BD: Novocure'nin ikinci hedefi olarak ayrıca Akciğer kanseri üzerinde çalışıyor. | TED | بيل دويل: اشتغلت أيضا نوفوكيور على سرطان الرئة كالهدف الثاني. |
Bu hipotezin ispatlanması için şimdi İsviçre'deki Karolinska'da yeni bir araştırma projesi vardır. Akciğer kanseri, pankreas kanseri, | TED | لدينا المزيد من التجارب المبرمجة حول سرطان الرئة وسرطان البنكرياس وسرطان المبيض وسرطان الثدي. |
ilginç olan, kadınlar Akciğer kanseri tanısı aldığında, kurtulma şansları erkeklerden daha yüksek. | TED | ومن المثيرللاهتمام أنه حين تشخص النساء بمرض سرطان الرئة فإن نسبة شفائهن تكاد تكون أفضل من الرجال. |
akciğer kanserinden öldükten sonra, bazı kesin yöntemler gerçekleştirdi. | Open Subtitles | بعد وفاتة بسبب سرطان الرئة طورنا بعض التقنيات |
Senin yaşındayken baban birilerinin akciğer kanserinden ölenler hakkında konuştuklarını duymuş. | Open Subtitles | كان في مثل عمرك سمع شيءا أو شخص ما يتكلم حول أولئك الذين يموتون من سرطان الرئة |
Bugün, sigara içmeyen kadınların, sigara içmeyen erkeklere kıyasla üç kat daha fazla akciğer kanserine yakalanma riski taşıdığını biliyoruz. | TED | وما نعرفه اليوم هو أن النساء غير المدخنات أكثر عرضة بثلاث مرات للإصابة بمرض سرطان الرئة من الرجال الغير مدخنين. |
Ve şimdide zamanla Akciğer kanseri olan kadınların ölüm oranlarına bir bakın. | TED | والآن لنلقي نظرة على معدل الوفيات بسبب سرطان الرئة عند النساء عبر السنوات. |
İlk işim üç ay boyunca Akciğer kanseri biriminde çalışmak oldu. | TED | عملت في مهنتي الأولى لثلاثة أشهر في وحدة سرطان الرئة. |
Beş-altı yıl daha az yaşıyoruz; çocuklar altı yaşında Akciğer kanseri oluyor. | TED | نعيشُ خمس إلى ست سنوات أقل، لدى الأطفال سرطان الرئة عندما يبلغون ست سنوات من العمر. |
Önümüzdeki ay, Aralık sonunda, yumurtalık kanseri görülecek, pek çok ay sonrasında da Akciğer kanseri. | TED | و في الشهر القادم, في نهاية شهر ديسمبر, سيظهر سرطان المبايض و من ثم سرطان الرئة في خلال الأشهر القليلة القادمة |
Günümüzde Akciğer kanseri ameliyatla tedavi edilebiliyor. | Open Subtitles | هذه الأيام، يمكن علاج سرطان الرئة بالجراحة |
Akciğer kanseri insanları suçluluk duygusuyla öldürüyor. | Open Subtitles | سبب وفاة الناس من سرطان الرئة هو الشعور بالذنب |
Dans için para ödüyorum, Akciğer kanseri için değil. | Open Subtitles | أنا أدفع لكِ من أجل الرقص و ليس سرطان الرئة |
Muhtemelen onu Akciğer kanseri sempozyumuna falan götüreceksin. | Open Subtitles | أنت من المحتمل أن تذهب لأخذه إلى بعض حلقة سرطان الرئة الدراسية |
- Hayır, büyükannem akciğer kanserinden öldü. | Open Subtitles | لا، جدتي ماتت من سرطان الرئة آسف لسماع ذلك |
Kötü bir gün geçirdiğini ve amcanın akciğer kanserinden öldüğünü söyle. | Open Subtitles | قولي أنكِ تمرين بيوم عصيب قولي أن عمّكِ المفضل توفى بسبب سرطان الرئة |
O hayatı boyunca hiç sigara içmemesine rağmen 8 ay önce akciğer kanserinden ölmüş. | Open Subtitles | لم تتدخن سيجارة واحدة في حياتها كلها حتى تموت من سرطان الرئة منذ ثمانية اشهر |
Bu da diğeri, 3 ay önce akciğer kanserinden ölmüş. | Open Subtitles | و هذا توفى من سرطان الرئة منذ ثلاثة أشهر |
Büyük babam, yani babası akciğer kanserinden ölüyordu. | Open Subtitles | جدي, والده كان مريضاً جداً, يحتضر من سرطان الرئة |
Ve bu da cinsiyetinde dahil olduğu, akciğer kanserine yönelik daha kişiselleştirilmiş bir tedaviye yaklaşımına yol açtı. | TED | وهذا أدى إلى منهج أكثر شخصنة في علاج سرطان الرئة والذي يشمل النوع أيضا. |
Bana nasıl öldüğünü anlatın. Küçük hücreli akciğer kanseriydi. | Open Subtitles | اخبرني كيف مات خلية صغيرة من سرطان الرئة |
akciğer kanserinin şişmanlıkla alakası olmadığını söyleyin. | Open Subtitles | اخبروه أن سرطان الرئة غير متعلق بالشراهة |
kanser tamam, ama kimse "akciger kanseri" demez. | Open Subtitles | لا بأس بالسطران و لكن لم يقل أحد أبدا سرطان الرئة |
İşte, akciğer kanseriyle ilgili bir kitap. | Open Subtitles | الآن , وهنا كتاب حول سرطان الرئة |