Hayworth bunu fark edecektir. Tabii çikolatayla kaplarsak. | Open Subtitles | نعم، هيورث ستلاحظ هذا اذا غطيناه بالشوكولاته |
Gerçek kullanımı hakkında düşündüğümüz zaman, Firefly'ın tek bir beşiği olduğunu fark edeceksiniz. | TED | عندما نفكر بالإستخدام الفعلي، ستلاحظ أن فايرفلاي له مهد مفرد. |
Kapınızı bin bir şekilde değiştirebilirim, ve kapınızı açtığınız o iki saniye içinde bir şeylerin değiştiğini fark edersiniz. | TED | يمكن أن أغير ألف شيء في بابك و في الثانيتين اللتين تأخذهما لفتح بابك, ستلاحظ أن شيئاً ما قد تغير. |
Burada bir hayat kurduk. İşler değişir birden insanlar fark eder. | Open Subtitles | نريد غطاءً لقد بنينا حياة هنا، ستلاحظ الناس التغيير |
Arkadan gelen ışık ve şeffalık arasındaki bağlantıyı farkedeceksin. | Open Subtitles | ستلاحظ التصحيح بين الضوء الخلفي والشفافية |
Geri koy şunu yoksa burada olduğumuzu anlayacak. | Open Subtitles | حسنا, ضعيها كما هي ستلاحظ اننا كنا هنا. |
Daha fazla araştırmak istersen, göreceksin ki, bu para, hiç harcanmadan, son kuruşuna kadar, ziyareti sırasında Kralın harcamalarını karşılamak üzere ayrılmış. | Open Subtitles | ولو تمعنت أكثر ستلاحظ أن المال مفخخ وحتى آخر دولار منه تم تخصيصه لتغطية نفقات الملك خلال زيارته الملكية |
(Kahkahalar) Ama zamanda dokuzunca bloğa geldiğinizde, şu solunum yolunun sinsityal virüsünü görüyorsunuz. | TED | ضحك عندما تصل إلى الكتلة التاسعة ستلاحظ وجود فيروس المِخْلَوِيّ التَّنَفُّسِيّ |
Doğru olanı aldığımda adım gibi emindim ama eğer yanlış bebeği alsaydım bile annenin Fark edeceğini biliyordum. | Open Subtitles | , أنا كنت متأكد جداً أنني أخذت الطفل الصحيح لكنني كنت أعلم أن أمك كانت ستلاحظ . إذا أحضرت الطفل الخطأ |
Bu hareketle ilgili Fark edeceğiniz ilk şey, kendini tekrar etmesidir. | TED | أول شيء ستلاحظ حول الحركة هي أنه تكرر نفسها. |
Farkına varırsınız fakat yönlendirmeyeceksiniz. | Open Subtitles | ستلاحظ ولكن ليس توجيهها. |
Büyü masasından fotoğrafını aldım ama Maggie bunu fark edecektir. | Open Subtitles | ولكن ماجي ستلاحظ إختفائها عاجلاً أم آجلاً |
Tüm gün camdan dışarıyı izliyor. Aracı fark edecektir. | Open Subtitles | كلا ، ستراقب المنزل من الداخل باستمرار ستلاحظ وجود السيارة |
Aranızdaki keskin gözlü biri bugün garip bir kıyafet giydiğimi fark edecektir. | Open Subtitles | الآن، حاد البصر بينكم ستلاحظ ارتديته زي مضحك اليوم. |
Taşımanın listede yaklaşık olarak ikinci sırada olduğunu fark edeceksiniz fakat bu bizim hakkında en fazla duyduğumuz muhabbet. | TED | ستلاحظ أن النقل وهو نوعاً ما يأتي في المرتبة الثانية لتلك القائمة، إلا أنه ذلك الحديث الذي نسمع عنه دائماً. |
Meme ucu bebeğin başı tarafından tamamen kaplanmış durumda ama siz okla gösterilen beyaz damlacığı fark edeceksiniz bu gözenekli salgı bezinden bir salgı. | TED | حلمة مخفية تماما من قبل رأس الطفل، ولكن ستلاحظ قطرات بيضاء مع سهم يشير إلى ذلك، وهذا هو إفراز من غدد الهالة. |
Bu resimde, fark edeceksiniz, patlama genişliyor. Bu bir nokta değil. | TED | في هذه الصورة, ستلاحظ أن الانفجار متوسع. و ليس بنقطة |
Aslında bu, tekerlekten daha iyi. Sahilde bisiklete binmeyi denerseniz fark edersiniz bu çok zor bir iş. | TED | في الواقع، هذا أفضل من الإطار، بسبب حين تحاول قيادة دراجتك على الشاطئ ستلاحظ أن ذلك صعب جدا |
Karıncıklar sıkıldığında dahi sızdırmadıklarını fark edersiniz. | TED | ستلاحظ أنها لا تسرب أبدًا عند الضغط على البطين. |
Dokuz ya da bir milyon dolar. Onun için anlamı büyük. - fark eder. | Open Subtitles | بتسع دولارات أو مليون، إنّها تعني الكثير لها، ستلاحظ. |
Her zaman deri bir çanta taşıdığını farkedeceksin. | Open Subtitles | ستلاحظ أنها تحمَل حقيبة جلدّية معها طوال الوقت |
Evlendiğimi anlayacak! | Open Subtitles | ستلاحظ بأنني قد تزوجت. |
Aklıma gelmişken. Buradan geçen devasa kamyonlar göreceksin. | Open Subtitles | أمرٌ سريع، ستلاحظ على الأرجح بعض الشاحنات العملاقة تقرقع هنا |
Sayın Yargıç, bunun çok mat bir cila olduğunu görüyorsunuz, ordu tarafından kullanılana benzer bir cila, amacı, namlu üzerindeki herhangi bir yansımanın kullanıcıyı açığa çıkarmamasıdır. | Open Subtitles | فضيلتك ستلاحظ ان له نهاية باهتة للغاية نهاية مماثلة له تستخدم في الجيش الغرض من هذا الا يكون هناك انعكاس على ماسورة البندقية سيكشف مكان المستخدم |
Evet, değişti. Fark edeceğini düşünmemiştim ama evet. | Open Subtitles | أجل، تغيّر، ما ظننتك ستلاحظ لكنْ أجل |
Fark edeceğiniz gibi iki kılıç da bambudan yapılma. | Open Subtitles | ... ستلاحظ أن كلاها مصنوع من الخيرزان |
Farkına varırsınız fakat yönlendirmeyeceksiniz. | Open Subtitles | ستلاحظ ولكن ليس توجيهها. |