Biliyorum hazır olduğunda yapacaksın, Jason ama bir şeyler yemek zorundasın. | Open Subtitles | اسمع، أعلم أنك ستفعلها عندما تكون مستعدا، جايسون، ولكن يجب عليك الأكل |
Eğer benle yapamazsan gerçek bir kızla nasıl yapacaksın? | Open Subtitles | اذا لم تستطع فعلها معي فكيف ستفعلها مع فتاة حقيقية؟ .. اقصد |
Bu... bu her neyse, bunu yalnız yapacak... çünkü ona yardım etmeyeceğimizi düşünüyor. | Open Subtitles | حسنا مهما يكن ستفعلها لوحدها لانها تعتقد اننا لن نساعدها |
yapacağını aklına hiç getiremeyeceğin şeyler yaptırır. | Open Subtitles | أفعال حتى فى مليون عام لن تتخيل أنك ستفعلها |
Kısa çubuğu çeken bu işi yapar, o kadar. Ya bu yoldan halledelim ya da hiç yapmayalım. | Open Subtitles | الذي تقع عليه القرعة يقوم بكل شيئ سواء ستفعلها أم لا |
Çok çalışmadan yapabileceğini söylemiyorum. Dürüstçe çalışarak başarıya ulaşabilirsin. | Open Subtitles | , ولا أقول أنك ستفعلها بون عمل شاق بل بالعمل الشاق والشرف |
Bunu öyle ya da böyle Başaracağını hep biliyordum. | Open Subtitles | لقد عرفت دائمًا أنك ستفعلها بطريقة أو بأخرى |
'Zamanda geriye dönme şansın olsa, yine aynı şeyi mi yapardın? | Open Subtitles | لو كنت ستفعلها ثانية هل كنت ستفعلها بنفس الطريقة ؟ |
Buradaki anafikir, bunu, sen tek başına yapacaksın.... böylece, ikimiz yeniden bir güven bağı kuracağız. | Open Subtitles | الآن، الفكرة بحد ذاتها بأنك ستفعلها لوحدك وبتلك الطريقة، قد تجدد ثقتك بي |
Bunu nasılsa yapacaksın. Pekala yapıp kurtulabilirsin. | Open Subtitles | ستفعلها أياً كان من الممكن أن تتحسن أيضاً إذا فعلتها |
Sen de yapacaksın, çünkü sen harikasın ve diğer herkes berbat. | Open Subtitles | وانت ستفعلها ايضا , لانك رائع والباقون كلهم سيئون |
Nasıl yapacaksın bilmiyorum ama, lütfen öldür beni. | Open Subtitles | لا أهتم كيف ستفعلها ولكن أرجوك أقتلني فحسب |
Ama yine yapacak olursan lütfen haber ver ki videoya çekebileyim. | Open Subtitles | مع هذا، إن كنت ستفعلها مجددًا أعلمني رجاءً حتى أسجل الأمر فيديو |
Zoltar, buraya gel! Bu seferki yapacak! | Open Subtitles | زولتر تعال إلى هنا ستفعلها تلك المرأة |
Zaman kaybetmeden, hemen yapacak mısın? Evet, yapacak. | Open Subtitles | هل ستفعلها حالاً، من دون انتظار؟ |
Senin yapmayacağını biliyorum. Ama kimin yapacağını biliyorsun. | Open Subtitles | أنا أعرف أنكِ لن تفعليها و لكنك تعرفين من ستفعلها |
yapacağını düşünmedim sonuçta ama, aptal da değilim. | Open Subtitles | لم أكن أظن أنك ستفعلها ، ولكنني لست غبية لتلك الدرجة |
Kısa çubuğu çeken bu işi yapar, o kadar. Ya bu yoldan halledelim ya da hiç yapmayalım. | Open Subtitles | الذي تقع عليه القرعة يقوم بكل شيئ سواء ستفعلها أم لا |
Yapmayacağını biliyorum ama kim yapar biliyor musun? | Open Subtitles | أنا أعرف أنكِ لن تفعليها و لكنك تعرفين من ستفعلها |
Büyüklerimiz seni buraya getirdi, çünkü yapabileceğini biliyorlar. | Open Subtitles | الراشدين أرسلوك هنا لأنهم يعتقدونك ستفعلها |
Pekala, anne. Başaracağını biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعلم أنك ستفعلها ، أنت كاتب قلت لك بأنه ذكي |
Eğer bir kızla yapmanı isteseydim kesinlikle bunu yapardın. | Open Subtitles | لو قيل لك توقف مع امرأة, هل ستفعلها |
Sonunda Başaracaksın demek. | Open Subtitles | حسناً أيها الصغير يبدو أنك ستفعلها أيضاً أهلاً |
- Eski performanslarını göz önüne alırsak yapacağını söylediğin şeyleri yaptığın pek söylenemez. | Open Subtitles | دعنا نقول فقط انك لا تملك أفضل سجل تتبع، لفعل الأشياء التى تقول أنك ستفعلها. |
Ama dediğine göre, Aynısını yaparmış yine | Open Subtitles | ولكنّها قالت، أنّها ستفعلها مجددًا |
Çünkü eğer yapacaksan en iyi yöntem bu olur. | Open Subtitles | لانها هي الطريقة التي من خلالها ستفعلها. ان كنت ستفعلها. |