل هذه التكنولوجيا الجديدة لتلتقي بشكل لم يكن له مثيل قبلا |
Eğer havanın doğal frekansında titreşirsen vücudun, hücrelerin duvardan geçmene izin verip bombayı diğer tarafta bırakmanı sağlayacak uyarılma durumuna geçecek olmalı. | Open Subtitles | إذا ما اهتززت بتردد الهواء الطبيعي فإن جسدك وخلاياك ستكون في حالة إثارة والتي ستسمح لك بالعبور، مباشرة خلال هذا الحائط |
Senin çocuklarının ve senin çocuklarının çocuklarının ve benim dışarıda bir yerlerde sahip olmuş olabileceğim çocukların hayatlarının sonuna kadar korku içinde yaşamalarına izin mi vereceksin? | Open Subtitles | هل ستسمح لأطفالك و أطفال أطفالك و أي طفل قد أنجبه أنا |
Cinayetten kurtulmasına izin mi vereceksiniz? | Open Subtitles | هل ستسمح له بالإفلات بلا عقاب على جريمة قتل؟ |
Aptal hurdalık kedisinin öne oturmasına izin mi vereceksin? | Open Subtitles | هل حقاً ستسمح لقط ساحة الخردة ان يجلس في المقعد الامامي |
Beş dakika içinde orada ne istersem yapmama izin vereceksin. | Open Subtitles | بعد حوالي خمس دقائق ستسمح لي أن أفعل أي شيء أريده |
O halde bir kaç gün burada kalmamıza da izin vereceksin, değil mi? | Open Subtitles | ستسمح لنا بالبقاء هنا لبضعة أيام أيضاً , أليس كذلك ؟ |
Çünkü onu takımdan attırmanı istiyorum, ve buna bir kanıt olmadan izin vereceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لأنني أريدك أن تحرمه من فريق السباحة و لا أظنك ستسمح بهذا دون دليل |
20 saat direksiyon dersi alırsam, izin vereceğini söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت لي بأنني اذا كان لدي 20 ساعة قيادة ستسمح لي |
Maureen barmaid. Seni içeri alacak. Sana vereceği bir şey var. | Open Subtitles | (مورين) هي ساقية ستسمح لك بالدخول، لديها شيء لك |
Metropolis'li bir koç yardımcısının, oğluna futbol öğretmesine izin verir misin? | Open Subtitles | هل ستسمح لمساعد مدرب من ميتروبوليس بتعليم أبنك لعب كرة القدم؟ |