"سحرٍ" - ترجمة من عربي إلى تركي

• büyü
• sihir
• büyünün
• büyüden

Dünyadaki en kuvvetli büyü ve bütün lanetleri bozabilen tek büyü.
إنّه أقوى سحرٍ في العالَم، السحر الوحيد القويّ كفايةً لإبطال أيّة لعنة.

Bu dünyada doğanın iradesine karşı koyacak kadar güçlü bir büyü yok.
ليس من سحرٍ في هذا العالم كافٍ لتحدي الطبيعة

Uzun süre önce kendime gizli ve çok güçlü bir büyü yaptım.
أخفيت نفسي بنفسي منذ زمنٍ طويل بنعشٍ خفي بواسطة سحرٍ قوي

Kendi başıma sihir yapamayacaksam eğer lanet bir cadı olmanın ne anlamı var ki?
ما الهدفُ من ان اكونَ ساحرةً ملعونة إذا لم استطع فعلَ اي سحرٍ لوحدي؟

Kulak vermeyeceklerdir. Sanki büyünün etkisi altındalar. Bir şey yapmalıyız.
لن يستمعوا إلى هذا - يبدو انهم تحتَ تأثيرِ سحرٍ علينا ان نفعلَ شيئاً -

Babanın kökenleri güçlü kara büyüden geliyor.
نسبُ والدكِ ينبعُ من سحرٍ مظلمٍ قوي

yani... Savunamayacağınız büyü formlarını aramaya başlıyorum.
فبدأت البحث عن أشكال سحرٍ يتعذّر أن تدافع عن نفسك ضدها.

Kara büyü yok, sadece ucuz numaralar var.
ما من سحرٍ أسود وإنّما حيل رخيصة

Oğlum asla beni kullanmaya kalkışmazdı ve bu hançerin, bu dünyada büyü yapamayacağını bilirdi.
ما كان ابني ليحاول استغلالي أبداً، و كان ليعرف أنّ هذه السكّين... لا تستطيع السيطرة على أيّ سحرٍ في هذا العالَم...

Çünkü bu dünyada büyü falan yok!
لأنّه لا يوجد أيّ سحرٍ في هذا العالَم.

Belki ona şifa verebiliririm perilere çok acil durumlar haricinde yasaklanmış bir büyü çesidini kullanarak.
ربّما أستطيع تلبية مناشدتك باستخدام سحرٍ محرّمٍ على الحوريّات... إلّا تحت أقسى الظروف.

Ataları kanca beni. Bazı oldukça bükülmüş büyü yapıyor ve ı bunun bir parçası olmak istemiyorum,
"السالفون أقحموني في تنفيذ سحرٍ ملتوٍ جدًّا، ولا أودّ الضلوع فيه"

Bilinmeyen sözcüğünün barındırdığı büyü.
"كلمة المجهول تنطوي على سحرٍ"

Bazı şeyler sihir olmadan da yapılabilir. Zachary, annemin Heather Barnes'e korkunç şeyler yaptığını söyledi.
إفتح بعض الأشياء يمكن ان تفعل بدون سحرٍ زاكاري" قالَ انَ والدتي" فعلت شيئاً فظيعاً

Size önerdiğim bir sihir değil.
وما من سحرٍ لديّ فأهبكِ إياه

Şey, sana hatırlatmama gerek yok sanırım ama, ...her büyünün bir bedeli vardır.
أنا واثقٌ أنّه لا حاجةَ لتذكيركِ بأنّ... لكلّ سحرٍ ثمن.

Kara büyüden mi geliyor?
اهي تأتي من سحرٍ مظلم؟