Varlığının ve yerinin sır tutulmasının çok iyi sebepleri olduğuna eminim. | Open Subtitles | متأكّد من أنّ هنالك أسباباً وجيهة جدّاً لكون وجوده وموقعه سرّاً |
Ne bileyim, bir hikâye ya da bir sır gibi. | Open Subtitles | مثل، لا أعرف، أن نُعلنُ سرّاً أو قصّة عن أنفسنا. |
Yahudilerin kaderinin gizli kalması gerekiyordu ama bu büyük bir sır değildi. | Open Subtitles | مصير هؤلاء اليهود كان مُفترض أن يكون سرّاً |
Onca zaman boyunca sizinleyken gizlice benimle, taslağı sizden alıp getirmek için çalışıyordu. | Open Subtitles | عندما كانت معكم طوال الوقت حين كانت تعمل معي سرّاً لتحضر المخطوطة منكم |
Ne yaparsan yap nikâh büyük bir davayla çakışıyor diye gizlice evlenmeyi teklif etme. | Open Subtitles | إيّاك واقتراح الفرار للزواج سرّاً لأنّ الزفاف يتعارض مع قضيّة كبرى مقبلة |
Bu ziyaretin gizli kalmasını istiyorsanız sizden gitmenizi rica edeceğim. | Open Subtitles | ان كنت تريد أن تظلّ زيارتك سرّاً فيجب أن ترحل |
Her biri bir sırrı saklar. Her biri uzun maceralar yaşar. | Open Subtitles | كلٌّ منها تمتلك سرّاً كلّ منها لديها رحلة طويلة لتقوم بها |
Bakın şimdi. İşi iki kat hızlandıracak bir sır biliyorum. | Open Subtitles | اسمعا، أعرف سرّاً صغيراً سيضاعف سرعة اتمام المهمّة. |
O gün ay incileri ortadan kayboldu ve nerede bulunacağı bir sır olarak kaldı. | Open Subtitles | وفي ذلك اليوم اختفى لؤلؤ القمر وظل مكان العثور عليهم سرّاً |
Sen en iyi arkadaşımsın. Senden sır saklayamam. | Open Subtitles | أنتِأعزصديقةليّ ، لا يُمكنني أن أبقي سرّاً عنكِ. |
Hayır, benden gerçekten sır saklayabilme kapasitesine. | Open Subtitles | كلاّ، بل لأنّه في الواقع قادر على إخفاء سرّاً عنّي |
Dernek gönüllülerimizden biriydi. Beni tanıyor olduğu bir sır değildi. | Open Subtitles | إنّها كانت أحدّ زملائنا المتطوّعين، معرفتها بيّ كانت سرّاً. |
Yaklaşma. Aramızdakiler sır, unuttun mu? | Open Subtitles | أبقى على مسافة بيننا أمرنا سرّاً ، أتذكر؟ |
Gökyüzündeki bir delikten Yabancılar, geceleri gizlice yere iniyor ve gizemli yollar çok, çok, öteye gidiyor. | Open Subtitles | فجوة في السماء، كائنات فضائيّة تحطّ سرّاً في الليل، طرق غامضة تؤدّي إلى ما وراء عالمنا |
Bu gizli kahramanların savaştığı tüm düşmanlar gizlice hapishaneden kaçırılmış. | Open Subtitles | لكن هناك أشرار آخرون قاتلوهم في السابق وكل واحد منهم يطلق سراحه سرّاً. |
Fransız ve Amerikalılar tedavi bulmuş. gizlice üretiyorlarmış. | Open Subtitles | يقولون أن الفرنسيين والأمريكيين لديهم العلاج، يصنّعونه سرّاً |
Ama iletişim ağı programın hayrı için bunu gizli tutmamız gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | لكن طلبت منّا القناة أن نبقي الأمر سرّاً من أجل مصلحة البرنامج. |
Benim için tek zorluk yeterli kadar askere sahip olmak ve bunu gizli tutmak. | Open Subtitles | صعوبتي الوحيدة ستكون الحصول على فرق كافيّة وكتمان ذلك سرّاً |
Hâlâ anlamadıysan söyleyeyim karının bir sırrı var. | Open Subtitles | لو لم تكن أدركتَ الأمر للآن، فزوجتكَ تخفي سرّاً |
Öldürüldü çünkü bir sırrı annemden saklayamadın. | Open Subtitles | قُتلَ لأنّكِ لم تستطيعي أن تحفظي سرّاً عن والدتي |
Bu annenden sakladığınız ikinizin arasına bir sırdı. | Open Subtitles | قلتِ أن ذلك كان سرّاً حفظتماه كلاكما عن أمّك |
Yarattığı harikaların sırrını sadece kafasında saklardı. Niye tarifleri kendine sakladın ki seni dümbelek! | Open Subtitles | أبقى جميع ، وصفاته الخاصة ، سرّاً داخل رأسه الآن , لما فعلت هذا بنفسكَ ، أيُّها الأحمق؟ |
Sana büyük sıkıntı veren bir sırrın olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر أن لديكَ سرّاً يسبب لك الكثير من المعاناة |
Sana bir şey söylersem bu aramızda kalabilir mi? | Open Subtitles | أيمكنني إخباركِ بشيء وتبقيه سرّاً بيننا؟ |
Merak etme, tatlım. Bu bizim küçük sırrımız olacak. | Open Subtitles | لا تقلقي بشأني يا عزيزتي سيكون هذا سرّاً بيننا |
Bunu benden nasıl saklayabilir? | Open Subtitles | كيف لها أن تُبقي ذلك سرّاً عنّي؟ |