ويكيبيديا

    "سفري" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yolculuk
        
    • seyahatlerim
        
    • gitmeden
        
    • bir seyahat
        
    • pasaportum
        
    • seyahat uyarısı
        
    Bir katille yolculuk ediyorum ve sen bana endişelenme diyorsun? Open Subtitles انا فس سفري مع قاتل وانتي تقولي لا تنزعجي
    Ve yolculuk yeni romanım üzerinde çalışacak zamanı sağlayacak. Open Subtitles و سفري سيعطيني الوقت في تأليف روايتي الجديدة.
    Ve yolculuk yeni romanım üzerinde çalışacak zamanı sağlayacak. Open Subtitles و سفري سيعطيني الوقت في تأليف روايتي الجديدة.
    seyahatlerim sırasında benim gibi bir kızla tanıştım. Ama o istediğini yaptıracak birini bulamamıştı. Open Subtitles وأثناء سفري قابلت فتاة مثلي تماماً تبحث عمن يجعل منها لوحة فنية
    seyahatlerim boyunca Afrika'nın Serengeti düzlüklerinde Masai adında bir kabile ilgimi çekti. Open Subtitles أثناء سفري من خلال سهول سيرينجيتي أفريقيا , أصبح ل مفتون مع قبيلة تسمى ماساي .
    Bu akşam Paris'e gidiyorum. gitmeden önce seni görmek istedim. Open Subtitles سوف أسافر إلى باريس الليلة و أردت رؤيتك قبل سفري
    Kendimi hiç affetmiyorum, ama Noel zamanı yaptığım bir seyahat sırasında... Open Subtitles لكن أثناء سفري برأس السنة ...أقمت
    -Nasıl yolculuk ettiğim sizi ilgilendirmez. Open Subtitles ليس من شأنكم التدخل بطريقة سفري بالواقع إنه من شأننا
    Çok yolculuk yapmam gerekiyordu. Open Subtitles لم اكن لاستطيع قبولها , ستتطلب سفري كثيراً
    Kulaklarımın uçakla yolculuk ettikten sonra bir hafta kadar çınlıyor bu da öyle bir şeyse bana kafayı yedirtecek. Open Subtitles أذناي لا تفرقعان لبعد أسبوع من سفري بالطائرة و ان كان هذا كالطيران فسيصيبني بالجنون
    Söyler misin Lord Royce Sansa Stark ile yaptığım yolculuk planlarını kaç kişi biliyordu? Open Subtitles قل لي، لورد رويس كم شخص عرف بقصة سفري مع سانسا ستارك
    Nilas ile yolculuk edersem güvende olacağımın garantisini verdiler. Open Subtitles لقد تمّت طمأنتي بأنني عند سفري مع (نايليس) سأكون بأمان
    Şimdi düşününce, Tardis'te eşyamı unutmamı sorun ediyor olsaydı Tardis'te yolculuk etmemize de razı olmazdı. Open Subtitles لأنه لو كان يمانع تركي أشياءً على (التارديس)... فسوف يمانع سفري على (التارديس...
    Bu yolculuk için paramı ödeyeceksin. Open Subtitles ستدفع ثمن سفري
    Ne yazık ki, seyahatlerim beni işe yaramaz biri yapıyor. Open Subtitles للأسف، سفري يبقيني غير مفيد
    Ya benim seyahatlerim ya da Nigel'ın okulu. Open Subtitles دومًا تنفق على سفري أو تعليم (نايجل).
    Ama Dalgagüdücü'deki seyahatlerim sırasında öğrendiğim bir şey varsa o da zamanın bize genellikle istediğimiz şeyi vermediğidi ama ihtiyaç duyduğumuz şeyi verme konusunda gayet becereikli olduğudur. Open Subtitles ولكن إن كان هناك شيئاً واحداً تعلمته في سفري على (وايفرايدر)، أن الوقت في أحيان كثيرة لا يعطينا ما نريده. ولكنه ببراعة يعطينا ما نحتاج إليه.
    Böylece o zamandan beri, bir yere gitmeden önce, FBI'ı ararım. TED ومنذ ذلك الحين، وقبل سفري لأي مكان، أقوم بالاتصال بمكتب التحقيق الفيدرالي.
    Daha gitmeden bana mektup yazmışsın. Open Subtitles هذا جميل من الجيد أن تكتب لي قبل سفري
    Yeni işim, epey bir seyahat etmemi gerektiriyor. Open Subtitles وظيفتي الجديدة تتطلب سفري.
    Amerika'yı benim evim yapan şey, pasaportum ya da aksanım değil; ancak bu belirleyici tecrübeler ve bunun geçtiği yerler oluyor. TED ما يجعل أمريكا وطنا لي ليس جواز سفري أو لكنتي، بل هذه التجارب الخاصة جدا والآماكن التي وقعت فيها.
    Fakat yine alıkonuldum ve sorgulandım çünkü pasaportumda hâlâ seyahat uyarısı vardı. TED ولكن تم اعتقالي واستجوابي مرةً أخرى لأن إنذار السفر كان لايزال على جواز سفري.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد