"سفراء" - ترجمة من عربي إلى تركي

• elçileri
• Elçiliği
• elçiler
• elçilerini
• elçisi
• büyükelçileri
• elçilerinin
• Büyükelçilik

Kuzey Koreliler ve ben, ülkelerimizin elçileri değiliz. Ancak, insan ırkını temsil ettiğimizi düşünüyorum.
لم أكن أنا ولا الكوريين الشماليين نمثل سفراء بلادنا، لكني أعتقد أننا كنا نمثل البشرية.

Bütün saygımla yüce şansölyenin elçileri hemen inmek istiyorlar.
مع كل الإحترام... سفراء المستشار الأعلى يريدون النزول حالاً.

Göstericiler, Barış Elçiliği Merkezi'nin önünde toplanıp Ziyaretçiler'e verilen vizeleri protesto ediyorlar.
تجمع المئات من المتظاهرين خارج مقر سفراء السلام إحتجاجا على قرار منح تأشيرات دخول للزوار

Görgü şahitlerinin söylediğine göre Barış Elçiliği Merkezleri patlamaya hazır birer bomba gibi.
و قد أدلى شهودُ عيان، بأنّ مراكزَ سفراء السلام قد أصبحتْ برميلَ بارود ينتظرُ الإنفجار.

Calibos'un laneti şehrin üzerine yağınca kraliçe kör cadılara elçiler göndermişti.
عندما أبتليت المدينة بوباء كاليبوس... أرسلت الملكة سفراء لزيارة...

Barış elçilerini öldüren iki adamı size vereceğim.
سأسلّمكم الرجلين اللذين قتلا سفراء السلام.

V'ler ile anlaşma yapıyorsunuz, ...kültürlerini öğreniyorsunuz, ...ve kendi topluluğunuzda V elçisi olarak davranıyorsunuz.
إن قمت بالتسجيل ستبقى مع الزوار تعلم كل شئ عن ثقافتنا و تكونون بمثابة سفراء للزوار في مجتمعاتكم المحلية

Birkaç dakika önce, bütün dünya ülkelerinde Birleşik Amerika büyükelçileri o ülkelerin liderlerine şu anda size söyleyeceklerimi anlattılar.
منذ دقائق قليلة سفراء أمريكا فى كل بلاد العالم يخبرون رؤساء العالم بما سأخبركم به الآن

Venedik büyükelçisi hitap edebileceği bir kalabalık istiyor tıpkı Umbria, Farrara, Bologna ve kutsal Roma İmparatorluğu elçilerinin de istediği gibi.
السفير الفنيسي يطالب بجمهور, كما يفعلون كل من سفراء أومبريا, فيرارا وبولونيا, والإمبراطورية الرومانية المقدسة.

Büyükelçilik, o buradayken böyle şeyler yapmaz.
- أعطني الجوال ! - نحن سفراء ! - السفراء لا يجلسون على الطريق .

Bildiğim kadarıyla, şansölyenin elçileri şu an sizinle ve sana da bir uzlaşmaya varman emredildi.
وصلتني أخبار أن سفراء المستشار معكم الآن... وأنك قد تلقيت أوامر بالوصول إلى تسوية بشأن المستوطنة.

Çabuk öğrensen iyi olur. Checnik iyi niyet elçileri kiralamadı.
تشيكتشك لم يستأجر سفراء بنوايا حسنة.

Barış elçileri değişim programının bir çok ikramiyesi var ama bu onların içinde en iyisi.
لبرنامجِ تبادلِ سفراء السلام مزايا عديدة، لكن... هذا أفضلها.

Koalisyonun elçileri, bugün anlaşmamızı onurlandıracağız.
يا سفراء التحالف، اليوم نكرّم عهدنا

Barış Elçiliği değişim programının pek çok getirisi var, fakat bu en güzeli.
لبرنامجِ تبادلِ سفراء السلام مزايا عديدة، لكن... هذا أفضلها.

Barış Elçiliği Merkezi'ne gitmeliyim.
أنا مضطرة للذهاب لمقر سفراء السلام

Barış Elçiliği işini yüzüme gözüme bulaştırdığımı biliyorum ama düzeltmenin bir yolunu bulacağım.
أعلم أنني أفسدت أمر سفراء السلام هذا كله -لكن ، أنا سأجد طريقة لتصحيح هذا الوضع

elçiler, rahipler, maiyetimdekiler.
من سفراء ورجال الدين حاشية... انهم جميعا يفسرون الحقائق

müzakere... elçiler...
نتفاوض.. سفراء.

Sadece iki ülke Kral Peter'in taç giyme törenine elçilerini yolladı;
دولتان فقط أرسلت سفراء لحفل تتويج الملك (بيتر)

Malik soruşturmasını kapatmamız gerek ve sabah barış elçilerini öldüren adamları yakalamak istiyorum.
-علينا إغلاقُ التحقيق بقضيّة (ماليك )، و أريدُ الرجلين اللذين قتلا سفراء السلام صباحَ اليوم.

Orada muhtemelen bir sürü Barış elçisi vardır.
من المحتمل أن لديهم الكثير من سفراء السلام هناك

Yeni bir Önder yükselene kadar Polis, koalisyonun büyükelçileri tarafından yönetilecektir.
حتي يظهر قائد جديد (بولس) ستخضع لحكم سفراء التحالف

Dünyanın en önemli elçilerinin, politikacılarının ve kodamanlarının olduğu yer.
أبرزُ سفراء وسياسيين وكبار رجال العالم

- Büyükelçilik?
- سفراء ؟