Burada itiraf etmiyor olabilirsin ama hakimin karşısında etmen gerekecek. | Open Subtitles | قد لاتشاءُ بأن تعترف بشيء هنا، لكنكَ ستعترف أمام القاضي. |
Kısa bir süre içinde itiraf edeceğini biliyorum. | Open Subtitles | أترى,أنا اعرفك جيد ستعترف بعد فتره صغيره |
"Ne zaman gizli evliliğini Rachel'a itiraf edeceksin?" Sen onu istiyorsun! | Open Subtitles | متى ستعترف بزواجك السري لرايتشل ؟ أنت تريدينها |
İtiraf edecek misin cehennem oyununu yoksa karanlık ittifakın sürecek mi? | Open Subtitles | لن أستمع لشيء منك يا سيد (هال) هل ستعترف بأنك لوثت نفسك في الجحيم؟ أم ستحافظ على هذا الولاء الأسود؟ |
d d Ve bir arkadaşım yenilgiyi kabullenmek üzereyken, diğeri zaferi kucaklıyordu. | Open Subtitles | في حين واحد من الاصدقاء كانت ستعترف بالهزيمه |
Ama daha sonra bunu kullandığımda bir iki şey itiraf etmeye başlayacaksın. | Open Subtitles | ولكن بعد استخدامي لهذا ستعترف ببعض الأمور عندما نصل إلى هذه |
Aman Allahım Kız dün gece tekrar geldi bir şey itiraf edeceğini söyledi | Open Subtitles | جاءت في وقت متأخر في الليلة الماضية قالت عندها شيء ستعترف به |
Sen ve arkadaşın Bayan Shelton buradasınız çünkü Alberto Garza'yı öldürdüğünü itiraf edeceksin. | Open Subtitles | أنت وصديقتك السيدة شيلتون هنا لأنك ستعترف بقتل البرتو غارزا. |
Çünkü itiraf edeceğini söyler de etmezsen işler boka sarar. | Open Subtitles | الامر يسوء بالنسبة اليك اذا قلت لهم أنك ستعترف ثم لم تفعل عندها سينتهي أمرك |
Bir kez daha soruyorum Bay Sebso günahlarını itiraf edip İsa'yı kurtarıcın olarak kabul edecek misin? | Open Subtitles | سأسألك من جديد أيها العميل سيبسو هل ستعترف بخطاياك؟ وتقبل المسيح كمخلصك؟ |
Eğer bunu şimdi burada kendine itiraf edebilirsen, seni tedavi edebilirim. | Open Subtitles | إذا ستعترف على نفسك هنا الآن تحت رعايتي، يمكنني معالجتك. |
Trojen Atı itiraf edeceksin. Ülkemizin insanları senin ne kadar iki yüzlü olduğunu görecek. | Open Subtitles | انت ستعترف بشان حصان طروادة دع اهل بلادنا يروك على حقيقتك |
Tek farkı tam bir yazılı itiraf vereceksin ki mahkemelerle uğraşmayalım. | Open Subtitles | الفرق هو أنك ستعترف بكل شيئ حتى تتجنب المحاكمة |
İtiraf edeceğin şey, senin için ya şartlı tahliye olmadan ömür boyu hapis ya da 20 yıl. | Open Subtitles | الشي التالي الذي ستعترف به هو الفرق بين العيش في السجن مع عدم وجود فرصه للافراج المشروط او عشرين سنه. |
Güven bana. Onunla konuşmam bittiğinde sadece suçunu itiraf etmekle kalmayacak ona bir dolap bile satmış olacağım belki. | Open Subtitles | ثقي بي , عندما أنتهي التحدث معها ليس فقط ستعترف بالجريمة |
Ya da Amerika'yı ihbar edersin ve Pakistan hükümetini devirmek için CIA için çalışırken suç üstü yakalandığını bir videoda itiraf edersin. | Open Subtitles | أو ستعترف على شريط فيديو تتهم فيه الولايات المتحدة الأمريكية وتعترف بأنك تعمل لحساب وكالة المخابرات المركزية |
İtiraf edecek misiniz peki? | Open Subtitles | هل ستعترف إذاً ؟ |
Kim itiraf edecek? | Open Subtitles | من ستعترف ؟ |
Hikayeyi anlatırsan yalan söylediğini kabullenmek demektir. | Open Subtitles | لو أخبرتهم ذلك ستعترف بإنك كاذب |
Çünkü o zaman, bu işin arkasında bir hayalet olmadığını kabul edeceksin. | Open Subtitles | لأنّك ستعترف عندها أنّه لا يوجد شيطان يقبع خلف كلّ هذا. |